Zeyrek Sarnıcı
19.06.2024 00:51
Zeyrek Sarnıcı, Pantokator Manastırı ile aynı dönemde, 12’inci yüzyılda inşa edilir. Yazılı kaynaklarda bu manastıra ait pek çok farklı sarnıcın bulunduğu vurgulanır. Komnenus devrinde oluşturulan bu yapılara “pantokrator sarnıçları” ismi verilir. Hatta Zeyrek Sarnıcı, benzerleri arasında en büyüğü olarak öne çıkar. Sıralanan nişler halinde olan yapının ihtişamlı bir cephesi bulunur. Onu farklı kılan bir diğer özellik de görece toprağın üzerinde konumlanmasıdır. Zeyrek Sarnıcı 18’inci yüzyıl sonlarına dek faaliyet gösterir. Bilinmeyen unsurlardan dolayı o dönem kurur. Bugüne taşınan haliyle uzunluğu 50 metredir. Diğer yandan iç genişliğinin de 18 metre civarında olduğu saptanır. Sarnıcın güneye bakan bölümü tümüyle yıkılmış haldedir. Bu nedenle bu tarafa doğru ne kadar ilerlediği bilinemez. Yine de sütunların sıralanma biçimi incelendiğinde 4-5 metre daha uzandığı tahmin edilir.
Zeyrek Sarnıcı’nın batı bölümü topraktaki baskıyı karşılamak adına nişlerle desteklenir. Yapının doğu bölümünde aynı amaçla konulan on ayrı niş daha bulunur. Sarnıcın kurutulmasından sonra oyulduğu bilinir. Bugün kullanılan giriş Unkapanı tarafından rahatlıkla görülür. Buranın özgün bir sarnıç olmasında elbette tonozlu dehlizlerin de önemli bir payı vardır. Bunlar sarnıcın duvarlarının hemen üzerinde yer alır. Özellikle bulvara bakan dehlizler görece daha geniştir. 19’uncu yüzyılla beraber bu bölümde ufak pencereler açılır.
Şehrin en büyük sarnıcı olan Zeyrek Sarnıcı, turizme ciddi katkılar sunar. Bu potansiyelini daha verimli bir şekilde kullanmak adına yapı uzunca süre bir restorasyon sürecinden geçirilir. Yabancı turistler için en az Yerebatan Sarnıcı ve Binbirdirek Sarnıcı kadar ilgi gören tarihi sarnıç, İstanbul için kıymetli bir yeraltı müzesi olarak düşünülebilir. Restore edilmeden önce Zeyrek Sarnıcı’ndaki galerin önemli bir bölümü toprakla doludur.
Yorumlar
Zero
10.09.2023 04:18Ziyarete açık mi