Domuz Adası

En az adı kadar ilginç bir ada olan Domuz Adası, Muğla’nın en özel mekanları arasındadır. Geçmişte bu adada çok sayıda domuzun yaşadığı söylenir. Yaban domuzlarının çokluğundan dolayı adaya böyle bir isim konulur. Domuzların o dönemde tepe noktadan adaya kadar yüzerek ulaştığı söylenir. Bu domuzların sayısı günümüzde ciddi anlamda azalır. Yine de adaya geldiğinizde etrafta koşuşturan domuzlar görmeniz mümkündür. Fakat bu ada aynı zamanda ‘Prens Adası’ olarak da tanınmaktadır. Adanın belli bölümleri rüzgara son derece kapalıdır. Tekneler özellikle de bu kısımlara yanaşır ve demirler. Panço Koyu ve çevresi demirleme konusunda en ideal yerlerdendir. Turistik popülasyonu son dönemde artmaya başlayan Domuz Adası, tapu ile alakalı bazı davalara konu olur. Adada yer alan çiftliğin kamulaştırılmasından dolayı herhangi bir kimse burası ile alakalı bir talepte bulunamaz. Maliye Bakanlığı adayla alakalı haklarını Sedat Simavi’ye aktarır. Bu devir sonrası Domuz Adası resmi olarak ‘Hürriyet Adası’ olur. Buna rağmen yöre halkı buraya hala Domuz Adası demeyi tercih eder. Domuz Adası’nda ve çevresinde pek çok tarihi kalıntıya rastlanır. Bu kalıntıların bazıları suyun dibinde bazıları ise suların üstünde yer alır. Bu bölümlere teknelerin yanaşması yasaktır. Tersane Adası’na da yakın bir konumda yer alan ada, korunaklı koyları bünyesinde barındırır. Hatta Kapıdağ Yarımadası’na da en yakın ada olarak bilinir. Domuz Adası içinde aynı zamanda çok sayıda zeytin ve çam ağaçları dikkat çeker. Bu ağaçların sahil boyunca uzandığına ve harika bir görüntü oluşturduğuna tanıklık edebilirsiniz. Fethiye’ye yakın olması da büyük avantajlar doğuran Domuz Adası ya da yeni adıyla Hürriyet Adası, pek çok gizemli hikayeye ev sahipliği yapar. Adaya gelenler iç bölüme doğru uzun bir doğa yürüyüşü yapmayı tercih eder. Ufak bir bot aracılığı ile dahi adaya ulaşabilirsiniz.