Bursa İskender

Bursa’nın ünlü ve de ‘tasdikli’ İskender Kebabı’nın evi ve ana vatanı olarak bilinen Bursa İskender, şehrin simge yeme-içme mekanlarının başında gelir. Geniş, hatta hiç de gösterişli olmayan, bununla birlikte sadeliğin samimiyetini misafirlerine sunan, küçük ve olabildiğine sempatik mekan, mavi ve beyaz renklerin ağırlıkta olduğu o tarihi dokusu ile dikkat çeker. Yapıldığı ilk günden bugüne kadarki atmosferini ve dizaynını büyük ölçüde korumayı başaran Bursa İskender, yalnızca Bursa için değil, tüm Türkiye için sosyokültürel bir yiyecek olan iskenderin de en simge yeridir. 1867 yılında İskender Efendi tarafından kurulan ahşap dükkan, dillere destan o lezzet geleneğini harfiyen koruyarak günümüzde de yaşatmıştır. Yağlı pide, domates sosu, yoğurdu, tereyağı, yeşil biberle birlikte İskender Kebap, kuzu-dana eti oranı incelikle belirlenmiş şekilde porsiyon halinde gelir. Siparişin yanında ağırlıklı olarak Türkiye’nin milli içeceği ayran sipariş edilse de tamamı organik yağlarla yapılmış bu kebaba ağızları bir sonraki lokmaya hazırlayabilmek ve tadı nötrleyebilmek adına asitli içecek tavsiyesi de edilir. Yan yana masalarda genellikle yanı başınıza tanımadığınız kişiler konuk olabilir ancak güleryüz ve doğal atmosferin beraberinde gelen pozitif duygularla bir anda kaynaşır. Hatta öyle ki sanki kırk yıllık dostlarınızla birlikte yemek yersiniz bu mekanda… Yine de Bursa İskender’de dışarıya uzanan kuyruklarının, genellikle bir miktar aceleci davranmayı gerekli kılabileceğini hatırlatmak gerekir. En nihayetinde ise tarihi lezzetlerle ilgili keşiflere ilginiz varsa ve yolunuz da Bursa’ya düştüyse görmeniz gereken lokasyonların başında geliyor Bursa İskender. Bu arada iskenderde kullanılan etlerin kömür ateşinde piştiğini söylemekte de fayda var.