Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Lezzet Tüneli

Ailecek sevdiklerimizle bir araya gelip yeni lezzetler denemeyi çok seviyoruz. Yeni nesil deneyimlerimiz kadar tarih ve geleneklerle örülü mekanlarda geçmişe bir yolculuk yapmak da ayrı bir keyif veriyor.

Bir anne olarak, çocuğumun da aynı zengin kültürle büyümesini önemsiyorum. Bu nedenle, gezdiğimiz her yerde damak tadımızı keşfetmenin yanı sıra, kültürel mirasımızı da yaşatmaya özen gösteriyoruz. Bu mekanlarda yaptığımız tadım ve deneyimlerimizi paylaşarak, birlikte geçirdiğimiz keyif dolu anları çocuğumla birlikte hatırlamak beni mutlu ediyor.

Hazırladığım bu gezi listesinde, asırlık tarihlerden günümüze uzanan ve köklü yemek kültürümüzü yaşatan restoran ve tatlıcıları bulacaksınız. İşte hiçbir yerde bulamayacağınız, türlü sebze, meyve ve baharatları ustalıkla harmanlayarak muhteşem lezzetler sunan mekanlar...

Deraliye Ottoman Cuisine Restaurant

Deraliye Ottoman Cuisine Restaurant, İstanbul'un tarih dolu sokaklarında Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin mutfağına özgü lezzetleri modern bir dokunuşla, tarih ve kültürün izlerini taşıyan bir atmosferde, misafirlerine unutulmaz bir yemek deneyimi sunan seçkin bir mekandır. Deraliye, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan birçok lezzetin yanı sıra, özel günlerde saray sofralarını süsleyen nadir yemekleri de menüsünde bulundurur. İmparatorluk döneminden günümüze uzanan bir yolculuk sunan restoran, geleneksel tarifleri modern mutfak teknikleriyle birleştirerek benzersiz tatlar ortaya çıkarır. Misafirler, Deraliye'nin zarif ve tarihi atmosferinde, profesyonel ve misafirperver bir hizmetle karşılanır. Her bir yemek, özenle seçilmiş malzemelerle hazırlanır ve sunulur. Restoran, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin kültür mirasını yaşatmayı ve misafirlerine unutulmaz bir gastronomik deneyim sunmayı amaçlar.

Pandeli

370 yıllık tarihî Mısır Çarşısı'nın benzersiz dokusu içinde yer alan Pandeli, nostaljik atmosferiyle sizi büyüleyecek bir lokanta. Hem İstanbul'un yerlisi olarak hem de bir turist olarak, bu mekânı en az bir kez deneyimlemelisiniz. Kristal avizeleriyle aydınlatılan, kubbeli tavanı ve ünlü mavi çinili duvarlarıyla, Pandeli sadece lezzetleriyle değil, aynı zamanda etkileyici atmosferiyle de göz kamaştırıyor. İlk olarak 1926 yılında Pandeli Çobanoğlu tarafından kurulan bu lokanta, besleyici köfte ekmeklerin satışıyla mütevazı bir başlangıç yapmıştı. Ancak kısa sürede dönemin entelektüelleri ve politikacılarının favori mekânı haline gelerek ün kazandı ve aynı yıl Eminönü'nde ilk restoranını açtı. Pandeli, geçmişten günümüze birçok ünlü ismi ağırlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ten Kraliçe II. Elizabeth'e, Audrey Hepburn'den Robert De Niro'ya kadar pek çok ünlü isim bu mekânda lezzetin tadına bakmıştır. Atatürk'ün Ankara günlerinde Pandeli'nin lezzetlerini özlediği zamanlarda, Ankara'ya özel siparişler gönderilir ve Pandeli'nin mutfağından lezzetler servis edilirdi. Tavsiye: Simit Kebabı ve Geleneksel Kuzu Etli Hünkar Beğendi'sini mutlaka deneyin 🤌

Baylan

İstanbul'un ilk büfe pastanesi olarak uzun yıllardır hizmet veren Baylan, şehrin müdavimlerinin vazgeçilmez adreslerinden biridir. Filip Lenas tarafından 1923 yılında Beyoğlu'nda açılan ilk pastane, ailesinin geleneksel tatları modernize etme çabasıyla tanınır. Büyük oğlu Harry Lenas, Avrupa'da aldığı pastacılık eğitiminin ardından İstanbul'a dönerek şehre ilk "büfe pastanesi"ni kazandırmıştır. Baylan'da, dünya tatlı literatürüne damgasını vuran "Kup Griye" gibi eşsiz lezzetlerin yanı sıra, unutulmaz tatlar arasında yer alan "Rokoko" da bulunmaktadır. 1961 yılında Kadıköy'de açılan şubesinden sonra Galataport'ta da yerini aldı. Geniş kitlelere hitap etmeye başlayan bu pastane, Kup Griye'nin efsanevi tadını deneyimlemek için adeta bir mekân haline gelmiştir. Kup Griye ve Rokoko gibi tatlılar, insanın ölmeden önce mutlaka tatması gerekenler listesinin başlarında yer alır.

Orient Express Restaurant

Orient Express Restaurant, İstanbul'un tarihi simgelerinden Sirkeci Garı'nın açılışının yapıldığı 1890 yılından bu yana hizmet vermektedir. Prusyalı mimar Jasmund'un tasarımıyla inşa edilen bina, Orta Avrupa'daki birçok tren istasyonuna ilham kaynağı olmuştur. Altın çağını 1950-60'lı yıllarda yaşamış olan bu mekân, basın ve edebiyat dünyasının tanınmış isimleri için adeta bir ikinci adres konumunda olmuştur. Selahattin Hilav, Fethi Naci, Edip Cansever, Oğuz Atay gibi ünlü yazarlar ve şairler, buranın sandalyelerinde oturmuş ve eserlerine ilham bulmuşlardır. Hava ve kara taşımacılığının yaygınlaşmasıyla bir dönem geri planda kalsa da, Orient Express Restaurant yine de sadık müdavimlerine hizmet vermiştir. 1995 yılı, Gar Lokantası için bir dönüm noktası olmuş ve işletmeciliğini Alaattin Seyhan üstlenmiştir. Orient Express adını alarak yenilenen mekân, nostaljik görüntüsünü koruyarak kaliteli turistlerin ve kültürel düzeyi yüksek müdavimlerin vazgeçilmez tercihi haline gelmiştir. Orient Express Restoranı, günümüzde hala misafirlerine hizmet etmeye devam etmektedir, dostlarınızla buluşmak, iş ve eğlence toplantıları için ideal bir seçenektir.

Hafız Mustafa 1864 Edebiyat Kıraathanesi

Sultanahmet'in tam kalbinde konumlanan Edebiyat Kıraathanesi'nde bulunan Hafız Mustafa 1864, kendine özgü atmosferiyle müşterilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Zengin bir ürün yelpazesine sahip olan mekan, şekerlemelerden lokumlara, baklavadan kadayıfa; hamur işlerinden sütlü tatlılara ve pastalara kadar geniş bir çeşitlilik sunar. Ürünlerinde kullanılan malzemelerin kalitesine büyük önem veren Hafız Mustafa 1864, 1. sınıf hammaddelerle ve uzman ustaların el emeğiyle üretim yapar. Glukoz yerine şeker pancarı, gıda boyası yerine doğal kök boyası ve doğal meyve özleri tercih edilir. Tüm ürünlerinde zemzem suyu kullanılarak geleneksel lezzetler modern damak tadına uygun hale getirilir. Bu eski binada kahvenizi yudumlayıp tatlınızı yerken, camından da Sultanahmet'in hareketliliğini izleyebilirsiniz.

Şekerci Cafer Erol

İstanbul'un tarihi semtlerinden birinde, geleneksel tatların izini sürmek isteyenler için özel bir adres var: Şekerci Cafer Erol. İsmiyle Türk tatlıcılığının köklü geçmişini yansıtan bu mekân, Geleneksel lezzetlerimizi koruyup, sunum ve tat özelliklerini geleceğe taşımak ve gelecek kuşaklara aktarmayı amaç edinerek lezzet tutkunlarını ağırlıyor. Şekerci Cafer Erol, tatlıların ustası olarak biliniyor. Burada sunulan ürünler, sadece lezzetleriyle değil, aynı zamanda özenle seçilmiş malzemeleriyle de ön plana çıkıyor. Şekerlemeler, lokumlar, ezmeler ve daha pek çok çeşit, el emeğiyle ve geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor. Mekânın en büyük özelliklerinden biri, kullanılan hammaddelerin kalitesidir. Şekerci Cafer Erol, ürünlerinde sadece en kaliteli malzemeleri tercih eder ve doğallığı ön planda tutar. Glukoz yerine şeker pancarı, gıda boyası yerine doğal kök boyası ve doğal meyve özleri kullanılarak, sağlıklı ve lezzetli tatlar ortaya çıkarılır. Şekerci Cafer Erol, geleneksel tatları modern damak tadına uygun hale getirirken, müşterilerine unutulmaz bir tatlı deneyimi sunmayı amaçlar. İstanbul'un tarih kokan sokaklarında gezinirken, bu özel mekânda bir mola verip, Türk tatlılarının eşsiz lezzetlerini keşfetmeyi unutmayın.

Tarihi Sultanahmet Köftecisi 1920

İstanbul'un tarihi ve turistik semti Sultanahmet, sadece muhteşem mimarisi ve tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda lezzet duraklarıyla da ünlüdür. Bu semtin gizli lezzet hazinelerinden biri de Tarihi Sultanahmet Köftecisi'dir. Tarihi Sultanahmet Köftecisi, köfte denince akla gelen geleneksel lezzetleri sunan ve yıllardır İstanbulluların ve turistlerin uğrak noktası olmuş bir mekandır. 1920'li yıllardan beri hizmet veren bu köfteci, tarihi dokusunu koruyarak zamanla geleneksel lezzetlerini değiştirmeden müşterilerine sunmaktadır. Mekânın en bilinen ürünü olan köfteler, el emeğiyle hazırlanır ve özel baharatlarla harmanlanarak eşsiz bir lezzet ortaya çıkar. Yanında servis edilen köfte ekmeği, domates ve yeşilliklerle birlikte tam bir lezzet şöleni sunar. Tarihi Sultanahmet Köftecisi, sadece lezzetli yemekleriyle değil, aynı zamanda samimi atmosferiyle de bilinir. Burada yenen bir köfte, sadece bir yemek değil, aynı zamanda tarihin ve İstanbul'un tadını da içinde barındırır. Sultanahmet'i keşfederken, bu semtin eşsiz lezzet duraklarından biri olan Tarihi Sultanahmet Köftecisi'ni mutlaka ziyaret etmeyi unutmayın. Burada damaklarınıza ve ruhunuza hitap eden bir lezzet yolculuğu sizi bekliyor olacak.

Tarihi Meşhur Kurufasülyeci Erzincanlı Ali Baba

İstanbul’da Tarihi Yarımada'da bulunan Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden biri olan Süleymaniye Camii’nin hemen yanında yer alan Ali Baba, yarım asırdan uzun bir süredir yerli ve yabancı turistleri yöresel kuru fasulye lezzetiyle buluşturuyor. Erzincan'dan gelen kuru fasülye taneleri, kemik suyuyla saatlerce bakır tencerelerde pişiyor. Ardından kömür ateşinde dinleniyor. Bu lezzeti mutlaka denemelisiniz. 6 yaşındaki oğlumun favori mekanlarından biri olduğunu söylemeden geçmek istemiyorum 🫠 1920'li yılların başında, seyyar olarak başlayan hizmet şimdilerde yan yana dört farklı dükkânda müşterilerini ağırlamaya devam ediyor.

Hazırlayan

İH

İrem Hardal

GeziBilen Elçisi