Molla Arap Camii

Bursa şehri uzun seneler boyunca Osmanlıya başkentlik yaptığı için şehirde çok sayıda tarihi ve kültürel mekana rastlamak mümkündür. Bu mekanlar arasında özellikle ibadet mekanlarına özel bir paragraf açmak gerekir. Şehirdeki camilerin bazıları doğrudan kiliseden dönüştürülür. Bursa’nın en önemli camilerinden bir olan Molla Arap Camii, dikdörtgen bir plana sahiptir. Cami, 6’ncı yüzyılın başında o dönem Molla Arap lakabıyla bilinen Mevlana Mehmet Hamza tarafından yaptırılır. Normal ibadet bölümünün üzerinden iki kubbe yer alır. Aktarılan bilgilere göre Molla Arap Camii inşa edildiği ilk dönemde dokuz kubbelidir. Bu bakımdan Ulu Camii ile sıklıkla kıyaslanır. Dört fil ayağı üstüne temellenen tarihi caminin duvarlarında moloz taşlarının ve üç sıra tuğlanın kullanıldığı görülür. 1800’lü yılların sonlarına doğru şehirde meydana gelen büyük bir deprem neticesinde cami büyük ölçüde yıkılır. Ne yazık ki sadece iki kubbe ve bu kubbeleri taşıyan ayaklar sağlam kalmayı başarır. O dönem yapılan onarım çalışmasında ampir üslup benimsenir. Onarımdan sonra yeniden üst bölüm dokuz kubbe ile örtülür. Caminin minaresi kuzeybatı tarafındadır. Minarenin külah kısmı sivri ve boğuntulu bir özelliğe sahiptir. Bu durum Bursa şehrindeki diğer tarihi camilerde pek görülmez. Molla Arap Camii’nin ön bölümünde sizi oldukça büyük bir avlu karşılar. Camiye adını veren Molla Arap, Alaeddin Arabi Efendi ile sıklıkla karıştırılır çünkü kendisinin de lakabı Molla Arap’tır. Yöre halkı bu iki önemli ismi birbirinden ayırabilmek için Alaeddin Arabi Efendi’ye Arap Vaiz demeye başlar. II. Bayezid’in Molla Arap’ın vermiş olduğu vaazlara sıklıkla katıldığı bilinir. Hatta belli seferlere giderken yanında Molla Arap’ı da götürdüğü aktarılır. Bu anlamda Modon Kalesi fethedilirken kaleye adımını atan ilk kişilerden birinin Molla Arap olduğu bilgisi yazılı kaynaklarda mevcuttur.