Kayaköy

Muğla’da yer alan Hisarönü köyünü biraz daha geçtiğinizde sizi Kayaköy adında çok özel bir yer karşılayacaktır. Burası genellikle bir ‘Hayalet Köy’ olarak tanımlanır. Yamacın etrafına dizilen ilginç evlerin renk kattığı bu köyün eskiden bir Rum yerleşkesi olduğu bilinir. O dönem burada yaşayan Rumlar kendilerini özellikle de tarım alanında iyi geliştirmişlerdir. Bu nedenle de verimli araziler üzerine ev kurma fikrinden uzaktırlar. Evlerin çoğunlukla kayalık ya da taşlık alanlara kurulduğu görülür. Zaten bu durum köyün adına da bariz bir şekilde yansır. Evlerin yapısı bu anlamda köye özgünlük katan en önemli değerdir. 1920’li yılların başına dek köyde 20 bin civarında insan yaşamıştır. İstiklal Savaşı sonrasında burada yaşayan Rumlar mübadele dolayısıyla göç etmek durumunda kalır. Hristiyan toplulukların burada 1400’lü yıllardan bu yana düzenli olarak yaşadığı aktarılır. Batı Trakya’da yer alan göçmenler mübadele sonrasında Kayaköy’e yerleştirilir. Yunanistan’a giden köyün eski sahipleri Atina’da yerleştikleri yeni alana ‘Yeni Meğri’ adını verirler. Rumların bıraktığı düzlük alanlara yeni yeni evler inşa edilir. Bugün köyün nüfusu bu yerleşime rağmen önemli ölçüde azalmış durumdadır. Buna rağmen Rumlardan kalan eski evler özenli bir şekilde korunur. Bu evler resmi anlamda koruma altında alınır. Kayaköy’ün o yıllardaki adı ‘Levissi’ olarak bilinir. Köyde iki ayrı kilise dışında 14 şapel yer alır ancak bu dini mekanlar ne yazık ki harabe durumdadır. Özellikle de Taksiyarhis ile Katopanayi isimli kiliseler büyük bir zarar görür. Bu kiliselerin kapıları Fethiye Müzesi’nde sergilenir. Panagia Kilisesi bugün görece daha iyi durumdadır ve ziyarete açıktır. Köye geldiğiniz zaman şapellere ulaşmak adına tepe alana çıkmalısınız. Buradan aynı zamanda Soğuksu Koyu’nu da bütün olarak görmeniz mümkündür.