Yeşil Cennet: Trabzon
Karadeniz’in incisi, doğanın en güzel noktalarından biri olan Trabzon’un saymakla bitmeyecek doğal güzelliklerine yakından bakmaya ne dersin?
Yalnızca yeşiliyle değil mavisiyle de insanın gönlüne ferahlık veren Trabzon’un dört gölü 12 tane de deresi mevcut! “E zaten bu şehrin Karadeniz’e kıyısı var. Bu kadarı da fazla değil mi?” dediğinizi duyar gibiyim ama kabul ediyorum, Tabiat Anamız birazcık ayrıcalık tanımış bu şehre.
Mavi ve Yeşilin Bitmeyen Dansı
Tepeleri, yamaçları, ormanları, dereleri, hırçın denizi ve ihtişamlı güzelliğiyle yeşil ve mavinin unutulmaz dansını binlerce yıldır bitmeyen ahenkli bir dansa şahit olunur burada. Temiz havasıyla karşılar önce Trabzon misafirlerini. Anadolu’nun samimiyeti ve güler yüzüyle selamladıktan hemen sonra kendine has lezzetleriyle karınlarını bir güzel doyurur onu ziyarete gelenleri. Hemen ardındansa bitmeyen bir huzur başlar. Yeşilin ve mavinin en güzel tonlarının birleştiği inanılmaz güzelliğiyle büyüler adeta. Yetmez, içine alır, aidiyet duygusu yaratır insana. Sanki ezelden ebede kadar oradaymışsın da bir süre tutsak kalmışsın başka şehirlerin kaosunda gibi hisseder, ayrılmayı düşünmezsin bile buradan.
Manzaralar şehridir Trabzon. Bu görsel şöleni kuşbakışı izlemek isteyenler için yamaç paraşütü de yapılır, jeep safarisi de… Maviye doymak isteyenler kanoyla da açılır, uçsuz bucaksız yeşilliklerin arasında Karadeniz çayı da içilir.
Toprağındaki Verim Hiçbir Yerde Yok
Karadeniz’in hırçınlığı pozitif olarak yansır Trabzon’un toprağına. Türkiye’de yetişen 2 bin 500 bitki türünün hemen her biri için elverişli olan Trabzon toprağı, yalnızca kendi bölgesi için 440 farklı endemik bitkiye de sahip oluşuyla öne çıkar. Çay’ın Rize’den sonra ikinci memleketi olarak kabul gören şehir aynı zamanda doğal zenginliği bakımından Türkiye’nin kültürel ve tarihi birikiminin tabiat versiyonu olarak görülür.
Gizemli Bir Yolculuk: Çal Mağarası
Mistik bir yolculuk yapmak isteyenlerin arayıp da bulamayacağı bir nimettir Çal Mağarası! Dünyanın en uzun ikinci mağarası olan bu gizemli yer tam 8 milyon yaşında ve unutulmaz bir deneyim yaşatıyor misafirlerine. Tam bir görsel şölen olan bu ihtişamlı güzelliğin aynı zamanda nem oranından kaynaklı astım ve sinüzit hastalarına şifa verdiğine de inanılıyor. Tıbbi kısmını bilemeyiz ama insana huzur verme konusunda rakip tanımayan Çal Mağarası’nın ruha şifa bulduğu kesin!
Dünyanın En Yaşlı Ormanları Burada!
Dünya üzerinde ılıman bir coğrafyada olup da buradakinden daha yaşlı ağaçlara sahip olan başka bir yer daha yok! Etrafında bulunan bu ağaçların önünde deyim yerindeyse reverans yapmışçasına eğilir ama vakurluğundan hiçbir şey kaybetmez Uzun Göl… “Golden hour’da bi fotonuzu alabilir miyim?” diyenlerin de huzuru arayanların da bir numaralı mekanı olan Uzun Göl, tam bir tabiat harikasıdır.
Biraz da Manzara(!)
Burası Trabzon, öyle göklerin üzerine çıkıyormuş gibi hissetmezsek olmaz! Garester Yaylası da bu noktada aradığını tam olarak verir insana. Güzeller güzeli manzarası, düzenli mi düzenli yapıları ve kuşbakışı Uzun Göl manzarasıyla bulutların üzerinde gibi hissettirir burası.
Saymakla bitmez Trabzon’un doğal güzellikleri… Yine de belirleyelim istedik belli başlı yerleri. Yalnız aman ha unutmayın: Burası Karadeniz! Şemsiyenizi ve yağmur çizmelerinizi yanınıza almadan keşfe çıkmayın.