Çatalca Georgios Kilisesi

Çatalca özellikle de günlük tatil kaçamaklarının İstanbullular için en ideal adreslerinden birisidir. Şehrin merkezinden uzak bir konumda olmasının yanında huzurlu bir atmosfere sahip olması da bu ilçeyi özel kılar. Çatalca doğal güzellikleri kadar tarihi mekanlarıyla da ön plandadır. Osmanlı, Bizans ya da Roma dönemlerinden kalan eserler, yerli ve yabancı ziyaretçilerden ilgiyle karşılanır. Cami, medrese, kilise gibi yapılara rastlayabilir ve burada tarihi mirasın izlerini takip edebilirsiniz. Çatalca görülmesi gereken tarihi mekanlardan bir tanesi de Georgios Kilisesi’dir.

Bu özel kilisenin Çatalca’nın meşhur plajlarından biri olan Evcik Plajı’na yakın olması, keşfedilme olasılığını güçlendirir. Aktarılan bilgilere göre kilisenin 9'uncu veya 10'uncu yüzyıllarda inşa edildiği düşünülür. Georgios Kilisesi’nin en son tamiratında Anastasius Surları’ndan bazı taşların getirildiği saptanır. Bir yandan Evcik Plajı’nda serinlemek, bir yandan da Georgios Kilisesi’nin mimari detaylarını keşfetmek için Çatalca’ya gelmeye değer! Anastasias Surları ve Karadeniz’in tam olarak kesiştiği bölgede, denizi rahatça gören bir yerde konumlanan yapı, bugüne kadar sorunsuz bir şekilde gelebilmiştir. Bugünkü kalıntılar incelendiğinde buranın esasen bir manastır olabileceği konusunda fikirler öne çıkar.

Çatalca Georgios Kilisesi merkezi planlıdır. Ayrıca kubbelidir ve tuğla kemerli olan bir kapıya sahiptir. Her iki yanında da bir penceresi olan yapı, ne yazık ki yıllar boyunca devam eden kaçak kazılardan bir hayli olumsuz etkilenir. Bu kaçak kazılarda bütün önlemlere rağmen kubbe bölümü büyük ölçüde çöker. Yapı ise genel anlamda harap olur. Çatalca’nın en önemli tarihi yapıları arasında kendine yer bulan Georgios Kilisesi, plaja olan yakınlığından dolayı bahar ve yaz aylarında daha çok ilgi görür.