Bab-ı Sor Çeşmesi

Süryanice’de ‘Kaleler Kenti’ anlamı taşıyan Marde’den gelen Mardin, Roma döneminde de aynı adla anılır. Araplar günümüzdeki ismine daha yakın olan Maridin şeklinde adlandırır şehri. Kervan yolları üzerinde bulunan şehir, bu yönüyle bölge ülkeleri arasında doğal bir rekabet sahası da oluşturur. Tarih boyunca önemini koruyan Mardin, günümüze uzanan eserleriyle gezginler için şüphesiz en ideal kültürel şehirler arasında bulunuyor. Mardin’i anlatmak da, yaşamak da bir başkadır. Şehrin her yanını saran tarihi doku, ilgi çekici bir atmosferi de beraberinde getirir. Bu tarihi atmosferin çok eskilerden günümüze uzanan değerlerinden biri de kuşkusuz Bab-ı Sor Çeşmesi’dir. Yatay şekilde bir eve bitişik konumda, duvardaki sivri kemerli bir oyuğun yani nişin içinde bulunan 1213 yapım tarihli Bab-ı Sor Çeşmesi, her ne kadar zamanın izlerini taşısa da gayet iyi durumda ve suyu akıyor. Dikdörtgen şekilli mermerden yapılma çeşme, geçtiğimiz yıllarda gördüğü restorasyonla artık daha iyi durumdadır. Artuklu ilçesindeki Savurkapı Mahallesi’nde bulunan Cumhuriyet Caddesi’nden batı yönüne doğru bir sokağa girilip 9-10 metre kadar yürüyünce karşınıza çıkar Bab-ı Sor Çeşmesi. Adeta gömülü bir hazine sandığını keşfetmek gibi sizi bekler. Etrafındaki rutin yaşam akışının, çocuk seslerinin yanı başında 800 yılı aşkın süredir geçenleri selamlar bu çeşme…