Abdurrahman Paşa Türbesi

Bir diğer adı ile ‘Abdurrahman ve Hasan Ağalar Türbesi’, Eyüp’teki Boyacı Sokağı ile Camii Kebir Caddesi’nin kesişiminde yer alıyor. Yanı başındaki Eyüp Emniyet Amirliği ve önünde de Ferhad Paşa Türbesi olan Abdurrahman Paşa Türbesi’nin üzerinde yazan kitabe ise oldukça dikkat çekiyor. Yedi sıra halinde hazırlanmış olan bu 14 mısralı kitabenin bir kısmı ise şöyle:

“Olucak ferman-ı Hak, ister icabet davete

Emrine muti olan cümle ererler izzete

Azmedüb gitti beka mülküne bir merd-i sahi.

Elçeküb fani cihandan erdi kurbu rahmete.”

Sultan İbrahim döneminde (1615-1648) harem kadınlarından biri olan Şekerpare Kadın’ın kendisi için yaptırdığı Abdurrahman Paşa Türbesi Şekerpare Kadın’ın gözden düşmesi üzerine türbe, hazine (hassa) ağalarından Hasan Ağa ve Babüssade Ağası Abdurrahman Ağa’ya satıldı. Dolayısıyla günümüzdeki türbe içerisinde bulunan iki sanduka da bu iki ağaya aittir.

1653 senesinde vefat eden ve o zamana kadar da Mısır Valiliği, Boğaz Muhafızlığı gibi önemli görevlerde bulunan Abdurrahman Ağa’nın naaşı bu türbeye gömüldü. Alçı kabartma da denilen malakari kalem işleriyle süslü olan Abdurrahman Paşa Türbesi’nin mimarisinde natüralist tarzda motifler kullanılmış.

Türbedeki kitabe tarihi 1648 senesine kadar uzanan Cevri’nin eseri olmakla birlikte 1952 yılında revak kısmı kaldırılarak daha basit üslupta bir sundurma inşa edilmiş. Son restorasyonu 1995 senesinde gerçekleşen Abdurrahman Paşa Türbesi, İstanbul’un Eyüp ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor.

Halk arasında ‘Şekerpare Kadın Türbesi’ olarak da bilinen bu yapı, klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örnekleri arasında bulunuyor. Sekizgen planlı kubbeli bir yapı olan türbe küfeki taşından inşa edilmiştir. Dikdörtgen silmeler ile çevrelenmiş pencerelerin aydınlattığı Abdurrahman Paşa Türbesi bir dönem için marangoz atölyesi olarak da hizmet vermiş.