Gavur Kalesi

Ankara tarih boyunca çok farklı medeniyetlere kucak açar. Ayrıca şehir çeşitli savaşlara ve mücadelelere de çok defa tanıklık eder. Doğal olarak şehre geldiğinizde, bu mücadelelerden bir hatıra olarak günümüze taşınan kalelerle karşılaşmanız olasıdır. Bu kaleler arasında sembolik bir değere sahip olan Gavur Kalesi ise görülmeye değer! Gavur Kalesi, başkent Ankara’nın Haymana ilçesinde konumlanır. Buranın özellikle de Hititler için özel bir yeri bulunur. Burada yapılan kazılar Atatürk’ün talebi üzerine gerçekleşir. Gavur Kalesi’nde ilk kazılar, 1930 senesinde Von Der Osten önderliğinde gerçekleşir. Bu çalışmalar neticesinde Osten, burada bir dağ tapınağının olabileceğini belirtir. Diğer bir iddia ise aynı bölgede bir kraliyet mezarı olduğu yönündedir. Kabartma üstlerinde yer alan tanrı ve tanrıça figürleri hemen göze çarpar. Gavur Kalesi Hitit zamanına dair pek çok bilgiyi sunar. Doğal bir tepenin zirve noktasındaki kayada bulunan kale, 60 metre yükseklikte konumlanır. Burası aynı zamanda Babayakup Irmağı’na da oldukça yakındır. Kayaların üzerine yontulan rölyefte ise insan figürleri bulunur. Sur duvarlarındaysa ağırlıklı olarak kiklop adı verilen tarz benimsenir. Bu tarzda büyük taş bloklar harçsız şekilde üst üste konulur. Gavur Kalesi’nin milattan önce 1600’lü yıllarda inşa edildiği düşünülür. Daha sonradan yapılan araştırmalar buranın bir Hitit yapısı olduğu bilgisini pekiştirir. Yapılan kazılarda ve araştırmalarda Haymana bölgesinde aynı zamanda Frigyalıların da yaşadığını ortaya çıkarır. Daha sonraki dönemlerde ise bölgeye Galatlar yerleşir. Galatlar günümüzde Fransa sınırları içinde yaşayan Golvarlara ait bir koldur. Galatların Trakya üstünden Anadolu topraklarına geçtiği tahmin edilir. Uzunca bir süre bölge Galatlar için bir merkez olmayı başarır. Ankara ve Gavur Kalesi arasında 60 kilometre civarında bir mesafe vardır. Burası kimi zaman doğrudan ‘Gavurkale’ olarak da anılır.