Hacılar Hanı

Ticari hayatın kökeni binlerce yıl öncesine uzanıyor. Anadolu coğrafyası ise bu kökenin ilk örneklerine tanıklık etmiş. ‘Toprağın kendi hafızası, kendine has bir dili vardır!’ derler. Toprak, aşılır, gelinir, görülür, alışverişlere, savaşlara sahne olur. Kültürler gelişir, büyür. Zamanın atası Anadolu’nun dilini anlamak için görülmesi gereken tarihi yapılardan biri de şüphesiz asırlık hanlardır. Zira han, 18'inci yüzyıla tarihlendirilmektedir. Erzurum’un incilerinden Hacılar Hanı da bu kapsamda öne çıkanlar arasında bulunuyor. Şehrin merkezi lokasyonunda yer alan tarihi han, tıpkı İstanbul’daki büyük hanlar gibi genişçe bir girişle sizi karşılıyor. Taş örme formundaki cephesi son derece sofistike olduğundan görenleri kendine hayran bırakıyor. Her santimetresinde de tarihin izleri var. Üstelik estetik değer, sizi bir an olsun bırakmıyor. Avlusunda bir de havuz bulunuyor. Dükkanlar, tarihi yapı içerisinde sessizce müşterilerini bekliyor. Çok yoğun bir yer değil, sakince gezilip görülebilir. Genellikle gıda maddeleri ve giyim-kuşam alışverişleri gerçekleşiyor bu tarihin sirayet ettiği dingin yerde.