Herakleia

Muğla mitolojik açıdan son derece zengin bir şehirdir. Antik kentlerin yoğunlukta olduğu şehirde pek çok mitolojik kahramanın adına rastlamak olasıdır. Bu kahramanlardan bir tanesi de elbette Herakles olarak kabul edilir. Herakles’in adı burada bir antik kente verilir. Herakleia Antik Kenti’nin milattan önce 8’inci yüzyıl içinde ismi Latmos’tur. Sırayla Perslerin, İskender İmparatorluğu’nun ve Seleukoslar’ın kontrolüne geçer. Herakleia kentinin bir zaman sonra denizle olan bağlantısı kesilir. Bu durum kentin önemini bir anda kaybetmesine neden olur. Ulaşımdaki zorlukları avantaja çeviren kesişler, uzunca bir süre burada saklanmayı tercih eder. Herakleia Antik Kenti oldukça engebeli bir arazi üzerine kuruludur. Ayrıca bölgedeki sert kayalık alanlar da hemen göze çarpar. Herakleia’nın etrafında 6 kilometrelik bir sur alanı vardır. Bu surlarda 65 civarında kule yer alır. Surlardaki kare taş işçiliği dikkate değerdir. Surun duvar kısımlarının Helenistik dönem içinde yapıldığı tahmin edilir. Hippodamos şehir planı bu anlamda referans olarak kabul edilir. Kentin liman bölgesinin hemen arkasında uzanan Athena Tapınağı, Herakleia Antik Kenti’nin korunan en iyi noktasıdır. Tapınak iki sütunludur ve Hellenistik Çağ’dan günümüze aktarılır. Bu tapınağın hemen doğu kısmında yer alan agora toplamda iki katlıdır. Bugün sadece birinci katının sağlam durumda olduğu söylenebilir. Agora alanının da aynı şekilde Helenistik Dönem içinde oluşturulduğu anlaşılır. Herakleia sokak planı açısından örnek bir kenttir. Kuzeyinde yer alan çevre duvarları hala sağlam durumdadır. Kentin tiyatrosu ise doğu uçta konumlanır. Herakleia Antik Kenti’nde yüzey araştırmaları her sene istikrarlı bir şekilde sürdürülür. Bu çalışmalar Alman bir grup tarafından 1991 senesinden bu yana devam eder. Çalışmalarda özellikle pek çok kaya resmi ortaya çıkarılmıştır.