St. Pierre Kilisesi (Anıt Müzesi)

Antakya’daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları St. Pierre Kilisesi; Stauris dağının batısında aslında kayalara oyulmuş bir mağara olarak dikkat çekiyor. Hristiyanlar için oldukça önemli bir değeri olan St. Pierre Kilisesi, bu dine mensup kişiler için yapılan en eski kiliselerin başında gelir. Edinilen bilgilere göre Hristiyanlık inancında Barnabas Tarsus’a gelir ve Pavlos’u Antakya’ya getirir. Burada bir yıl içerisinde beraber çalışarak Hristiyanlığı yaydıkları bilinir. Hristiyanlar Petrus’u Antakya Kilisesi’nin kurucusu ve ilk başpapazı olarak kabul eder. Kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde ve 9,5 metre genişliğindeki St. Pierre Kilisesi’nin yüksekliği 7 metredir. Kiliseden günümüze ulaşan belirli alanlar mevcuttur. Mutlaka görülmesi gereken bir ibadethane olan bu yerde taban mozaiklerinin parçaları ve sunağın yanındaki duvar boyamaları dikkat çeker. Kilisenin içerisinden dağa açılan tünel, Hristiyanların baskınlarda rahat kaçabilmelerine olanak tanıdığı için yapıldığını düşündürür. Kayalardan sızarak gelen su ise vaftizler için kullanılmış. Son yıllarda ziyaretçilerin şifalı olarak gördüğü bu suyun hastalara içirildiği de görülüyor. Ancak yaşanan depremler nedeniyle yalakta toplanan su azalmaya başlamıştır. Kilise bahçesinin birkaç yüzyıl boyunca mezarlık olarak kullanıldığı bilinmektedir. Günümüzde müze olarak kullanılan St. Pierre Kilisesi’nde ancak Müze Müdürlüğü denetiminde ayin yapılabilmektedir.