Kars'ta Mutlaka Görülmesi Gerekenler
Serhat Şehrinin Gözbebekleri
Her bir köşesi ayrı tarih ve doğal güzelliklerle dolu olan Kars’ta mutlaka görülmesi gerekenleri sizler için derledik efenim, buyurunuz.
1001 Kiliseli Şehir: Ani
Kars’a Altın Çağı’nı Ani Antik Kenti’nde getirmiş. Ermenilerin kurduğu şehir ilk yıllarında sanat, mimari ve kültürel zenginliklerin en güzellerini içinde barındırırmış. O kadar ihtişamlıymış ki Ani, bir gören hayran kalır, ikinciye mutlaka geri gelirmiş. Orta Çağ döneminin en bilindik ticaret merkezi halini almış. Kiliseleri ve kapılarıyla ünlenip 1001 Kiliseli Şehir olarak anılmış. Güzeller güzeli Ani’nin bugüne kalan muazzam eserlerini gören “Daha önce neden gelmedim ki sanki?!” diyerek 1000, görmeyense 1001 pişman, bizden söylemesi…
Peynirin Anavatanı
İnanışları gereği Rusya’dan sürgün edilen Malakan Ailesi'nin fertleri, Kars’a mutfak kültürünü de beraberinde taşımış ve peynirlerini burada da üretmeye başlamış. 1910 yılında İsviçreli peynir üreticisi David Moser’ın Kars ziyareti şehre damga vurmuş. Peyniri daha fazla ve farklı çeşitlerde üretebilmenin formülünü buradaki Malakanlara gösteren Moser, bugün gravyeriyle meşhur olan Kars’a deyim yerindeyse imzasını atmış.
Gel zaman git zaman derken çeşitlenip çoğalan peynir türleri ile tanınır olmuş Kars… 100 yılı aşkın süredir peynir üretiminde kullanılan malzemeler ve yöredeki tüm peynir çeşitlerini barındıran Boğatepe Peynir Müzesi kuruluvermiş ardından. Etrafındaki yemyeşil bozkırda gezinip tertemiz havasını içine çekebileceğin bir müzeye gitmeyi kim istemez ki?! GeziBilen olarak uyarıyoruz, buraya kadar gelip de Boğatepe Peynir Müzesi’ni görmeden olmaz, aman dikkat!
Tatlım Ben Sarayda Konaklamadan Gezemiyorum(!)
İzninizle, ünlü Komedyen Cem Yılmaz’ın meşhur portakal suyu esprisini devşirdiğimizin farkındayız lakin burası gerçekten bir saray ve isteyen burada konaklayabiliyor! İnanın bize Kars’taki Katerina Sarayı’nda bir gece bile kaldıktan sonra “Tatlım ben sarayda konaklamadan gezemiyorum.” diyeceksiniz. İşgal altındaki döneminde Rus Çarı II. Nikolay’ın Hollandalı mimar ve mühendislere yaptırdığı bu göz kamaştırıcı yapı, şehrin en bilindik ve en çok görülesi yerlerinden biri! Geçtiğimiz yıl 9 milyon takipçili sosyal medya fenomenlerini ağırlamasıyla medyatikliğine medyatiklik de kazandıran sarayda sizin de bir selfieniz olmasın mı?
Camuşlukaya Resimleri
Kemerleri bağlayın, sanata bakış açınızı değiştirecek bir yere gidiyoruz!
Ve karşınızda tüm ihtişamıyla Camuşlu Kaya Resimleri! Ta Yontma Taş Devri’nde yapılmış bu resimler. Yani ortalama olarak milattan önce 10000 yılına tekabül ediyor. Geçirdiği binlerce yılın zorluğuna rağmen inatla varlığını ve güzelliğini koruyan bu 14’e 7 metrelik dev resim, insanoğlunun sanat tarihine ışık tutmakla kalmayıp güzellik kavramını da günümüze taşıyor.
Hem Kilise Hem Camii Hem de Müze
Bil bakalım ben kimim? Merak etmeyin, çok zorlamayacağız sizi. Burası aslında çok eski bir kilise, daha sonra camiye dönüştürülmüş. Şimdilerde ise görenleri kendine hayran bırakan görkemli bir müze. Yapım tarihi 10’uncu yüzyıla kadar uzanan On İki Havariler Kilisesi’nden bahsediyoruz. Müslümanlar tarafından alınan Kars’ta devşirilen yapılardan biri olan kilise, sonrasında Kümbet Camii adını almış. Kendi ayakları üzerinde duran bir çiçeği anımsatan mimarisiyle dikkat çeken eser, Kars’ın simgelerinden olmakla kalmayıp görenlere görsel bir şölen yaşatıyor.
