İşte İzmir’in Simgesi, Dünyanın En Güzel Sahil Şeridi: Kordon

Onlarca yıldır bırakın başka ülkeleri, kendi ülkesinde dahi kıskanılan şehirdir İzmir… Tüm hafta çalıştıktan sonra iki saatlik yolculukla Çeşme’de hafta sonu tatili yapma şansına hızlıca erişen; güzel kızların, yakışıklı erkeklerin yaşadığı, Ege lezzetlerinin baş tacı kent!

Peki, o halde bir bakalım İzmir denildiğinde aklımıza neler geliyor? Vallahi ne yalan söyleyeyim ilk önce bizim aklımıza gevrek geliyor, hani şu İzmir dışında yaşayanların ‘Simit’ dediği ama İzmir il sınırından itibaren 7 bin 340 kilometrekarelik alanın tamamında ‘Gevrek’ olarak anılan efsane hamur işi! Tabii hamur işi demişken boyozu da anmadan olmaz…

Sonra İzmir Saat Kulesi geliyor… İzmir’in kalbi Konak Meydanı’nda yer alan, 25 metrelik devasa eser. Hani şu İzmir’i anlatan her kartpostalda gördüğümüz ve ziyaret edenlerin ‘Ben İzmir’deyim’ demek yerine yanında fotoğraf çektirmeyi kafi gördükleri muazzam kule.

Pek tabii Tarihi Asansör var… Asansörle yukarı çıkıp İzmir’in eşsiz güzelliğini görünce ‘İzmir’in kızları güzelliğini acaba bu topraklara borçlu olabilir mi?’ diye düşünmenize sebebiyet veren; muhteşem manzarasıyla nefes kesen, Türkiye’nin ikinci asansörü.

Kemeraltı Çarşısı, Kızlarağası Hanı ve Kadifelekale var. Ya Efes Antik Kenti, Şirince köyü, Alaçatı Yel Değirmenleri? E bunlar da önemli!

Bunların yanı sıra elbette Akdeniz foku, Foça Siren Kayalıkları, İzmir nergisi, Kemalpaşa kirazı, Kuş Cenneti, sakız ağacı, sakız enginarı ve yalı çapkını da İzmir’i hatırlatan başlı başına simgeler arasındadır.

Ne şehirmişsin be İzmir, saydıkça insanın aklına başka güzelliklerin geliyor… Vallahi sonu yok! Ama bizce İzmir’in asıl simgesi Kordon’dur.

"Kordon'da Buluşalım"

Evet, bu cümleyi kurmamış olan tek bir İzmirli bulamazsınız. Burası tüm İzmirlilerin buluşma noktası olduğu kadar özellikle yazın iğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalığa sahip ve tüm ziyaretçilerin istisnasız görmeye gittiği eşsiz güzellikteki sahil şerididir. 

İzmir Kordon, yeşilin maviyle buluşmasıdır. Bir tarafı yemyeşil çimenlikken diğer tarafı da masmavi denizdir. Burada ister sahil boyunca yürüyüş yaparsınız isterseniz çimenliklere uzanıp sessizce gemilerin geçişini izlersiniz. Huzurdur burası, eğlencedir de aynı zamanda; aşıkların buluşma noktası, kederli şarkılarla efkar dağıtıldığı müdavimlerin öncelikli mekanıdır. Pek tabi ki Ege sıcaklığını yaşayabileceğiniz ve deniz manzarasının eşliğinde iştahla bir şeyler yiyip içebileceğiniz restoran ve kafeleri de vardır. 

Aslına bakarsanız tüm dünyada buraya benzer sahil şeritleri vardır; hatta bizimkisine en çok benzeyeni de Yunanistan, Selanik’tedir. Zaten Selanik ile İzmir benzerliğini bilmeyen yoktur. Selanik sahili de aynı İzmir Kordon’u gibidir. Sadece deniz dolgusu olmadığından İzmir kadar geniş değildir. Eh, bir de bizimkisi kadar yeşilliği de yoktur. Neyse farklılıklardan o kadar da bahsetmeyeyim neticede burası İzmir Kordon. Yani şimdi elbette iki komşu ülkeyiz ama Sezar’ın hakkı da Sezar’a.