Kekova Gölü

Kekova aslında, Uçağız ile Simena (Kale) isimli köylerin tam olarak karşısında yer alan ve yaklaşık olarak 500 metrelik bir genişliğe sahip bir adadır. Turistik değeri oldukça yüksek olan Kekova, bir SİT alanı olarak geçer. Uzun ve ince bir yapısı bulunan Kekova’nın toplam uzunluğu 7,4 kilometre civarındadır. Göl derinliği yaklaşık 105 metre olarak ölçülmüştür. Bölgenin son dönemde popülerleşmeye başlamasından sonra sık sık tekne turları organize edilir hale geldi. Ada çevresinde uzun yıllardan bu yana arkeolojik çalışmalar yürütülmektedir. Burası genelde onarım üssü ya da sığınak bölgesi mantığıyla kullanılmıştır. Tarihte ise bir dönem ada ve çevresi askeri üs olarak değerlendirildi. ‘Batık Kent’ şeklinde bilinen noktası, buranın en çok ilgi gören bölümüdür. Tersane koyunda Bizans döneminden izler sunan arkeolojik kalıntılar bugüne dek ulaşmıştır. Bazı bölgelerin su altında özel olarak kalması, deprem olgusuyla açıklandı. Kekova aynı zamanda tüm bölgeye de adını vermiştir. Kekova bu bölge özelinde en büyük göl olarak bilinir. Gölde 51 familyadan 200’den fazla bitki türü bulunur. Bunların 26 tanesi endemik olarak sınıflandırılabilir. Bunun dışında 96 kuş türüne ve 20 memeli türe tanıklık etmek olasıdır. Kekova Gölü çevresinde üç ayrı köy yer alır. Bölge tam olarak; Ulu Burun ile Kekova Burun arasındaki nokta olarak düşünülebilir. Eski kale surları dışında, bazı kale kalıntıları dikkat çekici düzeydedir. Sığ bir iç deniz olarak da anılan Kekova’da yüksekliklere kuzeye gittikçe artmaya başlar. Kıyılarda çoğunluklu girinti çıkıntı düzeyi çok yüksek koylar söz konusudur. Hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginliğinden dolayı her daim ilgi odağı olan Kekova Gölü çevresinde Likya tarzı lahitlerle sıkça karşılaşabilirsiniz. Adada bulunan ‘Tersane’ isimli bölgenin eski bir tekne yapım alanı olduğu düşünülür. Tekne ulaşımı sayesinde gölü ve çevresini keşfetmek mümkündür.