Alanya Arkeoloji Müzesi

Yerli ve yabancı ziyaretçilere, 1967 yılından bu yana hizmet veren Alanya Arkeoloji Müzesi, kendi içinde arkeoloji ve etnografya olmak üzere iki bölüme ayrılır. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi üzerinden 1960’lı yıllarda taşınan eserler, büyük ölçüde müzenin koleksiyonunda rol oynar. Buradaki eserler ağırlıklı olarak Tunç Çağı, Lidya ve Urartu dönemlerini kapsar. Daha sonraki dönemlerde bölgede yapılan arkeolojik kazılarla beraber müze daha zengin bir hal aldı. ‘Arkeoloji’ ve ‘Etnografya’ olarak ikiye ayrılan müzenin Arkeoloji kısmında, özellikle Herakles Heykeli ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgi görür. Bu heykel özel bir oda içinde tek olarak sergilenir. Ayrıca bu bölümde 625 yılına ait Fenike dilinde yazılmış bir taş yazıt da bulunur. Tüm bunların yanı sıra müzede Arkaik, Roma ve Bizans dönemlerinden izlere rastlamak mümkündür. Sikke koleksiyonları dışında cam ve mozaik buluntular sergilenir. Etnografya bölümünde Alanya bölgesinin folklorik niteliklerini aktaran kaplar, yazmalar, heybeler, takılar ya da yazı takımları benzeri objeler ziyaretçilere özenle sunulur. Alanya Arkeoloji Müzesi’nde ayrıca Cumhuriyet döneminin ilk senelerine ait bazı mezar taşlarına rastlamak da olasıdır. Müzenin bahçe alanında ise belli dönemlere ait önemli taş eserlere yer verilir. Bahçe alanı tam anlamıyla açık teşhir alanı olarak kurgulandı. Kemik ve küllerin muhafaza edildiği ostoteklere bu kısımda rastlayabilirsiniz. Müzede son dönemde bazı yenilenme çalışmaları gerçekleşti. Bahçe ve salon düzenlemeleri ile birlikte oldukça beğeni toplayan bir müzeye dönüştü. Müzeyi yaz aylarında Pazartesi günleri hariç 08.30-19.30 saatleri arasında ziyaret etmek mümkündür. Kış dönemlerinde müzenin kapanışı saat 17:30’da gerçekleşiyor. Alanya Arkeoloji Müzesi ulaşım açısından önemli bir avantaja sahip. Müze, turistik açıdan ilgi gören bir diğer yer olan Damlataş Mağarası’na son derece yakın bir konumdadır.