Şabanağa Camii

Muğla’nın en önemli camilerinden biri olan Şabanağa Camii, bazı kaynaklarda ‘Tabakhane Camii’ ya da ‘Sulu Camii’ olarak da geçer. Özellikle Evliya Çelebi, Seyahatname eserinde camiden bu isimlerle söz eder. Buraya Sulu Cami denmesinin nedeni o dönem yer altından çıkan kaynak sularının varlığıdır. Köy meydanının hemen batı bölümünde yer alan cami aynı zamanda tarihi Selçuklu Hamamı’nın da kuzey kısmındadır. Caminin girişinde yer alan kitabeye göre bu kutsal mekan, 1876 senesinde inşa edilmiştir. Şabanağa Camii’nin zaman içinde pek çok defa tamirden geçirildiği görülür. Buna rağmen bugüne dek sağlam bir şekilde gelmeyi başarmıştır. Şabanağa Camii bugün hala aktif durumdadır ve ibadete açıktır. Çeşitli gravürlerde üstü kubbeli, tek şerefeli bir minareye sahip caminin yer aldığı görülür. Caminin kuzey ucuna bakan giriş kısmında sütunlarla desteklenen bir cemaat mahalli bulunur. Bu bölümün tavanı ahşaptır ve revak şeklindedir. Şabanağa Camii’nin genel planı dörtgen biçimindedir. Her bir yüzeyinin yaklaşık 15 metre olduğu hesaplanır. Her bir duvarda dört pencere yer alır. Muğla’nın Yatağan ilçesinde yer alan Stratonikeia Antik Kenti de bölgeye yakındır. Bu anlamda hem tarihi hem de kültürel mekanları ziyaret etmek isteyenler için bölge, önemli bir fırsat sunar. Camii ile ilgili diğer bir onarım 1912 senesinde Mehmet Eskişar tarafından gerçekleştirilmiştir. Cami ile ilgili en ilginç notlardan bir tanesi de Rodos seferine çıktığı sırada Kanuni Sultan Süleyman’ın burada namaz kılmış olmasıdır. Cami son olarak 2018 yılında Muğla Valiliği tarafından restore edildi ve yeniden ibadete açıldı. Bu restorasyonla beraber cami eski heybetli görüntüsüne tekrar kavuşturuldu. Caminin varlığı Stratonikeia Antik Kenti’ne de ziyaretleri olumlu yönde etkiliyor. Şabanağa Camii’nin restorasyon süreci yaklaşık 300 günde tamamlandı.