Selçuklu Sarayı

Kuzey ve doğudan gelen göç yolları üzerinden oluşu, Türkiye’nin Ermenistan sınırına komşu şehri Kars’ı, çok eski çağlardan itibaren öne çıkan iskan noktalarından biri haline getirdi. Aynı zamanda askeri ve stratejik açıdan önemli bir bölgede konumlanan şehirde, 1064’te Büyük Selçuklu İmparatorluğu hakimiyeti ile başlayan dönem ile birlikte çok sayıda yapının inşası gerçekleştirildi. Bu kapsamda Ebu’l Menuçehr Bey tarafından yaptırıldığı sanılan Selçuklu Sarayı, asırlar sonra bile tüm ihtişamıyla ayakta. Kayalık bir alana kurulan dikdörtgen plana sahip sarayla ilgili yapım tarihi net olarak bilinmiyor. Ancak Kars’taki Selçuklulara özgü imar çalışmaları arasında kendine has yere sahip olduğu net. Duvarları ile ahenk içerisindeki portal kapısı görsel açıdan değer taşıyor; döneminin en güzel taş işçiliklerinden birine sahip olan kapıdaki yıldız şeklindeki motifler dikkat çekiyor. Kapıdan girildikten sonra ise gelenleri çeşitli yapısal kalıntılar karşılıyor. Kısmen zarar görmüş durumdaki Selçuklu Sarayı’nın ilk katı ahşaptan yapıldığı için tamamen yıkılırken L şeklindeki zemin ve kışları ambar olarak kullanıldığı kaydedilen bodrum kat kısımları, zamanla yarışını sürdürüyor. Çok iyi halde günümüze ulaşmış hayranlık verici süslemeleri incelenebilen salonu, küçük odaları ve şadırvanı ile Selçuklu Sarayı, bölgenin en çok ziyaretçi çeken kültürel noktalarından biridir.