Van'ın Doğal Güzellikleri

Eşi Benzeri Olmayan Şehir: Van

Konuya iddialı girdik, farkındayız. Ancak bilinmelidir ki Van şehri kesinlikle yabana atılamayacak derecede doğal güzelliklere sahip, büyüleyici bir şehirdir… İri kıyım oluşu nedeniyle deniz olarak bile adlandırılan Türkiye’nin en büyük gölüne de sahiptir, büyüleyici güzelliğiyle Osmanlı Padişahı IV. Murat’ı sefere giderken ki ruh haliyle bile etkilemeyi başaran şelaleye de… Bitki örtüsü, iklimi, zengin kültürü, uçan balıkları, yüzen kedileri, peri bacaları, travertenleri ve daha sayısız olağandışı haliyle eşi benzeri olmayan en mistik şehirlerin başında gelir burası.

Burada Balıklar Uçuyor! 

Bu şehrin eşi benzeri yok derken şaka yapmıyorduk! Dünyanın tek uçan balığına sahip olan Van’da bu balıklar için festival bile düzenleniyor! 

Van Gölü’nün yüksek sodaya sahip yapısı nedeniyle dünyada yalnızca burada bulunan İnci Kefali -ki kendisi aslında sazangil ailesine üyedir- bahar aylarında hoplayıp zıplamak yetmiyor uça kaça tırmanıp gölün en yüksek yerlerine bırakıyor yumurtalarını. Bir doğa harikası olan bu görüntü izleyenleri şaşkınlık dolu bir mucizeye tanıklık ettiriyor.

Peri Bacası Yalnızca Nevşehir’de mi Sandın?

Van’ın kendine has coğrafyası o kadar zengin ve kadim ki… Kuzey Amerika’nın New Mexico’sunda, Fransa’nın Savoy bölgesinde ve Avrupa’nın Alp’lerinde rastlansa da peri bacalarına, dünya üzerinde en yaygın bilinenleri Türkiye’dedir. Nevşehir ile özdeşleşmiş bu kaya oluşumlarının en güzellerinden biri ise kesinlikle Van’da bulunan Vanadokya Peri Bacaları’dır.

Keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi milyonlarca yıllık aşınmanın sonucunda doğa ananın bahşettiği eşsiz güzelliklerden biri olarak karşınıza çıkan Vanadokya Peri Bacaları, şehrin en mistik ögesidir. Öyle ki masallar diyarına doğru bir yolculuğa çıkılmış da tavşan deliğinden geçilip harikalar ülkesine ulaşılmış hissi verir.

Pamuk Şeker Değil, Traverten!

Tamam, kabul. Burası pamuk şeker gibi hissettirip, sakinlik ve dinginlik veriyor insana ama Pamukkale ile de karıştırmamak lazım. Van’daki travertenler bir başka, daha bir mistik, daha bir özel. Turizme yeni yeni kazandırılmaya başlandı bir kere, o yüzden de daha çok ilgi görmeyi hak ediyor bizce. 

Aniden açığa çıkan suyun basınçsız bir ortamla buluşması ve ardından içerisindeki karbondioksitin uçmasıyla birlikte içinde barındırdığı kalsiyum ve karbonatın bir pasta kreması gibi üst üste birikmesiyle oluşan travertenlerin en güzel ve en ihtişamlılarından olan Van Travertenleri, “Doğanın en güzel harikası” olarak betimleniyor.

Bu Güzellik Osmanlı Padişahını Bile Büyüledi

Bir düşün, koskoca Osmanlı Padişahı IV. Murat’ı güzelliğiyle büyüleyen şelale size neler yapmaz! Yılın her mevsimi ayrı bir güzelliğe bürünen ve adını büyüleyici güzelliğiyle etkilediği IV. Murat’tan alan şelale, doğa ananın bu şehre bahşettiği en güzel hediyelerden biri.

Deniz mi Göl Mü?

Unuttuk sandınız, biliyoruz ama burası GeziBilen! Öyle her yerde bulup öğrenebileceğiniz konular, her yerde aynı olan sıkıcı sıralamalar yok bizde! Ayrıca ‘Dünyanın En Büyük Sodalı Gölü’nü unutacak halimiz de yok hani.

Yukarıda belirttiğimiz gibi Van Gölü’nün kendine has bir balık türü bile var ve dünyanın en büyük sodalı gölü olma unvanına da sahip. Hatta o kadar iri kıyım ki deniz diyeni bile var! Biz yine de göl olduğu bilgisiyle devam edelim yolumuza ve bu yanardağı patlaması sonucunda açılan kratere dolan suyla oluşan muazzam güzelliği görmezlikten gelmeyelim. Hem İnci Kefali hem adaları hem de dibinde sakladığı tarihi eserleri kırılır yoksa.

Doğa Ana Bu Şehre Ayrıcalık Tanımış

Sayısız doğal güzelliğe başkent olmuş Van’ın saymakla bitirilemeyecek ihtişamlı doğasından seçmeler yürekleri ısıtır ve “Ne duruyoruz ki? Haydi, gidip görelim şu ihtişamı!” dedirtir. Doğa ananın kesinlikle buraya ayrıcalık tanıdığı aşikarken biz de vaktimizi ayırmadan yolumuza devam etmesek mi acaba?