Agora Meyhanesi 1890

İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan ve en fotojenik bölgelerinden biri olmasıyla adını tüm dünyaya duyuran Balat semtindeki Agora Meyhanesi 1890, 130 yıllık tarihe tanıklık ediyor. ‘Sultan Abdülhamit’in gayrimüslimlerin sosyal yaşamına gösterdiği hoşgörünün günümüze yansıması’ olarak değerlendirilen Agora Meyhanesi ile ilgili şu dillere pelesenk olan şarkıyı bilmeyeniniz yoktur muhtemelen:

“Burası Agora Meyhanesi

Burada yaşar aşkların

En divanesi en şahanesi…”

Bu şarkıya, daha doğrusu şiire ilham olan tarihi Agora Meyhanesi İstanbul’un Balat semtinde 1890 yılında kuruldu. 1959 tarihinde yazılan ‘Agora Meyhanesi’ şiiri esasında, bir dönem bu meyhanede kalfa olarak çalışan çocuğun hikayesini anlatıyor.

1890 yılında Rum Kaptan Asteri’nin Balat çarşısında açtığı meyhaneye kelime olarak ‘Meydan’ anlamına gelen ‘Agora’ adını verir. Günümüzde de ilgi gören mekanda bulunan fıçıdan masaların, ta o zamanlarda kullanılmaya başlanmış. Meyhane aynı zamanda ucuz şarapları ile de kısa zamanda büyük bir üne kavuştu. Ancak meyhanenin bu denli ünlenmesindeki başlıca neden, İzmir’de yaşanan buruk aşk hikayesinin ilham olduğu Agora Meyhanesi adlı şiirdir.

Yıllar içinde muhafaza edilen kadehler, aynalar, lambalar ve sürahiler ile yeniden dekore ve restore edilen Agora, 2013’ten bu yana ‘Agora Meyhanesi’ adı ile restoran ve meyhane olarak hizmet vermektedir. Süryanice, Gürcüce, Lazca, Zazaca, Kürtçe, Türkçe, Bulgarca, Arnavutça, Ladinoca gibi pek çok dilin konuşulduğu; kültür ve geleneklerin yaşatıldığı Balat’ın simgesi haline gelen Agora Meyhanesi, kurulduğu ilk günden bu zamana kültür ve eğlenceyi niteleyen değerler açısından da büyük önem taşıyor.