Harran Kalesi

Harran Kalesi, alışılagelen mimari özelliklerinden ayrı olarak dikkat çeker. Üç farklı dönemde yapıldığı edinilen bilgiler arasında olsa da tek gerçek, onikigen kulelere sahip olan yapının mükemmelliği gözler önüne seriyor oluşudur. Harran Kalesi’ne dair yapılan araştırmalarda, üç farklı dönemde eklemeler ve onarımlarla değiştirildiği ortaya çıkmıştır. 1059 yılında Numeyrilerin Hükümdarı Meni’nin isminin geçtiği kitabede ilk dönemi anlatır. Kalenin doğu kısmında bazalt taştan at nalı şeklinde kemerli bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Melik El Adil döneminde yani 1059’da kalenin batı kısmında eklemeler yapıldığı görülmektedir. Burada da beşik tonozlu büyük bir mescit, galeri ve çeşmelerin olduğu bir niş günümüze ulaşmıştır. Son olarak da kalenin güney cephesindeki duvarların üzerindeki kitabe dikkat çeker. Kitabenin El Nasr’a ait olduğu ve 1315 yılında yazıldığı gözükmektedir. Harran’ın güneydoğusunda bulunan Harran Kalesi için kaynaklar bu yerde Sabi-i Mabedi’nin olduğunu yazar. Hatta öyle ki bir İslam kaynağında, kalenin 10’uncu yüzyılda Kudüs Kalesi gibi taştan yapıldığını anlatır. Lakin en şaşalı bilgiye de yine İslami kaynaklardan ulaşılır. Emevi Halifesi II. Mervan’ın 10 milyon dirhem harcayarak yaptırdığı sarayın, kalenin gerçek yapısını oluşturduğu görülmektedir. Yapı itibariyle 90x130 metre boyutlarındaki kale, üç katlı inşa edilmiştir. Düzensiz dikdörtgen planlanan kalenin dört köşesinde de onikigenden oluşturulmuş kule bulunur.