Hacı Mimi Camii

İstanbul’un Beyoğlu ilçesi kültürel mekanları kadar yıllara meydan okuyan ibadet mekanlarıyla da yerli ve yabancı turistlerin gözde yerlerinden biri durumundadır. Beyoğlu içinde Osmanlı’dan günümüze taşınan başarılı camiler arasında; Arap Camii, Dolmabahçe Camii, Kazancı Camii, Valide Sultan Camii, Taksim Camii’ni sıralamak olasıdır. Bu camilerin arasına elbette Hacı Mimi Camii’ni de dahil edebiliriz. Beyoğlu ilçesinin en eski camileri arasında yer alan Hacı Mimi Camii, Külhan Sokak üzerinde konumlanır. Banisinin El Hac Mehmet Çelebi olduğu bilinir. Aktarılan bilgilere göre caminin yapılış tarihi 16’ncı yüzyıla tekabül eder. Kitabesi olmadığı için yapım tarihine ilişkin kesin bir bilgiden söz etmek zordur.

Hacı Mimi Camii ne yazık ki geçtiğimiz yüzyılın içinde ciddi anlamda tahrip edilir. Özellikle bölge halkının önemli bir kısmının gayrimüslim olmasından dolayı, uzunca bir süre burasıyla pek ilgilenilmez. Tarihi bir ibadet mekanı olmasına rağmen adeta kaderine terk edilir ve kıymetsizleştirilir. 1959 senesinde özellikle mahalle muhtarının girişimleri neticesinde bu civarda bir dernek oluşturulur. Bu dernek sayesinde tarihi cami tekrar yarım kubbeli ve tek minareli olacak biçimde inşa edilir. Tabi bu gelişmeler olumlu gibi görünse de o dönem, caminin tarihi kimliği ciddi anlamda zarar görür.

Hacı Mimi Camii, en aktif olduğu dönemlerde 250 kişilik bir cemaatten oluşur. Bu yoğunluğa genelde cuma namazlarında rastlamak mümkündür. Abdest alma yerleri haricinde cami görevlisinin kaldığı bir lojmanı bulunur. Hacı Mimi Camii toplamda 250 metrekarelik bir alanı kaplar. Tabi bu rakamlar, arsa alanını ifade eder. Yapının kendi yüzölçümü 130 metrekaredir. Betonarme bir yapıya sahip olan cami çatı betondur. Minaresi ise tek şerefelidir. Caminin bağlı bulunduğu mahalle de aynı isimle anılır.