Karapınar Sultan Selim Camii ve Külliyesi

Mimarının Koca Mimar Sinan Ağa olduğu düşünülen ve sadeliğin görkemiyle görenlerin nefesini kesen Karapınar Sultan Selim Camii ve Külliyesi, 1500’lü yıllardan günümüze ulaşan güzelliğiyle pek çok turistin uğrak noktalarından biridir. Osmanlı İmparatorluğu’nda Kanuni Sultan Süleyman’ın hükümdar olduğu dönemdeyiz. 1500’lü yılların ortalarına doğru Sultan Süleyman ve oğlu Selim Konya’da bir dini yapı inşa ettirir. Yapımı tamamlanan camii halk arasında Cami-i Cedid veya Cami-i Şerif-i Sultan Süleyman olarak anılsa da günümüze Karapınar Sultan Selim Camii ve Külliyesi ismiyle hatırlanmaya devam eder. Her ne kadar çoğu tarihçi bu yapının II. Selim zamanında yaptırıldığını belirtse de, son dönemlerde yapılan araştırmalar sonucu camiyi Kanuni’nin yaptırdığı belgelerle ispatlanır. Aslında mimarına dair kesin bir kanıt yoktur bu yapının ancak tarzı ve tarihi incelendiğinde Mimar Sinan’a ait olduğu düşünülür. Fatih Camii, Sahabeddin Uzluk Camii ve Ayasofya planlarının bir nevi birleşimi gibidir bu yapı; bir o kadar ihtişamlı ve aynı zamanda da sade… Klasik Osmanlı mimari döneminin ve Mimar Sinan’ın en nadide eserlerinden biri olan Karapınar Sultan Selim Camii ve Külliyesi’ne 16’ncı yüzyıl itibariyle yeni yapılar eklenir. Zaman geçer ve caminin etrafına iki adet medrese, küçük çapta astronomi araştırmaları yapılan muvakkithane ve kütüphane eklenir. Tüm bu eklemelerin ardından külliyeye dönüşen cami, günümüzde hala ibadete açıktır. Üzerinde yer alan ve geometrik şekillerle oluşan süsleme sanatı mukarnasla ziyaretçilerine görsel bir şölen sunan Taçkapı, zengin mermer işçiliğiyle karşılar kaşiflerini. Görmeden dönülmemesi gereken gezi noktalarından olan Karapınar Sultan Selim Camii ve Külliyesi, mimarisindeki asalet ve mistik havasıyla sarar ziyaretçilerini.