Temizliğin Simgesi Hamamlar

Temizliğin Simgesi Hamamlar

Temizliğin Simgesi Hamamlar

Osmanlı döneminden günümüze ulaşan bu müstesna mekanlar, geleneksel Türk hamam kültürünü yaşatır. Göbektaşı ritüeli, tarih kokan atmosferi ve şehrin gürültüsünden uzaklaşma imkanıyla, İstanbul hamamları, ziyaretçilere hem bedensel hem de zihinsel bir yenilenme vadeder.

kulaksiz-hamami

Kulaksız Hamamı

Fransız Yazar Montaigne, ‘Denemeler’ adlı ünlü kitabında Osmanlı’daki Müslümanların haftada ortalama üç, dört kez hamama gittiğinden söz eder. Bu sıklığın ‘aşırı ve gereksiz’ olduğunu da ekler. Oysa ki vatandaşların Osmanlı topraklarındaki hamamlara sıklıkla gitmesinin yanında evlerde de banyolar bulunur, hemen her gün yıkanılırdı…Osmanlı Devleti'nde kamusal yapılar arasında ayrı yere sahip olan hamamların önemli bir kısmı günümüze ulaşmış durumda. Çünkü Türklerde hamam kültürü tarih boyunca sosyal hayatın ayrılmaz parçalarından biri oldu. Günümüzde olduğu gibi geçmişte de hijyen ve temizliğe büyük önem verildi. Hamam, temizlik ve hijyene dair esaslı bir kanıt. Ek olarak eski zamanların bir nevi sosyalleşme ortamıydı. İnsanlar hamamlarda toplanır saatlerce sohbet eder, keyifli zaman geçirirlerdi.İstanbul’un dört bir yanında Osmanlı yadigarı hamamlar mevcut. Bunlardan biri olan Kulaksız Hamamı, Beyoğlu ilçesindeki Kaptanpaşa Mahallesi’nde konumlanıyor. İki sokağın birleştiği noktadaki tarihi hamam, günümüzde farklı bir amaçla kullanılıyor.Günümüzde aktif olmayan yapı, Evliya Çelebi’nin eserinde kendisine yer bulmuştur. Kulaksız Hamamı’nda hademelerin sağır olduğu ve bu nedenle de sağırların yoğun olarak tercih ettiğinden söz edilmiştir. Muhtemelen ismi de buradan gelmiştir.
ayasofya-hurrem-sultan-hamami

Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı

İstanbul’un tarihi hamamları arasında kendine yer bulan Haseki Hürrem Sultan Hamamı, konum olarak Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii gibi iki önemli mekanın arasında yer alır. Bu durum yerli ve yabancı ziyaretçilerin hamama sene boyunca ilgi göstermesi noktasında büyük bir avantaj sağlar. Adından da anlaşılacağı üzere Hürrem Sultan tarafından yaptırılır. Kendisinin o dönem, İstanbul ve Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde pek çok yapıda isim imzası bulunur. Hamamı Mimar Sinan’a özel olarak yaptıran Hürrem Sultan, yapının tamamlanmış halini 1557’de alır. Daha önce yıkılan Zeuksippos Banyoları’nın bulunduğu konuma inşa edilen yapı, kadın ve erkekler için olmak üzere iki bölümlü olduğundan aynı zamanda bir çifte hamamdır. Bu iki bölümde de özel olarak sıcaklık, ılıklık ve soğukluk kısımları bulunur. Yapıldığı dönemden sonra 1910’a değin aktif olarak hizmet vermeye devam eden hamam, bu yıldan sonra faaliyetlerini durdurur. Uzun süre kapalı kalan yapı, bir dönem, Sultanahmet Cezaevi’nin dolu olduğu zamanlarda mahkumlara da ev sahipliği yapar ve cezaevi olarak kullanılır. Öte yandan yine bu yapı bir dönem kağıt deposu olarak da değerlendirilmiştir. 1957’ye gelindiğinde, hamam kapsamı bir şekilde onarım ve tadilat çalışmasından geçirilir. Böylelikle hem geçmişin yorgunluğu yapıdan uzaklaştırılır hem de ilk günkü haline sadık kalınır. Onarım süreci yaklaşık olarak bir yıl sürer lakin tüm bu çalışmalara rağmen yapı 2007’ye kadar halı satış mağazası olarak kullanılır. Klasik Osmanlı hamamlarında yer alan özelliklerle karşılaşmanın olası olduğu Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı’nın yıkanma bölümü 75 metre uzunluğundadır. Öte yandan bu hamam, kadın ve erkek bölümü girişlerinin aynı eksende olması bakımından da Osmanlı’da yapısal mimari anlamında bir ilktir. Son olarak belirtelim ki sıcaklık bölümleri bitişik durumda olan hamamın soyunmalıklarda yer alan sivri kemerli pencerelerindeki işlemeler oldukça dikkat çekici ve göz alıcıdır. 
cemberlitas-hamami

Çemberlitaş Hamamı

İstanbul’un tarihi hamamları arasında gösterilen Çemberlitaş Hamamı, meşhur Divan Yolu üzerinde bulunur. Bu yol bilindiği üzere İmparatorlar Yolu olarak da anılır. Araç trafiğine kapalı olan Divan Yolu, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kullanılır. Osmanlı’da devlet protokolü açısından bu yola büyük önem verilir. Çemberlitaş Hamamı’nın bu kadar kıymetli bir caddenin üzerinde konumlaması, burayı daha da değerli kılar. Hamam binası I. Konstantin zamanında oluşturulan anıta da yakındır. Hamamın hemen karşı bölümünde Köprülü Mehmed Paşa Camii dışında bazı yapı toplulukları bulunur. Bu yapılar arasında türbe, medrese, hazire ve kütüphane öncelikli olarak sıralanabilir. Bu nedenle bir külliye yapısına sahip olduğu söylenebilir.Çemberlitaş Hamamı, Nurbanu Sultan’ın çabaları sonucunda inşa edilir. O dönem Üsküdar ilçesinde konumlanan bir külliyeye ekonomik bir gelir elde etmesi amaçlanır. Nurbanu Sultan bilindiği üzere III. Murad’ın annesidir. Özgün kitabesinde yazan bilgilere göre Çemberlitaş Hamamı 1584 senesinde yaptırılır. Hamamın ayrıca Mimar Sinan eseri olduğu görülür. Buranın en önemli özelliklerinden bir tanesi de çifte hamam statüsüne sahip olmasıdır. Bölümleri birbiri ile bitişik olarak tasarlanır.Vezir Hanı’na doğru bakan Çemberlitaş Hamamı, yol kotundaki değişimden dolayı görece çukurda kalır. Bu nedenle de hamama merdivenlerden inmek suretiyle giriş yapılır. Erkekler bölümünün üzerinde büyük bir saçak vardır. Altı dizelik kitabesi bu kapının üstünde yer alır. Kadınlar bölümüne ise Sultan Mahmut Türbesi’nin olduğu kısımdan giriş yapılır. Tarihi Çemberlitaş Hamamı, sıcaklık bölümlerindeki özel plan ve iç süslemeleri ile hamam mimarisinde çok özgün bir yerde durur. Çevresine yapılan yeni ev ve dükkanlar ve kadınlar kısmının amacına uygun şekilde kullanılmaması, hamamın zamanla önemini kaybetmesine neden olmuştur.
oruculer-hamami

Örücüler Hamamı

Türklerde tarih boyunca büyük önem verilen ve bir gelenek olarak günümüze kadar gelen hamamlar, dönemin temizlik, hijyen ve sosyalleşme esaslı başlıca yapılarıydı. Hamamlara hafta üç, dört kez gelinir, temizlenilir, kese attırılırdı. Ayrıca hamam sohbetleri eski zamanların keyifli alışkanlıklarındandı. Ek olarak hamam, önem verilen bir yapı türüydü zira hemen her padişahın mutlaka istediği şehirlere hamam yaptırdığı bilinir.Hamam geleneği asırlar sonra bile hayatta... Eskinin sosyalleşme geleneği ve kullanım sıklığı günümüz hamamlarında görülmese de keyifli, stres atılan, temizlik ve hijyenin sağlandığı yapılar hala önem taşıyor. İşte bu minvaldeki yapılardan biri olan Örücüler Hamamı, İstanbul’un Fatih ilçesinde konumlanıyor.Mistik atmosferi ile dikkat çeken, mütevazi bir binadaki tarihi Örücüler Hamamı, dikdörtgen planlı mimarisi, kubbesi ve otantik ambiyansıyla tanınıyor. İç mekanda mermer ve çinileri ile göz dolduran geleneksel tipteki hamamda göbek taşında kese, masaj yaptırma veya kendi başına yıkanma seçenekleri sunuluyor. Sauna mevcut. Örücüler Hamamı, 600 yıla yakın süredir aynı yerinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Son olarak çıkışta ikram edilen odun ateşinde demlenmiş çayının keyfi de dillere destan.
vezneciler-hamami

Vezneciler Hamamı

Vezneciler Hamamı, 1481 yılında Osmanlı Padişahı II. Beyazıt tarafından Süleymaniye Medresesi’ne gelir sağlaması amacıyla yaptırıldı. Bir diğer bilgiye göre konak hamamı olarak hizmete girse de daha sonra halka açıldı. Birçok önemli devlet adamı ve paşaya hizmet veren hamam, 1950 yılında yenilenmiştir. Geçmişten bugüne tarihin izlerini taşıyan yapı, mermer sütunlarındaki işlemeleriyle görülmeye değer.İstanbul Fatih’teki, Kuyucu Murat Paşa Türbesi’nin karşısında yer alan Vezneciler Hamamı, ismini bulunduğu semt olan Vezneciler’den alıyor. Şehrin ilk akla gelen tarihi mekanlarından; Kapalı Çarşı, Beyazıt Camii, Şehzade Paşa Camii ve Süleymaniye Camii’ye yakınlığı nedeniyle ulaşımı kolay olan hamam, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunuyor. İkinci katta inşa edilen ilk ve tek tarihi hamam, günümüzde hem erkeklere hem de kadınlara hizmet vermeye devam ediyor.Vezneciler Hamamı, vücudunuzu rahatlatmak ve iç huzurunuzu sağlamak için iyi bir alternatif olabilir. Türk kültürünün bir yansıması olan hamam deneyimini, meşhur göbek taşına uzanıp masaj yaptırarak yaşayabilirsiniz. 
gedikpasa-hamami

Gedikpaşa Hamamı

İstanbul sınırları içerisinde yer alan Gedikpaşa Hamamı aynı isim ile anılan cadde üzerinde konumlanır. Tarihi hamama dair bugüne ulaşan herhangi bir kitabe söz konusu değildir. Ekrem Ayverdi’nin aktardığı bilgilere göre Gedik Ahmet Paşa aynı taşıyan külliyeye mali destek sağlamak için burayı inşa ettirir. İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri’ndeki bilgilere göre burası bir vakıf eser olarak geçer. Buna rağmen tam olarak nerenin vakfı olduğu bilinmez.Tarihi hamama ait kitabe Tacizade Sadi Çelebi’nin yönlendirmesi ile Münşeat’a verilir. Kitabeden anlaşılacağı üzere hamamın inşa edildiği tarih 1475’tir. Dönemin mimari özelliklerini yansıtan Gedikpaşa Hamamı belli tarihlerde ortaya çıkan yangınlardan oldukça olumsuz etkilenir. Özellikle bunlar arasında 1660, 1725 ve 1865 yıllarındaki yangınlar burayı neredeyse kullanılamaz hale getirmiştir. Buna rağmen tüm yangınlardan sonra gerekli onarım çalışmaları yapılmış ve hamam faaliyetlerine devam etmiştir. 1865 senesinde çıkan yangında burası ile beraber Sabuncu Hanı da etkilenir. Bugün de aktif bir şekilde kullanılmaya devam eden hamam çifte hamalar sınıfına mensuptur. Hamamın erkekler bölümü diğer bölüme kıyasla daha büyüktür.Şehrin en büyük çarşı hamamları arasında olan Gedikpaşa Hamamı pek çok yazılı kaynakta kendine yer bulur. Buna rağmen son olarak Neşet Köseoğlu’nun hazırladığı “İstanbul Hamamları” listesinde buranın adresi yanlış verilir. Gedikpaşa Hamamı’nın her iki bölümünün de girişleri aynı tarafa bakar. Buna rağmen kadınlar bölümünün giriş cephesi erkekler bölümün yaklaşık 15 metre gerisindedir. Hamamın önündeki sokağın düzeyi bugün itibarı ile oldukça yükseldiği için hamam ne yazık ki çukurda kalır. Bu nedenle ön avlu denilen bölgeye taş basamaklardan oluşan merdivenler vesilesi ile inilir.
sultanahmet-hamami

Sultanahmet Hamamı

Sultan Ahmet Hamamı, İstanbul’un Fatih ilçesinde, Ayasofya ve Sultan Ahmet Camii’nin bulunduğu bölgede yer alır. Sultanahmet Tramvay Durağı’ndan hareketle çok kısa sürede ulaşılabilen Sultan Ahmet Hamamı, hem kolay erişimi hem de tarihi ambiyansıyla çarpıcı bir noktadır. Türkler’de önemli bir yere sahip olan hamam kültürünün Osmanlı mimari geleneği ile harmanlandığı 17’nci yüzyıl yapısı; mermerlerle bezeli mimarisi, göbek taşı, buhar odası ve oldukça ferah alanıyla dikkat çekiyor. Çeşitli dönemlerde restorasyon da gören, oldukça iyi durumdaki tarihi hamam, erkekler ve kadınlar için ayrı bölümlere sahip. İlginç bir detay olarak Türkler’e hamam, oldukça eski bir gelenek ve asırlardır hijyen amaçlı kullanılıyor. Zira tarihi atmosfere sahip hamamlarda ayrı bir keyif vadeden hamam deneyimi, farklı alternatiflerle yaşanabiliyor. Örneğin turistik bir noktada bulunduğu için özellikle yaz aylarında yoğun olabilen Sultanahmet Hamamı’nda personel tarafından masaj hizmeti alınabiliyor. Tellalların yaptığı kese de hamamın olmazsa olmazlarından. Öte yandan sabun ve kesenizi alıp kendi kendinize de hijyen sağlayabiliyorsunuz. Bedenini canlandıracak bir, iki saatlik bir hamam sefası arayan herkesi bekliyor. Otellerin ve çok sayıda restoran, kafenin bulunduğu lokasyon, aynı zamanda 16’ncı yüzyıla tarihlenen Çemberlitaş Hamamı’na yürüme mesafesinde olduğunu belirtelim.
galatasaray-hamami

Galatasaray Hamamı

İstanbul’un en kıymetli hamamları arasında yer alan Galatasaray Hamamı, aynı adı taşıyan külliyenin içinde bulunur. Sultan II. Beyazıt’ın ön ayak olduğu yapı 1481 senesinde inşa edilir. Galatasaray Hamamı’nın inşa sürecine dair anlatılan bazı hikayeler bulunur. Aktarılanlara göre Sultan Beyazıt o dönemde bugünkü lise ve hamamın bulunduğu alanda dolaşırken bir kulübe dikkatini çeker. Bu kulübenin Gül Baba’ya ait olduğunu öğrenir. Daha sonra Sultan bizzat gidip Gül Baba ile tanışmak ister ve ona kendisinden bir şey isteyip istemediğini sorar. Gül Baba ise bu arsada bir külliye yapılmasını diler. Özellikle bu külliyenin seneler boyunca hükmetmesini arzular. Gül Baba dönemin çok sevilen ve hürmet edilen zatları arasında olduğu için sultan bu dileği geri çevirmez.Kısa bir zaman sonra bu dilek Sultan Beyazıt tarafından yerine getirilir. Gül Baba hayatını kaybedince yatırı buraya defnedilir. Galatasaray Lisesi öğrencilerine bu tarihi hamam uzun seneler boyunca başarılı bir şekilde hizmet verir. “Galatasaray Tarihi” isimli çalışmada bu konuya özel olarak değinilir. Hamam o yıllarda meşhur mektebin hemen arka tarafında bulunur. Öğrenciler belli dönemlerde gruplar halinde bir araya gelip hamama giderler. O süreçte dışarıdan herhangi bir yabancı müşterinin hamam girmesi engellenir.Galatasaray Hamamı hem modern hem de geleneksel çizgileri bir arada tutar. Zaman içinde pek çok kadı ve padişaha hizmet eden hamam, Osmanlı tarihinde önemli bir iz bırakır. İstiklal’e yakın olan Turnacıbaşı Caddesi’nin üzerinde konumlanan tarihi Galatasaray Hamamı, her dönemde özenli bir şekilde korunur. Zamanında yapılan onarımlar ve modernleştirme çabaları sayesinde bugüne dek ulaşmayı başarır. Bilindiği üzere bir dönem meşhur oyuncu Travolta da bu hamamı ziyaret eder. Aynı zamanda Muhteşem Yüzyıl dizisinin de bazı bölümleri burada çekilir.
yesildirek-hamami

Yeşildirek Hamamı

‘Yeşildirek Şifa Hamamı’ olarak da bilinen Yeşildirek Hamamı, İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Haliç Metro İstasyonu’nun yanı başında konumlanıyor.Yüzyıllar önce hemen her padişah ve sultanın hamam yaptırdığı bilinir. Osmanlı dönemindeki en önemli hamamlar ise bugün hala yapıları ile hayran bıraktıran Mimar Sinan’ın eserleridir. Bunlardan biri olan Yeşildirek Hamamı, merkezi lokasyonu ile en gözde hamamlardan biri.Günümüzde erkekler bölümünde hizmet verilen hamamı, Sokullu Mehmet Paşa'nın oğlu İbrahim’in yaptırdığı düşünülüyor. Çeşitli zamanlarda değişime uğrayarak gelenekselden moderne uzanan mimarisini günümüze kadar taşımasıyla dikkat çekiyor.Giriş kapısı Haliç yönüne bakan hamam, İstanbul’un en çok ziyaret edilen tarihi hamamlarından biri. Tarihin sayfaları arasından sanki el sallayan Yeşildirek Hamamı, hijyen sağlamak ve vücudunuzu rahatlatmak için iyi bir alternatif olabilir.Kökleri çağlar öncesine kadar uzanan İstanbul’un cazibe merkezi konumundaki Beyoğlu, yabancı ve yerli turistlerin önemli uğrak noktalarından biridir. Şehrin kozmopolit yansımasını bizzat yansıtan bölgede 1800’lü yıllardan kalma pek çok yapıyı da görüp ziyaret edebilirsiniz.
kilic-ali-pasa-hamami

Kılıç Ali Paşa Hamamı

Türkler, su yapılarına tarihleri boyunca büyük önem verdi. Bu nedenle çeşmeler, sarnıçlar, çeşmeler ve hamamlar tarih boyunca ülkelerin dört bir yanında kamusal ihtiyaçlara karşılık geldi. Osmanlı İmparatorluğu’nda da önceki Türk devletlerinde olduğu gibi su esaslı yapılar olmazsa olmazlardandıOsmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul, fethinin hemen ardından yoğun nüfusunun ihtiyaçlarına yönelik sayısız su yapısıyla donatıldı. Bu tarihi yapılardan bir kısmı günümüze ulaşmış durumda, işte bunlar arasında Kılıç Ali Paşa Hamamı da var.Kılıç Ali Paşa, Osmanlı donanmasında deniz kuvvetleri komutanlığı yani Kaptan-ı Deryalık yapmış önemli bir askerdi. 1583’te yapımı tamamlanan Kılıç Ali Paşa Hamamı başta olmak üzere şehrin bazı noktalarına kamusal yapılar inşa ettirdi. Hamam, dönemin Osmanlı Saray Başmimarı Mimar Sinan’ın eserlerindendir.Büyük kubbesiyle dikkat çeken ödüllü yapının İstanbul’daki tarihi hamamlar arasında kendine has bir yere sahip iç mekanı oldukça sofistikedir. Lüks bir ambiyansa sahip olan hamamda restorasyonla yenilenmiş mermerler, ferahlık, güçlü aydınlatmalar, dinlenme alanlarındaki konfora dair ayrıntılar ve yoğun ahşap kullanımı öne çıkar. Geleneksel Türk hamamı hizmetinin yanı sıra çocuklarla hamam alternatifi de sunulur. Ayrıca masaj hizmetleri de vardır. Göbek taşında kese en sık tercih edilen hizmetlerdendir.Çay, kahve, ev yapımı limonata gibi içeceklerin servisinin de olduğu hamam, genel itibarıyla yüksek standartlarda konfor, hijyen ve arınma deneyimi vadeder.
cinili-hamam

Çinili Hamam

Kösem Sultan tarafından 1640 yılında yapımı gerçekleştirilen Çinili Hamam'ı, sultanın ölmesi ile yarıda kalmış sonrasında kardeşi tarafından devam ettirilerek hizmete açılmıştır. Hamamın asıl yapım amacı, camii inşaatı için çalışan ustalara hizmet vermek içindi, sonrasında içerisi çinilerle süslenen hamam günümüze kadar ulaşan bir tarihi eser olarak karşımıza çıkacaktı. Cami içerisindeki çiniler günümüze kadar gelemeden hırsızlar tarafından çalınmış olsa da orijinalliğine sadık kalınarak mavi taşlar yardımıyla çini görüntüsü verilmiştir. Yapıldığın günden itibaren çok fazla onarım çalışması geçirmeyen hamam, ilk günkü halinden pek bir şey kaybetmemiştir. Öyle ki 17 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen büyük depremden bile hasar almadan çıkabilmiştir.Duvar kalınlığı 2 metreyi bulan Çinili Hamam'ı, çok sayıda prodüksiyon şirketinin de ilgisini çekerek gerek içeri gerekse dışarıda dizi ve yapımları ağırlamaya devam etmiştir. Hamamın tamamında doğal ısıtma sistemi bulunuyor, kış aylarında büyük kazanlara yaklaşık 1 ton ağırlığında odunlar atılarak ısıtma işlemi sağlanıyor. Hamam için dikkat edilen en önemli iki kriter; temizlik ve hijyen. Yetkililer bu konuya ekstra olarak önem veriyor ve ziyaretçilerinin de bu konuda şüpheye düşmemeleri gerektiğinin altını önemle çiziyor. Hamamlar genellikle içerideki buhardan kaynaklı olarak belli bir süre sonra basık bir hava yaratır ancak Çinili Hamam'ı bu konuda da oldukça şanslı.Oldukça geniş bir alana sahip olan hamamın kubbelerinin yüksek olmasından kaynaklıdır. Kubbelerdeki deliklerin içeriye ışık sızdırması da yine hamamın atmosferini tazeleyen unsurlardan biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle yaz aylarında meydana gelen ekstra sıcak havalar içinse yönetim ürettiği çözüm; yaklaşık 370 yıllık fanuslar hizmete açılarak içerideki buhar sakinleştiriyor ve rahat hareket etmenize olanak sağlıyor.
acemoglu-hamami

Acemoğlu Hamamı

Osmanlı mimarisinin en göz alıcı örneklerinden biri olan ve İstanbul’un Fatih ilçesi sınırları içerisinde yer alan Acemoğlu Hamamı, aynı zamanda Osmanlı hamamları arasında da en çok ilgi görenlerden biridir. 1778 ile 1846 yılları arasında Hamamizade Dede Efendi’nin ailesi tarafından işletilen Acemoğlu Hamamı, uzunca bir süre boş kalmış ve ardından da Celal Ağa Konağı Otel’in öncülüğünde restorasyon gerçekleşmiştir.Günümüzde hala ziyarete açık olan Acemoğlu Hamamı, gelin hamamı başta olmak üzere pek çok hamam organizasyonunun gerçekleştiği en popüler Osmanlı hamamları arasında bulunuyor. Külliyeler, camiler ve sıbyan mektepleri gibi sayısız Osmanlı mimarisinin çevrelediği Fatih ilçesinin en önemli kültürel hazineleri arasında gösterilen Acemoğlu Hamamı’nın karşısında bulunan Acem Oğlu Camii ise maalesef ki günümüze dek ulaşamamıştır.Kelime olarak ‘Yeniçeriler için yetiştirilen çocuk asker’ anlamına gelen Acemoğlu Hamamı, esasında askere alınan bu çocukların Yeniçeri olarak çalıştığı askeri karakolun bir parçası olarak inşa edilmiştir. Hamamın asıl adı ‘Acemi Oğlanlar’ idi.Şehrin en eski hamamlarından biri olarak bilinen Acemoğlu Hamamı, 15 Haziran 1826'da (Sultan II. Mahmud Dönemi) Yeniçerilerin öldürülmesinin ardından en büyük Osmanlı bestecisi İsmail Dede Efendi'nin babası tarafından satın alındı. O zamandan beri de hamam herkese hizmet etti. Babası öldükten sonra İsmail Dede Efendi Acemoğlu Hamamı’nı sattı ve Yenikapı Derviş Köşkü'ne bağışta bulundu.Tarihi hamam, yanındaki otel ile birlikte yeniden inşa edildi. Otel bünyesinde hamam olarak hizmet veren Acemoğlu Hamamı, o dönem için Osmanlı kışla banyosunun en iyi örneklerinden biriydi.
cagaloglu-hamami

Cağaloğlu Hamamı

İstanbul’un en büyük çifte hamamları arasında ilk sıralarda gelen Cağaloğlu Hamamı, tipik Osmanlı mimarisinden uzakta bir görünüm sergiliyor. Geleneksel Osmanlı hamamlarından farklı olarak soğukluk ve sıcaklık bölümleri ilginç bir yapıya sahiptir. 300 yılı aşkındır hizmet veren tarihi hamam en çok da şehri ziyaret eden yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Günümüz itibariyle Türk hamamı, buhar banyosu, Türk masajı gibi hizmetler sunan hamamın bir de kafe & bar kısmı bulunuyor.I. Mahmut döneminde inşa edilen Cağaloğlu Hamamı’nın hem kadın hem de erkek bölümünün bulunması, çifte hamam statüsüne kavuşmasını sağlamıştır. İlk etapta kuruluş amacı, Ayasofya Camii’nin içerisindeki kütüphaneye gelir sağlamaktı. İstanbul’daki en büyük çarşı hamamı olması ile ön plana çıkan Cağaloğlu Hamamı’nda erkekler bölümü soğukluk ile sıcaklık bölümleri arası geçişler farklı tasarlanmış. Sıcaklık bölümü sekiz mermer sütunla birbirine bağlanan kemerlerin üzerine oturtulan büyük bir kubbe ile örtülüdür.Camekan bölümünün 14 x 14 metre ölçülerinde olduğu hamam genel hatları itibariyle farklı bir mimari tarz sergileyen Cağaloğlu Hamamı’nın çevresi ise binalar ile örtülüdür. Planını Süleyman Ağa’nın çizdiği ve Abdullah Ağa’nın yaptırdığı Cağaloğlu Hamamı, sabah dokuz, öğlen on iki buçuk ve öğlen bir ile akşam beş saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlamaktadır.Yıl boyunca çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Cağaloğlu Hamamı, Osmanlı döneminde inşa edilen son büyük hamam olma unvanına sahiptir. Gerçek Türk kültürünün izlerini taşıyan ve kentin hatırı sayılır kültürel miraslarından biri olan Cağaloğlu Hamamı’nın günümüzde hizmet veren kafe – bar kısmı oldukça gelişmiş olup, turistlere post – modern bir deneyim yaşatmaktadır.
aziziye-hamami

Aziziye Hamamı

İstanbul Anadolu yakasının en kalabalık ilçelerinden biri haline gelen Kadıköy’e bağlı Recaizade Sokak’ta yer alan tarihi Aziziye Hamamı, Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz’in tahttaki son yıllarına denk gelen 1860’yıllarda yaptırdığı önemli bir yapıdır.Aziziye Hamamı, diğer Osmanlı hamamları gibi erkek ve kadın olarak iki ayrı bölümden meydana gelir. Yapıldığı dönemden bugüne birkaç kez restorasyondan geçerek günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan yapı, geçirdiği onarımlar soncu camekan kısmının tamamen değişmesine sahne olmuş ve ikinci katının dış cephesinin de büyük ölçüde değişime uğramış olduğunu görmüştür.Rıhtım Caddesi üzerinde yer alan Aziziye Hamamı’nın sıcaklığı ise aydınlatması inanılmaz iyi olan ve hamamı örten genişçe bir kubbe ile sağlanır. Dikdörtgen biçimindeki göbektaşı ile her görende hayranlık uyandıran ve günümüzde de hizmete açık olan tarihi Aziziye Hamamı, mimari üslup olarak pek çok farklı tarzı yansıtır.Yıl boyu ziyarete açık olan Aziziye Hamamı, gün içerisinde 06.00 ile 23.00 saatleri arasında erkeklere; 08.00 ile 18.30’a kadar da kadınlara hizmet verir. Aslına uygun ve günümüz koşullarına uyarlanmış restorasyonu sayesinde bir de saunası olan Aziziye Hamamı’nın göz alıcı çinilerle süslendirilmiş bir ortamda hamam deneyimini yaşama fırsatını kaçırmamalısınız.Hem sıcak hem de soğuk suyu bulunan ve özel bir düzenekle ısıtılan üzeri kubbeli bu tarihi yapının geçmişi Romalılara kadar uzanıyor desek yanılmış olmayız. Sadece hamam ve sauna değil, aynı zamanda masaj hizmetinin de olduğu ve hepsinin ayrı ayrı ücretlendirildiği Aziziye Hamamı’nın güncel bilgilerine ulaşmak içinse tek yapmanız gereken iletişim numarasını aramak olacaktır.
bulgurlu-hamami

Bulgurlu Hamamı

İstanbul’un Üsküdar ilçesi sınırları içerisinde bulunan Bulgurlu Caddesi üzerindeki tarihi Bulgurlu Hamamı, Kısıklı mevkiinde oldukça merkezi bir konuma sahiptir. Celveti Tekkesi muatasavvıf Şeyh Aziz Mahmud Hüdayi Efendi’nin 1618 senesinde yaptırdığı hamamın dört dizeli 1618 yılına tarihlenen kitabesi ise şu şekildedir:Pâk olur ecsâm aruk olur kulûbGörse bu üslûbu bir ehl-i nazarDidi tarihin kişi hammam-ı hûbSokaktan bir koridor ile girilen ve mimari yönü ile tipik Osmanlı hamamlarından ayrılan Bulgurlu Hamamı’nın giriş kağısının her iki tarafında da birer oda bulunmaktadır. Merdiven ile inilebilen camekan kısmının yanı sıra sol dip köşedeki kafes de kesinlikle görülmeye değerdir. Soyunma odalarının da olduğu Bulgurlu Hamamı’nın en dikkat çeken kısımları ise ahşaptan inşa edilmiş geniş tavanı ve onu destekleyen ahşap direk ve yekpare mermerden imal edilmiş şadırvandır.Yıkanma mahallinin sadece dört köşeli iki halvetten meydana geldiği Bulgurlu Hamamı’ndeki bu halvetlerin üzerinde küçük birer kubbe de bulunur. Hepsinin de sekiz kurnalı olduğu hamamda en çok ilgi gören kısım ise Aziz Mahmud Efendi’nin yıkandığı kurnadır. İnşa tarihi 1618 yılına kadar uzanan Bulgurlu Hamamı’nın camekanın iç kısmındaki kitabe de kesinlikle görülmeye değer. Tek hamam tipinde olan Bulgurlu Hamamı günümüzde haftanın altı günü erkeklere, kalan bir günde de kadınlara hizmet verir. Bulgurlu Hamamı’nı ziyarete gelenler yakın çevresindeki Bulgurlu Mescidi, Bulgurlu Çeşmesi, Bulgurlu Köyü Çeşmesi, Meleksima Çeşmesi, Çilehane Mescidi, Kısıklı Çeşmesi, Fatma Nezire Hanım Çeşmesi ve Libadiye Çeşmesi’ni de görmeye gidebilir.
kadirga-hamami

Kadırga Hamamı

İstanbul’da özellikle Avrupa Yakası’nın tarihi yarımada olarak nitelendirilen bölgesine dağılmış durumdaki hamamların çoğu turistik ve son derece meşhurdur. Bunlardan biri de Fatih ilçesindeki Kadırga Hamamı’dır. Otantik havasını giriş kapısından itibaren hissettiren Kadırga Hamamı, az katlı yapılaşmanın görüldüğü eski bir mahallede konumlanır. Kayıtlarda 1741 yılında yapıldığı bilgisi bulunan hamamın köklü geçmişi, onu öne çıkaran en önemli unsurdur. Hamamda kadın ve erkekler için ayrı bölüm mevcuttur. İki kubbe altındaki hamamda iç kısımda mermer ve ahşap kullanımı ağırlıktadır. Tüm ögeleri ile ziyaretçilerini adeta yüzlerce yıl öncesine götüren bu zamanda asılı kalmış mekan, Osmanlı’nın hamamda yalnızca vücudu temizlemek değil, aynı zamanda ruhu da arındırmak felsefesini günümüzde yansıtır. Yılın hemen her günü yoğun şekilde yerli ve yabancı konuklarını ağırlayan mütevazı fiyatlara sahip tarihi hamam, temizlenirken aynı zamanda dingin bir ambiyans eşliğinde dinlenebileceğiniz noktalar arasında yer alır.
balat-cavus-hamami

Balat Çavuş Hamamı

İstanbul Haliç kıyısında mükemmel bir konuma sahip olan Balat Çavuş Hamamı, Mimar Sinan’ın şaheserlerinden biri olan ve Balat Camii olarak da bilinen Ferruh Kethüda’nın hemen yanı başında konumlanır.İstanbul Fatih ilçesine bağlı Balat semtinde görülmesi gereken yerlerin başında gelen ve inşa tarihi net bir şekilde bilinmemekle birlikte Fatih Sultan Mehmet ya da II. Beyazid döneminde yaptırıldığına dair tahminlere kulak kabartmanın doğru olacağı Balat Çavuş Hamamı, şehrin keşfedilmeyi bekleyen güzellikleri arasında yer alır.Genel hatları itibariyle Osmanlı mimarisinden izler taşıyan ve dikdörtgen planlı bir yapı olan Balat Çavuş Hamamı, diğer tüm Osmanlı hamamlarında olduğu gibi erkekler ve kadınlar olmak üzere iki ayrı bölümden meydana gelmektedir. Günümüzde halen daha hizmet vermeye devam eden ve bir şahsa ait olan Balat Çavuş Hamamı, yakın zamanda satışa çıkarıldığı ile ilgili gündeme gelmiştir.Osmanlı hamam mimarisini en güzel şekilde yansıtan yapılardan biri olan ve tarih boyunca pek çok önemli ana tanıklık eden Balat Çavuş Hamamı’nı belirli saatlerde ziyaret ederek muhteşem bir hamam deneyimi yaşayabilirsiniz. Fatih ilçesi Çavuş Hamamı Sokak – Ayvansaray Mahallesi’nde yer alan Balat Çavuş Hamamı’nın çalışma saatleri ise her gün 07.00 ile 22.00 arasındadır.Esasında “çifte hamam” kategorisinde değerlendirilen ve dıştan bakıldığında çok bir süslemesi bulunmayan Balat Çavuş Hamamı’nın sıcaklık bölümü, iki yanı eyvanlı, dikdörtgen ve kubbeli genişçe bir mekandır. Çifte halvetli hamam tipinin en göz alıcı örneklerinden olan Balat Çavuş Hamamı’nın aydınlatması ise soyunma yerindeki yüksek pencereler ile sağlanır.
kasimpasa-buyuk-hamami

Kasımpaşa Büyük Hamamı

Köklü bir Türk geleneği olarak hijyen ve temizlik amacıyla asırlardır var olan hamamların yeri Osmanlı İmparatorluğu’nda da bir başkadır. Sadece büyük şehirlerde değil birçok yerde yaptırılan hamamlar sayesinde toplum sağlığı ve genel hijyen döneme dair diğer birçok büyük devlete kıyasla daha yüksek seviyede olmuştur. Bu noktada hamamlar şehri İstanbul’daki Kasımpaşa Büyük Hamamı, Osmanlı Başmimarı Mimar Sinan’ın şehrin dört bir yanındaki eserlerinden biridir. Türk kültüründe hamamın bir felsefesi olduğunu belirtmek gerekir. Hamam yalnızca vücudun temizlenmesi değil, ruhu arındırmanın da simgesidir. 16’ncı yüzyılda inşa ettirilen Kasımpaşa Büyük Hamamı da yine aynı felsefeye ortak olarak 1533 yılında yapımı tamamlanan İstanbul’daki tarihi ve manevi değeri yüksek mekanlardan biridir. Klasik Osmanlı mimari üslubu ile dikkat çeker Kasımpaşa Büyük Hamamı. Çifte hamam tarzında olan yapısıyla ziyaretçilerini ağırlayan yapının erkekler ve kadınlar için iki farklı bölümü mevcuttur. Dünyanın en önemli gezginlerinden biri olarak kabul edilen 17’nci yüzyıl gezgini Evliya Çelebi de seyahatnamesinde bu hamamdan bahseder, suyunu ve mimarisini över. Günümüzde yüzme havuzu, buhar odası, hamam ve sauna bölümler ile aktif olarak kullanıma açık olan hamam, tellaklık kültürünü de yine bugünlere getirmeyi bilir.
catalca-belediye-hamami

Çatalca Belediye Hamamı

İstanbul’un önemli bir ilçesi olan Çatalca, konumundan dolayı İstanbul’un görece biraz dışında kalır. Bu durumu avantaja çevirmek isteyen yöre halkı hafta sonlarında ilçenin sakin ve huzurlu atmosferinden faydalanmak ister. Çatalca bölgesinde hem tabiat güzellikleri hem de tarihi ve kültürel mekanlar bulunur. Bu mekanlardan biri olan Çatalca Belediye Hamamı ile ilçe merkezi arasında yaklaşık olarak 1 kilometrelik bir sürüş mesafesi bulunur. Hamamın önünde yer ala caddeye de Hamanönü Caddesi adı verilir.Çatalca Belediye Hamamı ı’nın en önemli özelliklerinden bir tanesi Çatalca için tek tarihi hamam olmasıdır. Bu nedenle de hem yetkililer hem de yöre halkı tarafından çeşitli onarımlarla bugüne dek özenli bir şekilde korunur. Hamam bazı kaynaklarda IV. Mehmed Han Hamamı şeklinde geçer. O dönemlerde IV. Mehmed, hem kendisi hem de haremi için burayı yaptırma kararı alır. Dikdörtgen biçiminde bir çerçevenin içine alınan kemerli giriş kapısı hemen göze çarpar. Bunun hemen üstünde de oldukça şık kuş figürlü süslemeler vardır. Pencerelerin yuvarlak kemerli olarak dizayn edildiği görülür. Kırma bir çatıyla örtülen yapının belli kısımlarında kubbeler dikkat çeker.Tarihi Çatalca Belediye Hamamı , ne yazık ki Balkan Harbi sonrasında kaderine terk edilir. Yıllar geçtikçe eski önemini kaybetmeye başlar. Neyse ki 1940 senesinde İsmaik Hakkı Tekçe’nin girişimleri sayesinde onarılır. Bu başarılı tamirat sayesinde yeniden hizmet vermeye başlar. Çatalca Belediye Hamamı’nda her Salı kadınlar günü olarak belirlenir. Erkekler ise kalan tüm günlerde hamamdan yararlanır. Hamamın giriş kapısı 1.80 cm civarında bir yüksekliğe sahiptir. Hamama girildiği anda sağlı ve sollu soyunma odaları ile karşılaşmanız mümkündür. Tarihi mekanın orta kısmı soba ile ısıtılır.
mimar-sinan-hamamlari

Mimar Sinan Hamamları

İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki Çekmeköy ilçesi, Osmanlı yadigarı tarihi Mimar Sinan Hamamları’na ev sahipliği yapar. Mimar Sinan Caddesi’ndeki hamamlar, tarihi dokunun hissedildiği, ancak modern bir anlayışla yenilenmiş ambiyansı ile dikkat çeker.Hamama girişte bele sarılan peştamal, terlik, havlu gibi malzemelerin yanı sıra şampuan hizmet dahilinde sağlanıyor. Değerli eşyaların kilitli odalarda muhafaza edilebildiği tarihi hamamda Osmanlı hamamı, Fin hamamı, jakuzi, sauna, şok havuzu gibi seçenekler mevcut. Osmanlı hamamında kese hizmeti kurnalarda yapılıyor. Ayrıca Sultan bakımları adını alan cilt maskeleri gibi hizmetler ile şifalı hizmetler de sunuluyor. Şifalı hizmetler arasında tuz odası kullanımı ile profesyonel terapistler tarafından yapılan sporcu masajı ve refleksoloji masajları bulunuyor.Sessiz ve dingin bir ortam vadeden Mimar Sinan Hamamları’nda hamam deneyiminin ardından detoks suları, limonata, çay, kahve gibi içecekler ile çerez tabakları tercih edilebiliyor.Türklerde tarih boyunca büyük önem verilen ve bir gelenek olarak günümüze kadar gelen hamamlar; dönemin temizlik, hijyen ve sosyalleşme esaslı başlıca yapılarıydı. Devam eden bu gelenek günümüzde hem hijyen ve temizlik hem de arınıp stres atma esasıyla tercih ediliyor.
mihrimah-sultan-hamami

Mihrimah Sultan Hamamı

Osmanlı Devleti'nde padişahların eş ve çocukları adına kamusal yapılar inşa ettirilirdi. Külliyeler, çeşitli yapıların bir araya gelmesiyle oluşur. Bu yapılar arasında hamamlar öne çıkan öğeler arasındadır. Bu noktada Kanuni Sultan Süleyman’ın çok sevdiği kızı Mihrimah Sultan için Fatih ve Üsküdar’da yaptırdığı külliyeler dikkat çekici örnekler arasında yer alır.Üsküdar’daki külliyenin hamamı günümüzde tamamen işlevsiz durumdadır. Buna karşın Fatih’te Edirnekapı semtindeki külliyenin önemli kısmı olan Mihrimah Sultan Hamamı ise yüzlerce yıl öncesinden günümüze uzanan bir değerdir adeta.Yapım tarihi 1562-1565 arasıdır. Hem erkekler hem de kadınlar için yapılmış bölümleri ile ‘çifte hamam’ tarzında inşa edildi. Uzun yıllar sadece erkekler bölümü kullanılabilen hamam, 2010’daki restorasyonunun ardından günümüzde kadınlar hamamıyla birlikte aktif durumda.Restorasyon kapsamında Mihrimah Sultan Hamamı’na bir havuz ve sauna da eklendi. Dışında tuğla, iç mekanda ahşap duvarlarla sizi karşılayan tarihi hamam, mütevazi ücretlerle tercih edilebiliyor.
merkez-efendi-hamami

Merkez Efendi Hamamı

Türkler için tarihin çok eski devirlerinden beri temizlik ve hijyene verilen önemin göstergesi olan hamamlar, aynı zamanda ahir zamanların sosyalleşme alanlarıydı. Hamamlarda toplanan kimseler hem temizlenir hem de saatlerce sohbet edip hoşça vakit geçirirdi.İstanbul’u İstanbul yapan değerlerin başında tarihi hamamlar gelir. Şehrin her yanına yayılmış haldeki bu yapılardan biri de yaklaşık 450 senelik geçmişe sahip olan Merkez Efendi Hamamı’dır.Zeytinburnu ilçesinde Merkez Efendi Caddesi’ndeki tarihi hamam, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaptırılmıştır. Asırlardır olduğu gibi günümüzde de aktif durumdadır. Adını devrin önemli şeyh, tıp ve ilim adamları arasında yer aldığı gibi aynı zamanda mesir macununu da ilk yapan kişi olan Merkez Efendi’den alır.Osmanlı hamamlarının birçok özelliğini taşır. Günümüzde iç mekanı modernize edilmiştir. Erkekler ve kadınlar için ayrı bölümler vardır. Sabah erken saatlerde açılan hamam, geç saatlere kadar hizmet vermektedir. Kese, sabunlu masaj, köpük banyosu, yağlı masaj, sauna, göbek taşı, fin hamamı gibi hizmetler sunulduğu ücretsiz otoparkı da bulunan hamamda sıcak ve soğuk içeceklerin satışı mevcuttur.

Hazırlayan

GeziBilen

Dijital Rehber

GeziBilen

Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerimize ışık tutarak; ülkemizin tanıtımına katkıda bulunmak bizi sizlerle buluşturan temel amacımızdır.

GeziBilen Logo
Google Play Badge
AppStore Badge
AppGallery Badge
İletişim

0 (212) 274 2121

merhaba@gezibilen.com

Balmumcu Mah, Bestekar Şevkibey Sk, No:26 Beşiktaş-İstanbul

  • GeziBilen Gezi Noktaları2.500 gezi noktası

    2.500 noktayı keşfetmeye hazır mısınız?

  • GeziBilen Ülkeler4 Farklı Dil Seçeneği

    Tüm yazılı ve sesli içerikler Türkçe, Almanca, İngilizce ve Rusça

  • GeziBilen Rotalar185 Tematik Rota

    Her şehir için özel hazırlanmış onlarca tematik rota

Diğer İçerikler