Kars Mimarisi

Mimarinin Başkenti: Kars

Şaka değil, binlerce yıllık tarihe sahip bu şehir. Konumu itibariyle sayısız savaş ve işgale sahne olmuş. Yine de Osmanlı ve Ruslar şekillendirmiş mimarisini. Birbirinden güzel, bakmaya doyulmayan eserlerle dolu olan Kars’ın mimarisine dalalım haydi! Güvenin bize, asla sıkılmayacaksınız!

Bir Ermeni Sanatı: Ani Antik Kenti

Kars’ı ticaretin merkezi haline getiren Ermeniler, şehirde hüküm sürdükleri yıllar içerisinde yerleşim alanını İpek Yolu üzerine taşımış. Bugün Ani Antik Kenti olarak bilinen yere sayısız eser bırakan Ermeniler, Kars’ın mimari dokusuna ilk ve en önemli dokunuşları yaparak bugün bile hayranlıkla izlediğimiz kilise, çarşı ve manastırları ortaya koymuş. Ani’nin mimarisine o kadar çok önem verilmiş ki şehir Altın Çağ’ını Ani Antik Kenti’nin oluşum sürecinde yaşamış. 1001 Kiliseli Şehir diye de anılmış burası, 40 Kapılı Kent diye de…. Bugün şehrin en mistik yeri olarak anılıyorsa burası, Ermenilerin yüzlerce yıl öncesinden bize miras bıraktığı şahane eserlerden kaynaklıdır. Şu güzelliğe bakar mısınız! Hiç de haksız sayılmazlar, ne dersiniz?

Aralıksız İbadetin Adresi: Yusuf Paşa Camii

Osmanlı’nın şehirdeki en önemli mimari yapılarından biri olan Yusuf Paşa Camii, Kars Beylerbeyi Seyit Yusuf Paşa tarafından 1664 yılında yaptırılır. 3,5 asrı çoktan geride bırakan bu yer, hala ibadete açık. Üstelik o zamanlar pek kullanılmayan gri ve beyaz bazalt taşlarından yapılmış. Döneminin en güzel mimari özelliklerini içinde barındıran cami, şehrin Osmanlı mimari tarzını en iyi yansıtan eserlerin başında gelir.

Rus Dokunuşu

İnsana üfürülen ruh misali Kars’a mimari kimliğini neredeyse üfleme hızında kazandırmış Ruslar. Tarihin tozlu sayfalarına 93 Harbi olarak geçen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından kaybedilen Kars’a yeni bir mimari kimlik kazandırmak için hummalı bir çalışmaya soyunmuşlar. Dönemin Rus Çarı II. Nikolay’ın Hollanda’dan özel olarak getirttiği mimar ve mühendislerin aralıksız çalışmaları sonucunda 40 yıl gibi bir sürede Kars’a bugünkü mimari tarzı kazandırılmış. Baltık mimari tarzının en güzel örneklerinin sergilendiği, neredeyse bir görsel şölen halindeki ortalama ikişer kattan oluşan ve her santimetrekaresi ayrı işlemeye sahipmişçesine bugüne göz kırpan eserler; bugün şehrin en görkemli ve ilgi çeken yerlerinin başında geliyor.