Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi

İstanbul’un tarihi Vefa semtinde yer alan Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi, Eski Kovacılar Caddesi’nin hemen üzerinde konumlanır. Tam anlamıyla Molla Hüsrev Camii ile karşılıklıdır. Caminin bilinen banisi, Ekmekçizade Ahmet Paşa’dır. Kendisi uzunca bir süre başdefterdarlık görevinde bulunur. 1618 senesinde ölünce kendisi medresenin hemen yanında yer alan türbeye defnedilir. Bu türbede aynı zamanda toplamda dokuz adet sanduka bulunur. Medreseye ilişkin tarihi bilgiler için o dönem oluşturulan keşif raporlarından yararlanılır. 1918 senesinde burada çıkan bir yangından sonra evlerini kaybeden bazı insanlarca işgal edilir. Bu işgalden sonra uzunca bir süre bakım görmez.

Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi yersiz yurtsuzların adeta yuvası olur. Nihayet 1963 senesinde Vakıflar İdaresi bu duruma el atar ve tahliye işlemlerini başlatır. Mimar olan Cahide Tamer, 1966 senesinde buranın onarımını üstlenir. Bu onarım toplamda iki sene sürer. Medresenin yanında yer alan Nuri Bey Konağı da o dönemlerde yıkılır. Buranın yerine hemen İlim Yayma Cemiyeti inşa edilir. Bina aynı zamanda medresenin de müştemilatı olur. Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi, dikdörtgen şeklinde bir plana sahiptir. Toplamda on dokuz mermer sütun revak kemerlerini taşıma görevi görür. Baklava başlıklı bu şık sütunlar avlu bölümünde yer alır. Revakların üst kısımları kubbelidir. Avlunun hemen güney kısmında mescid-i dershane bölümü bulunur. Bu bölüm iki sıralı pencereler sayesinde rahat şekilde aydınlatılır.

Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi’nin türbe kısmının dışında aynı zamanda mezar taşlarıyla dolu olan bir hazire yer alır. Hazire ne yazık ki epey bakımsız bir haldedir. Hatta son dönemde buraya bir de kaçak yapı inşa edilir. Hazire duvarıyla türbenin kesiştikleri noktada harika bir sebil bulunur.