Kastamonu'nun Doğal Güzellikleri
Tabiat Ananın İlk Evladı
“Aman ya Rabbim! O nasıl bir güzelliktir, o nasıl bir doğadır! Tabiat ananın ilk çocuğu musun evladım sen? Hayır yani baya kayırmış seni, ayrımcılık yapmış evlatları arasında resmen.” dedirten, güzelliğiyle kafayı yediren, Kastamonu’nun en çok gönlünü kaptıracağınız, kendinizden ihtişamlı mekanlarını sizin için seçtik, buyursunlar.
Küre Dağları Milli Parkı
Daha önce bu kadar yeşil tonunu bir arada görmemiş olduğunuza yemin edebiliriz! O kadar fazla yeşil var ki burada! Her biri de ayrı güzel tonda… “Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Doğa Harikası” arasında da yerini alıp tacını takmış, bacak bacak üstüne atıp misafirlerini 37 bin 753 hektarlık ferahlığıyla karşılamaya her an hazır bir yerden bahsediyoruz burada.
Ilgaz Dağları Milli Parkı
“Anacığım, burası Türkiye’nin en çok turist çeken yerlerinden biriymiş.” dediklerinde ilk başta inanmayabilirsiniz çünkü henüz görmediniz! Ama özellikle kış mevsiminde burası yok mu burası…. Kapın kayak takımınızı gelin işte, anlatmakla olmaz burası, deneyimlemeniz muhakkak şart.
Valla Kanyonu
Valla çok güzel be! Tam teçhizatsız geçimi mümkün değil ama hangi güzelliğe ulaşmak kolaydır ki şu hayatta? 1994 yılında canlarına yandığımız dört İstanbul Teknik Üniversiteli genç gezerken kaybolunca bulmuş bir de burayı! Daha yeni yeni keşfediliyor yani, kaçırayım demeyin, üzülürsünüz. Bu arada unutmadan söyleyelim, Pınarbaşı’nda kendisi.
Horma Kanyonu
Pınarbaşı’ndaki bir başka güzellik abidesiyle yeniden merhaba! İçinden Zara Çayı da geçiyor, kanyonun alt kısımlarına doğru inildikçe Ilıca Şelalesi’ne de çıkılıyor. Daha ne olsun! Tabiat ananın işleri işle, hayır yani kayırıyorsun da bu kadar belli etme değil mi?
Azdavay Kanyonu
“Aaa ama GeziBilen, kızacağım artık. Bir tutturmuşsun kanyon da kanyon. Başka da bir şey demiyorsun.” dediğinizi duyar gibiyiz ama söz, bu son. 1200 metrelik yüksekliğe sahip olmasına rağmen akrofobilerin bile güzelliğine dayanamayıp tüm cesaretlerini toplayarak görmeye geldikleri bu doğa harikasından siz mahrum mu kalın şimdi? Hayır, kesinlikle olmaz. Gönülceğizimiz el vermez.
Ejderha Çukuru
İsmi hiç mi hiç gözünüzü korkutmasın. Sümerler Köyü'ndeki bu çukur, 385 metrelik derinliğinden “Gel ve beni keşfet” dermişçesine haykırırken bu sese kulak vermemek olmaz.
Mantar Mağarası
Biliyoruz çok ironik olacak ama aslında Mantar Mağarası’nda mantar yetişmiyor. İçerisinde bulunan 4 metre yüksekliğindeki kalker kütlesinden ismini alan bu mağaranın geniş ve ferah yapısı doğal güzelliklerin anası!
Ilgarini Mağarası
Dünyanın en büyük 4’üncü mağarasından selamlar! Tarih öncesi dönemden bugüne kalan, patika yolla inilen ve 858 metre uzunluğa sahip olan bu doğa harikası, ihtişamlı güzelliğiyle dudağınızı uçuklatacak!
Ilıca Şelalesi
“Honya Kanyonu’nun bittiği yerde Ilıca başlar.” Bizce atalarımız böyle bir söz etmeliymiş ama etmemiş. Size tarifi imkansız bir enerji vereceğine kalıbımızı basacağımız Ilıca Şelalesi’ni isterseniz ATV ile bile gezebilirsin!
Gideros Koyu
Size Kastamonu şehri tabiat ananın ilk çocuğu büyük ihtimalle demiştik. Vermiş de vermiş, yetmemiş koy da ikram etmiş. Hayır yani bir doğal güzelliği de kusur kalsın yani değil mi? Ama yok. Her şey kararında, hatta fazlasıyla güzel bu şehirde… Cide’de bulunan Gideros Koyu da ayrı bir güzel, ayrı bir iç açıcı. Ne diyeyim Allah daha çok versin, gözümüz yok da insanın bir içi gitmiyor değil.
“En iyisi içimizin gitmesindense biz gideriz; gezip, görüp, keşfedip eğleniriz!” dedik, senin için Kastamonu'nun doğal güzelliklerini gezdik, gördük, keşfettik ve doyasıya eğlendik! Sıra sizde.