Balıkpazarı Açık Hava Müzesi
12.03.2024 13:20
Milas’a yaklaşık 28 kilometre uzaklıkta yer alan Kıyıkışlacık Köyü’nün içinde Roma döneminden kalan anıt mezarlar bulunur. Bunların hemen etrafında ise revaklı galeriler dikkat çeker. Bu bölge halk arasında Balıkpazarı olarak anılır. Balıkpazarı 1993 senesinde Bakanlık tarafından restore edilir. Bu restorasyon çalışmalarını yürüten İtalyan ekip, Iasos kazıları kapsamında pek çok eserle karşılaşır. Söz konusu mimari parçalar ve eserler tamamlandıktan sonra ‘Balıkpazarı Açık Hava Müzesi’ ismiyle 1993 senesinde ziyarete açılır. Balıkpazarı Açık Hava Müzesi bugün itibarıyla Iasos Antik Kenti içinde yer alır. Özellikle yaz aylarında deniz turizmi kapsamında bölgeye akın eden bazı ziyaretçiler, bu ve benzer müzeleri ya da antik kentleri es geçmez. Balıkpazarı Açık Hava Müzesi tarih boyunca Romalıların Makedonların, Selevkilerin ve Olympikhos’un kontrolüne girer. Burada bulunan kırmızı renkli mermerlere dünyada çok ender şekilde rastlanır. Bir benzerinin Ayasofya Müzesi’nde yer aldığı bilinir. Antik kentin, üç tarafı denizlerle çevrili olan Milas’ın içinde olması, turistik açıdan bölgenin önemini daha da artırır. Iasos Antik Kenti’nden kalan kalıntılar arasında tiyatro, kale ve ordugah dikkat çeker ancak Balıkpazarı, antik kentin işlevsel olan tek alanı durumundadır. Balıkpazarı Açık Hava Müzesi bir anlamda Roma dönemine ilişkin çok önemli bir mezarı ziyaret etme şansını verir. Bölge Roma Anıt Mezarı şeklinde de bilinir. Güllük Körfezi’nin sahil şeridi üzerinde yer alan Balıkpazarı Açık Hava Müzesi ve çevresi pek çok sinema filmine ya da diziye de fon olur. Müzenin varlığı Kıyıkışlacık Köyü’nün de bilinirliğini artırır. Yaz ayları özellikle tarihi ve yemek kültüründen dolayı büyük ilgi görür. Balıkpazarı Açık Hava Müzesi’ndeki yerleşimlerin milattan önce 3 binli yıllara kadar uzandığı belirtilir. Iasos’ta kanalizasyon sisteminin ya da tünellerin tıpkı ilk günkü gibi özenle korunduğu görülür.
Yorumlar
mervebakknn
24.08.2022 06:33Strabon, buradaki balık pazarının önemini şu hikayeyle anlatır. Şehirde resital veren bir müzisyenin dinletisi sırasında . Balık pazarının açıldığına işaret eden çanlar çalar ve bu sesi duyan herkes resitalin bitmesini beklemeden çıkıp giderler, yalnızca çanlar çaldığı sırada eliyle kulaklarını kapatmış olan ve kulakları ağır işiten bir ihtiyar kalmıştır. Müzisyen ihtiyar adama teşekkür eder ve çan sesini duyan herkesin resitali terk ettiğini söyler. Bunun üzerine çanların çaldığını duyan ihtiyar adam da teşekkür ederek balık pazarına gider. Alanda ilk çalışma yapan İtalyan bilim insanları, toprağa gömülü bu alanın Strabon’un bahsettiği balık pazarı olduğunu düşünmüşlerdir. O nedenle burası balık pazarı olarak adlandırılmıştır. 1960’larda yapılan kazıyla buranın dört tarafı portikoyla (revak) çevrili, ortasında kime ait olduğu tespit edilemeyen mozolenin(anıt mezar) yer aldığı bir yapı olduğu tespit edilmiştir.
ezgicam
20.07.2022 08:24Roma dönemine ait önemli kalıntıların olduğu bir mekan. Mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Bu yapı kompleksi dörtgen bir alanın ortasındaki podyumlu prostylos planlı bir tapınak biçiminde düzenlenmiş anıt mezarla alanı çevreleyen kemerli revaklardan oluşur. 1920 yılında şehri ziyaret eden Guidi yapının büyüklüğünü göz önüne alarak buranın bir balık pazarı (macellum) olabileceğini söylemiştir.