İstanbul’u Yeniden Tanımak: Sait Faik’in İstanbul’daki Ayak İzleri
İçindekiler
Her bir muhitinde insanı cezbeden ayrı ayrı güzellikler barındıran “Yedi Tepeli” İstanbul ile Türk hikâye ve roman yazarı, aynı zamanda şair olan; Sait Faik Abasıyanık’ın izleriyle birlikte yeniden tanışmak ister misiniz?
“Sait Faik’in İstanbul’daki Ayak İzleri” adını verdiğimiz bu yazımızda, hikâye üstadı Sait Bey’in yaşamı ile harmanlanmış bir İstanbul gezi rotası çizdik. Kelimelerle çizmiş olduğumuz bu rotayı takip ederek Sait Faik’in İstanbul’da yaşadığı bölgeler ve bu bölgelerin civarında bulunan, geçmişten günümüze dek ayakta durmayı başarmış olan tarihî yapıların hakkında bilgi edinebilirsiniz.
İstanbul’un farklı bölgelerinden doğal, mimarî, tarihî birçok manzaraya şahitlik edebileceğiniz bu gezi rotasına, “İstanbul’da gezilecek yerler” listenizde mutlaka yer vereceğinize inanıyoruz. Sait Faik ile İstanbul’un en kalabalık semtlerinden, en dingin köşelerine kadar uzanan bir “yaşam öyküsü”ne hazır mısınız?
Sait Faik’in Yaşamından Kesitler
Faik Bey’in İstanbul’da yaşamını sürdürdüğü semtlerden bahsetmeden evvel kısaca hayatına değinelim.
Sait Faik Abasıyanık, 12 Kasım 1906 tarihinde Adapazarı’nda doğdu. Makbule Hanım ile Mehmet Faik Bey, oğulları ile birlikte 1924’te İstanbul’a göç ettiler. Bu yıllar, Sait Faik’in lise dönemine denk geliyordu.
İstanbul Erkek Lisesi’nde bir süre öğrenim gören Sait Faik, daha sonra Bursa Erkek Lisesi’nde öğrenimini sürdürür ve buradan mezun olur. Ardından İstanbul Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde yükseköğrenimini tamamlar.
Artık hayata atılan Sait Bey, Türkçe öğretmenliği ve dükkân işletmeciliği gibi alanlarda farklı zaman dilimlerinde çalışır. Yazmaya olan tutkusu ise tüm bu hayat gailesinin en üstünde bulunur. Roman yazarı, “Semaver” adlı ilk eserinin yayımlanma tarihi olan 1936 yılı ile yaşamının son yılı olan 1954 yılları arasında roman, şiir, öykü ve çeviri alanlarında değerli eserler ortaya koymuştur.
11 Mayıs 1954, saat 02.35’te vefat eden Sait Faik Abasıyanık, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilir.
Türk edebiyatının ustalarından biri olan Faik Bey’in yaşamı hakkında kısa ve öz bilgiler edinmenin ardından, artık onun izlerinde İstanbul’u yeniden tanımaya başlayabiliriz.
Adapazarı’ndan İstanbul’a Göç: Şehzadebaşı
Sait Faik ve ailesi, ilk olarak İstanbul’un Şehzadebaşı/Fatih bölgesinde yaşamışlardır. İstanbul’un en kalabalık sayılabilecek semtlerinden biri olan Fatih’in nüfusu, 2021 yılında bildirilen son verilere göre 382.990’dur. Yerli nüfusun yanı sıra yabancı turistlere de ev sahipliği yapan bölge, turistik faaliyetlerin aracılığıyla yılın belli dönemlerinde artış gösteren bir nüfusa sahiptir.
Sait Faik’in yaşamış olduğu Şehzadebaşı; Unkapanı, Vezneciler ve Saraçhane gibi bölgelere yakın bir lokasyonda bulunur. Bu sayede onun yaşam izlerinden İstanbul’u gözlemlerken aynı zamanda yakın bölgelerde ve semtin merkezinde bulunan, turistlerin büyük ilgisini çeken pek çok yeri de gezebilirsiniz. Doğayı, tarihî ve kültürel mekanları sevenler için bu bölgedeki önerilerimiz;
- Şehzadebaşı Cami (Cami içerisinde Şehzade Mehmet Türbesi bulunuyor.)
- Saraçhâne Parkı (Oyun alanı, fıskiye, su kemeri manzaraları gibi olanaklar mevcut.)
- Burmalı Mescit Cami (Osmanlı ve İslamî mimarî doku içinde tarihî bir yapı.)
- Kalenderhâne Kütüphanesi (Seminer, etkinlik, çocuk kütüphanesi bölümü, kafeterya.)
- Fatih Anıt Parkı (Fatih Sultan Mehmet’in at sırtındaki heykeli, Roma dönemine ait su kemerleri, oyun parkı.)
- Saraçhane Arkeoloji Parkı (Tarihî kalıntıların sergilendiği alan.)
Müzeye Dönüştürülen Nostaljik Burgazada Köşkü
Burgazada’dan bir köşk satın alan Mehmet Faik Bey, böylece İstanbul Prens Adaları’nın 3. en büyük adasının kapısını üstat Sait Faik’e açmış bulunur. Aile, bu köşkü önceleri yazlık olarak kullanmaktadır. Daha sonraları Makbule Hanım’ın devamlı ikamet ettiği bir hane hâline gelse de Sait Bey, yalnızca yaz aylarında bu köşke gelirmiş.
Sait Faik’in vefatının ardından köşk, şartname ile Dar'üş-Şafaka Cemiyeti’ne geçirilir. Şartlardan birincisi yapının, müze hâline getirilmesidir. İkincisi ise Sait Faik Abasıyanık adına hikâye yarışması düzenlenmesi şeklindedir. Cemiyet, bu taleplerin doğrultusunda 22 Ağustos 1959’da “Sait Faik Abasıyanık Müzesi”nin açılışını gerçekleştirir. Makbule Abasıyanık’ın başlatmış olduğu “Sait Faik Hikâye Armağanı” yarışması ise günümüzde Dar’üş-Şafaka Cemiyeti tarafından her yıl düzenlenmeye devam edilir.
Bu muhteşem güzelliklerle dolu adaya, Burgazada mazisinde yer edinen Sait Faik’in izinden gelenler için ilk gezi önerimiz, tabii ki Sait Faik Müzesi olacaktır. Müzeye dönüşen köşkün bembeyaz dış cephesi ile ağaçların yer aldığı müze alanı, içinizdeki nostalji heyecanı ile birlikte huzur hissiyatını da bir o kadar öne çıkaracak bütünlükte.
Müze içerisinde Sait Faik’in el yazısıyla tutulan notları, kıyafetleri, şapkası, ayakkabıları ve nüfus hüviyet cüzdanı gibi farklı birçok özel eşyası sergilenmektedir. Müzenin önüne konumlandırılan Sait Faik’in heykeli ise köşkün çok daha etkileyici, canlı ve zengin bir görünüme bürünmesini sağlamakta.
Yazarın vasiyeti üzerine, ziyaretçilerden Sait Faik Müzesi giriş ücreti alınmamaktadır.
Müzenin ziyaret gün ve saatleri: Pazartesi ile salı günleri hariç her gün açık olmakla birlikte 10.00-19.00 arasında ziyaretçi kabul ediyor.
Deniz ulaşım araçları ile Burgazadası’na keyifli bir yolculuk yaparak bu müzeye rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda Burgazadası’nda diğer gezi noktaları olarak;
- Burgaz Adası Sanatoryumu (1928'de kurulan, Türkiye’nin en eski sanatoryumlarından biridir.)
- Hristos Manastırı ve Tepesi (Antik mimarî, müze, kilise.)
- Burgazada Cami
- Aya Yani Kilisesi
- Aya Yorgi Manastırı
sayılabilir. Adanın halk ve özel plaj seçeneklerini değerlendirmek isterseniz;
- Madam Martha Koyu
- Kalpazankaya Plajı ve Restoranı
- Mimi Koyu
- Burgazada Düşler Sahili Plajı ve Kamp Alanı
- Burgazada Halk Plajı
gibi eşsiz olanaklara sahip yerleri tercih edebilirsiniz.
Şişli’de Süren Bir Yaşam: İkbal ve Rumeli Apartmanları
Aile, Osmanbey Rumeli Caddesi’nde bulunan Rumeli Apartmanı’nda bir süre yaşar. Ardından yine bu bölgede Mehmet Faik Bey’in satın aldığı “İkbal Apartmanı” yer alır. Apartmanın konumu, o dönemlerde “Kırağı Sokak” olarak bilinirken günümüzde “Nakiye Elgün Sokağı” olarak anılıyor.
Sait Faik, yaz aylarında Burgaz Ada’da annesi Makbule Hanım ile kalırken diğer aylarda ise İkbal Apartmanı’nda yaşamını sürdürür. Sait Faik’in yaşadığı evlerden biri olan bu apartman, tarihi içine hapseden bir yapı olduğunu etkileyici mimarisi ile yansıtıyor.
Sait Faik’in izlerini takip ederek geldiğimiz bu bölge, oldukça hareketli bir yaşam stiline sahip olduğu için gezi esnasında aradığınız birçok şeyi kolaylıkla bulmanızı sağlıyor. Restoran, kafe, alışveriş merkezleri, bankalar, doğal/tarihî mekanlar ve daha birçoğu oldukça yakınınızda bulunuyor.
İşte, bunlardan bazıları;
- Atatürk Müzesi
- Harbiye Askerî Müzesi
- Şişli Cami
- Maçka Parkı
- Ara Güler Müzesi
- St. Esprit Katedrali
Haliç Sur Kapılarından: Odunkapısı Ykş./Fatih
Sait Faik’in Fatih ilçesinin Odunkapısı mevkisinde bulunmasına öncü olan kişi, babası Mehmet Faik Abasıyanık’tır. Mehmet Faik Bey, burada tahıl alım satımı yapması için oğluna bir dükkân açar. Bu dükkân vesilesiyle Sait Faik’in ayak izlerine, İstanbul’un 55 kapısından biri olan Odunkapısı’nda rastlamış oluyoruz.
Odunkapısı, oldukça merkezî bir lokasyonda bulunur. Bu sayede civardaki pek çok ilgi çekici, tarihi mekana Odunkapısı’ndan rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bölgenin belli başlı gezilecek yerleri ise;
- Mısır Çarşısı (17. yüzyıldan kalan, İstanbul’un en eski kapalı çarşılarından biridir.)
- Rüstem Paşa Cami (Çinileriyle ünlü, tarihi bir cami.)
- Süleymaniye Cami (İçeride Kanunî Sultan Süleyman Türbesi bulunur.)
- Süleymaniye Hamamı (16. yüzyıldan kalma, tarihî hamam.)
- Molla Zeyrek Cami (Kiliseden çevrilmiş, 12. yüzyıldan kalan, Bizans mimarî tarzının hakim olduğu bir mekan.)
- Yeni Cami (17. yüzyıldan kalan, tarihi bir yapı.)
Sait Faik’in İstanbul’daki Ayak İzleri ile Türk edebiyatının köşe taşlarından biri olan Sait Faik Bey’i takip ederek geldiğimiz bu noktada, sizlere üstadın bir kitabını önenerek yazımızı sonlandırmak istiyoruz. Kitabın adı, Semaver.
Sıkılmadan okuyabileceğiniz 20 adet öykünün yer aldığı bir eserdir. Keyifli vakit geçirmenize yardımcı olabilecek eserdeki bazı hikâyelerin başlığı şu şekilde; Semaver, Stelyanos Hrisopulos Gemisi, Meserret Oteli, Bir Kıyının Dört Hikayesi, Sevmek Korkusu, Bir Vapur.
Yazan: Tuğçe Arıcan