Gemilerin Yareni Deniz Fenerleri

Gemilerin Yareni Deniz Fenerleri

Gemilerin Yareni Deniz Fenerleri

Uzun yıllardır Boğaz'ın sularını aydınlatan ve gemicilere yol gösteren deniz fenerlerini keşfedin. 

fenerbahce-deniz-feneri

Fenerbahçe Deniz Feneri

İstanbul’un Anadolu yakasında yer alan Fenerbahçe bölgesinde ilk deniz fenerleri Bizans zamanında yapılır. Tahminlere göre Hera’ya adanan tapınakta, kayalıkların olduğu bölgede önemli bir fener bulunur. Fenerbahçe içinde yer alan deniz feneri, bu semte adını verir. Bu fener tam olarak Fenerbahçe Burnu’nda bulunur. Fenerbahçe Deniz Feneri’nin yapım tarihi 1857’dir. Yapım sürecinde Fenerler İdaresi’nin büyük çabaları vardır. Bugün hala tüm güzelliği ve asaleti ile aynı yerde durmaya devam der.Semtin bir anlamda sembolü olan fenerin denizden yüksekliği yaklaşık olarak 20 metre olarak ölçülür. Fenere ait kule ise 20 metredir. Tarihi fenerin menzili 15 mil şeklindedir. İlk dönemlerde ışık kaynağı için gaz yağı lambası tercih edilir. Daha sonraki dönemde ise gömlekli lambalar olarak bilinen lamba tipleri tercih edilir. Zaman içinde ışık kaynağı belli bir ivmeyle kuvvetlendirilir. Son olarak özel silindirik lenslerin kullanılmasıyla fenerden alınan verimlilik müthiş bir seviyeye çıkmıştır. Dikdörtgen planlı bir avluya sahip olan fenerde tek katlı bir gardiyan binası yer alır. Bu avluyu takip ederek doğrudan fener kulesine ulaşmak mümkündür. Hem fener hem de gardiyan binası Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından korunur.Osmanlı döneminde burası Bağçe-i Fener olarak anılır. Hatta Kanuni Sultan Süleyman’ın bir fermanında fenerden övgü ile bahsettiği görülür. Aynı zamanda meşhur “İstanbul Tarihi” adlı kitapta da fenerin gemileri kayalara çarpmaktan kurtaran ve yıldız gibi parlayan eşsiz bir yapı olduğu betimlenir. 1800’lü senelerde dönemin önemli vakanüvislerinden olan Raşid, yeni inşa edilecek olan fenerler için burayı referans olarak gösterir. Bir dönem ise Fenerbahçe Deniz Feneri sürgün için gönderilen kişileri kısa sürede ağırlar. 1837 yılında kapsamlı olarak yenilenen fener, bugüne dek belli aralıklarla onarımdan geçirilir.
sile-feneri

Şile Feneri

İstanbul’da Anadolu Yakası’nın öne çıkan ilçelerinden Şile’nin simgelerinden biri de meşhur feneri. Karadeniz’e bakan tarihi Şile Feneri, göz kamaştırıcı detayları ile bölgenin siluetine ayrı bir değer katıyor.Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, 1859’da kıyı emniyeti esasıyla inşa edildiği biliniyor. İstanbul’un Karadeniz’deki kıyı şeridi ile İstanbul Boğazı’nın güvenliği açısından önem taşıyan ve denizden 60 metre yüksekte bir uçurum üzerinde konumlandırılan fenerin uzunluğu 19 metre. Yaklaşık 60 kilometre uzağı panoramik görüşe imkan tanıyan Şile Feneri, günümüzde de deniz ulaşımına yönelik olarak aktif biçimde kullanılıyor.Dünya genelinde aktif olarak işlev sunan en büyük ikinci fener olan Şile Feneri, taş ve metal ağırlıklı bir yapıdır. İlk başta fitilli gaz lambası kullanılan mercek kristal sisteminin Fransa’dan getirildiği bilinir. 1968’de bu sistem, elektrikliye döndürülmüştür.Sekizgen planlı fenerde kalınlık bir metreden biraz fazladır. En yüksek noktasına 72 basamaklı merdivenle çıkılır. Siyah-beyaz şeritli görünümün nedeni de gündüzleri daha kolay görülebilmesidir. Şile Feneri, günümüzde aynı zamanda tarihi aksamlar ve eşyaların yakından incelenebileceği küçük bir müzedir, bu doğrultuda ziyarete açıktır. 
rumeli-feneri

Rumeli Feneri

Rumeli Feneri, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda, Boğaziçi kıyılarının Karadeniz’le buluştuğu noktada inşa edilmiş tarihi bir yapı ve çevresindeki balıkçı köyünü kapsar. Sarıyer ilçesindeki Rumeli Feneri, 1855’te Osmanlı İmparatorluğu ve müttefikleri ile Rusya arasındaki Kırım Savaşı öncesinde, hakim bir noktada savaş gemilerinin gözetlenmesi esasıyla yapılmıştır. Fransa tarafından yaptırılan fenerin işletme hakkı da bu ülkeye verilmiş ancak söz konusu müeyyide 1933’te iptal edilmiştir.Yaklaşık 60 metrelik bir tepe üzerindeki Rumeli Feneri, 30 metre yüksekliği ile dikkat çeker. Osmanlı’daki diğer fenerler gibi gazla çalışan Rumeli Feneri, halihazırda elektrikle çalışmaya devam etmektedir. Asırlar önce olduğu gibi bugün de Marmara Denizi ile Karadeniz arasındaki deniz yolu ulaşımında gemilere yön gösterme babında yardımcı olmaktadır.Örme taştan çıkılarak yapılan Rumeli Feneri’nin altında bir de balıkçı köyü bulunur. Buradaki salaş balıkçı lokantası, bölgeyle özdeşleşmiş şahsına münhasır bir işletme olarak öne çıkar.Ek olarak yaz ayları için hafta sonu tatilcilerini cezbeden koyu meşhurdur. Genel itibarıyla tarihi fenerinin yanı sıra yakın çevresi ile tatil köyü havasında; restoran, plaj, açık hava sineması, spor tesisi gibi imkan ve hizmetlerin bulunduğu sakin bir destinasyondur. Ayrıca Sarı Saltuk Türbesi, Rumeli Feneri’ne yakın konumuyla manevi açıdan yıl boyu ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
yesilkoy-feneri

Yeşilköy Feneri

İstanbul’daki tarihi fenerlerden biri de Avrupa Yakası’ndaki Bakırköy ilçesinin Yeşilköy semtindedir. 1856’da denize doğru çıkıntı yapmış bir noktada yaptırılan Yeşilköy Feneri, 23 metrelik yüksekliği ile dikkat çeker. Taştan inşa edilen yapının Osmanlı İmparatorluğu zamanındaki adı ‘Ayastefanos Feneri’ olan yapı, 1926’dan sonra Yeşilköy Feneri adıyla anılmaya başlanır.Tarihi fener, deniz ulaşımında halen aktif işlev sunmaktadır. Marmara Denizi’nden seyirle Boğaziçi’ne giriş yapacak gemiler için bir nevi yol göstericidir. Feneri, 10 deniz mili mesafeden görülebilir. Halihazırda elektrikli sistemle çalışmaktadır.İlk zamanlarında deniz kıyısında konumlanan fener, kıyı şeridinin doldurulmasıyla bir miktar içeride kalmıştır. Önünden yürüyüş yolu geçer. Ayrıca yakınında bir de lokanta bulunur. Karakteristik, hoş bir mimariye sahiptir. Akşam saatlerinde ışığıyla birlikte yakın çevresinde oluşturduğu ambiyansla meşhurdur.Çeşitli dönemlerde restorasyon gören, semtin öne çıkan simgeleri arasındaki Yeşilköy Feneri, günümüzde koruma altındadır. Fenerin bulunduğu alandaki denizin derinliği 7 metre civarıdır.
ahirkapi-feneri

Ahırkapı Feneri

İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Ahırkapı semti sınırları içerisinde yer alan Ahırkapı Feneri hem İstanbul Boğazı hem de Marmara Denizi’ne hizmet veren fener olması ile ön plana çıkıyor. Deniz seviyesinden 36 metre yükseklikte bulunan fener, gemilerin İstanbul Boğazı’ndan geçişlerinde ve de İstanbul Limanı’na girişlerinde rota feneri durumunda olması ile turistik öneminin dışında da büyük bir öneme sahiptir.III. Osman döneminde inşa edilen ve sonrasında yangınlar sonucu büyük ölçüde hasar gören orijinal fener tamamen ahşaptan yapılmıştı. Ardından Sultan Abdülmecid dönemine tekabül eden 1855 yılında yeniden inşa edilen Ahırkapı Feneri, bugün itibarıyla ‘Ulusal miras’ olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından koruma altındadır.İlk yaptırıldığı dönemde Ahırkapı Feneri, Osmanlı döneminde İstanbul’da inşa edilen ilk fener olma unvanını kazandı. Otluk Kapısı mevkiinde bulunan burcun üzerinde inşa edilen fener, bu bölgede çıkan yangınlar sonucu epey hasar gördü.Tam 26 metre yüksekliğe sahip örme taş bir kule olan Ahırkapı Feneri, 1857’de yeniden inşa edildiği dönemde Paris’ten getirtilerek fenere 16 mil görüş mesafesine sahip bir özellik kazandırıldı. İlk görüşte minare şerefesine benzeteceğiniz balkonlu kısımdaki camlı ışık veren bölüm de kesinlikle görülmeye değer.Işık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambasının kullanıldığı, sonradan da LPG kaynaklı gömlekli (manşonlu) ve parlak ışıklı lambalara geçiş yapıldığı Ahırkapı Feneri, günümüzde bin wattlık elektrik lambası ile hizmet vermektedir. Fener ile ilgili bir diğer ilginç ayrıntı ise I. Dünya Savaşı sırasında fenerin kışla arazisi olarak kullanılmış olmasıdır.
anadolu-feneri

Anadolu Feneri

Semtin ikonu olan deniz fenerinden adına alan, İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e açılan kısmında Çakaltepe ve Kabakoz koylarının arasında bulunan ve küçük bir yarımada üzerinde kurulan köydür Anadolu Feneri. Karşıyakadaki Rumeli Feneri ile birlikte Karadeniz’e çıkıştan önceki son duraktır. Deniz fenerinin yapımı tarihi net olarak bilinmese de, ilk olarak 1755’te Osmanlı döneminde ahşaptan yapıldığı ve 1834'te günümüzdeki haline dönüştürüldüğü kabul edilmiştir. Yon Burnu’nda inşa edilmiş bu fener, açık havalarda 16 deniz mili görüşe sahiptir ve Boğaz'a girecek gemilere rehberlik etmek için yapılmıştır. Beyaz taştan yapılmış fenerin boyu 20 metredir ve yalnızca Beykoz'a dönük yüzünün dar kısmı karanlıkta kalır. Orijinal halini koruyan nadir fenerlerden biri olan Anadolu Feneri, denizden 75 metre yükseklikte ve inşa edildiği günden bugüne kadar fonksiyonunu devam ettirmektedir.Köyün ilk kuruluşu da fenerle doğrudan bağlantılıdır. Feneri yakmaya gelen fenerciler yavaş yavaş fener etrafına yerleşmeye başlamış ve köy 1980’li yılların sonunda kadar Askeri bölge içinde yer almıştır. Köyde yaşamını sürdüren nüfusun bir kısmı Kafkasya’dan göç edenler, kalan kısmı da Girit’ten asker olarak gelip yerleşenlerden oluşmaktadır. Anadolu Feneri, 2014 yılı itibariyle alınan kararlar gereği, mahalle statüsüne girmiş olsa da, mandıraları, çiftlikleri hala süregelen balıkçılık mesleği ile şehirleşmeden uzakta bir yaşam sürmektedir.Askeri Bölge statüsünün kaldırıldığı döneme kadar, köyün girişinde bulunan askeri kapıdan sadece köy halkı, kartları ile geçerek bölgeye girebilmekteydi. Anadolu Feneri'nin en büyük özelliklerinden biri, İstanbul Boğazı'nın çıkışındaki son koya sahip olmasıdır. Bu sebeple Deniz Kuvvetleri’nin Boğaz çıkışlarını kontrol ettiği nokta, köyün altında bulunan bir radar birimi tarafından sağlanmaktadır.

Hazırlayan

GeziBilen

Dijital Rehber

GeziBilen

Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerimize ışık tutarak; ülkemizin tanıtımına katkıda bulunmak bizi sizlerle buluşturan temel amacımızdır.

GeziBilen Logo
Google Play Badge
AppStore Badge
AppGallery Badge
İletişim

0 (212) 274 2121

merhaba@gezibilen.com

Balmumcu Mah, Bestekar Şevkibey Sk, No:26 Beşiktaş-İstanbul

  • GeziBilen Gezi Noktaları2.500 gezi noktası

    2.500 noktayı keşfetmeye hazır mısınız?

  • GeziBilen Ülkeler4 Farklı Dil Seçeneği

    Tüm yazılı ve sesli içerikler Türkçe, Almanca, İngilizce ve Rusça

  • GeziBilen Rotalar185 Tematik Rota

    Her şehir için özel hazırlanmış onlarca tematik rota

Diğer İçerikler