Edirne Sarayı

Osmanlı'ya bir dönem başkentlik yapmış Edirne’de 1450’de yapımına başlanan saray, şehrin öne çıkan tarihi değerlerinden biridir. Günümüzde sosyal ve kültürel yaşamı çevreleyen Tunca Nehri kıyısındaki Edirne Sarayı’nın yapımına 6’ncı Osmanlı Padişahı II. Murad zamanında başlanıp, aynı zamanda 1453 yılında İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet zamanında bitirilir. Yapımının uzun sürmesinde II. Murad’ın ölümünün ardından bir dönem çalışmalarına ara verilmesi etkili olur. Devam eden asırlar boyunca yeni kısımların eklenmesiyle genişletilen saray, 18’inci yüzyılda gerek yangın gerekse şehri vuran depremler nedeniyle tahribat görür. Bunun üzerine 19’uncu yüzyılın ortalarında doğru bir dizi tamir görerek yeniden ayağa kalkmıştır. 1876-77 Osmanlı-Rus Savaşı ise 400 yıllık saray için yıkımları beraberinde getirir. Günümüzde kalıntılar halindeki sarayda geçtiğimiz yıllarda arkeolojik çalışmalar da yürütülür. Yapı ile ilgili olarak bazı projelerin de devam ettiği bilinir. Yapısal özellikleri incelendiğinde Edirne Sarayı, sadece taş blokları ayakta kalmış Cihannüma Kasrı’na ev sahipliği yapar. Bu yapı, her ne kadar yıkıntı halinde olsa da Edirne’deki en değerli tarihi yapı olarak kabul edilir. Saray; has oda, yediler odası, sancak-ı şerif dairesi, hamam, kütüphane gibi bölümleri ile kapsamlı bir kompleksti. Zamanla çeşitli köşklerin inşa edildiği saray, su yollarıyla saray duvarları olmadan korunabiliyordu.