Şadırvanaltı Camii

Kendi adıyla anılan tarihi bir semtin içinde bulunan Şadırvanaltı Camii, İzmir’in sembol mekanları arasındadır. Tam olarak Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan camiden Evliye Çelebi övgüyle söz eder. Evliya Çelebi’nin eserlerinde ise bu cami Bıyıklıoğlu Camii şeklinde geçer. Caminin adı 17’nci yüzyıldan sonraki kayıtlara bugünkü adıyla anılır. Aynı dönemlerde Kanuni Sultan Süleyman Vakfı’na kayıtlı olduğu saptanır. Yapının orijinal kitabesi bugüne ulaşmaz. Sadece Hicri 1230, Miladi 1815 senesine ait bir tamir kitabesi bulunur. Caminin büyük yangın felaketlerine maruz kaldığı bu kitabedeki bilgilerden anlaşılır. Ayrıca Şadırvanaltı Camii, 1883 senesinde de büyük bir tamir görür. Şadırvanaltı Camii, süslemeleri ve mimari özellikleri ile dikkat çeker. Caminin batı ve kuzey kısmında birer şadırvan bulunur. Batı bölümünde yer alan şadırvan çok daha büyüktür. Bunun hemen üzerinde ise büyük bir kütüphane yer alır. Kütüphanenin girişinde yedi beyitlik bir kitabe vardır. Camini herhangi bir avlusu bulunmaz. Alt bölümde farklı dükkanlardan bir araya getirilen ufak bir çarşı göze çarpar. Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilere göre bunlar o dönemin aktar dükkanlarıdır. Caminin hemen kuzey bölümüne bakan cephesinde cümle kapısı yer alır. Bu bölüme daha sonraki yıllarda dükkanlar eklendiği için kapatılır. Son cemaat yeri L şeklini alır. Bu bölüm ayrıca kesme taş payeler üzerine oturur. Harim bölümü kare planlıdır. Mihrabın hemen önünde tromplar ile geçişin sağlandığı büyük bir kubbe burayı örter. Yapının hem doğu hem de kuzey ve batı duvarlarında yer alan kemerleri, gömme sütunlar üstüne oturtulur. Harim dört ayrı kemerli pencere ile aydınlatılır. Harim duvarlarında altın yaldızlar ile süslenmiş, çok şık kabarık bitki figürleri bulunur.