
00:00
00:00
Mardin Kalesi
27.01.2024 17:08
Binlerce yıllık tarihinde ‘Kartal Yuvası’ da dahil pek çok isim ile anılan Mardin şehrinin kalesinde, kartalın yuvasındayız.
İnşa yılı tam olarak bilinmeyen Mardin Kalesi ile ilgili edinilen en eski bilgi milattan sonra 330 yılına dayanır. Dönemin ateşe ibadet ve güneşe tapınmasıyla ünlü Kralı Şad Buhari 330’da Mardin Kalesi’nde kalır. Buraya geldiği ilk dönemde oldukça hasta olan Kral Buhari, kalede kaldığı süre içerisinde iyileşir. Mardin Kalesi’nin şifa dağıttığına inanan Buhari hemen ardından kalenin yanına bir kasır yaptırır ve tam 12 yıl boyunca burada yaşar.
Kasırda yaşadığı dönem boyunca kendi memleketi olan Babil ve Pers krallıklarından pek çok asker ve sivili Mardin’e getiren Buhari, onları burada yeni şehirlerinde kalmaya ikna eder. Şehir, bu süreç içerisinde oldukça hızlı bir ilerleyiş gösterir. Uzun yıllar Buhari’nin halkına ev sahipliği yapan Mardin Kalesi 442 yılında büyük bir veba salgınıyla sarsılır. Kıyım denilebilecek boyutlara ulaşan veba salgınıyla kalede ve çevresinde hayatta kalan olmaz. Yaşanan bu olaydan sonra kale tam 100 yıl boyunca boş olarak kalır.
Tarih sahneleri 975 yıllarını gösterdiğinde Hamdani Kralı Hamdan Bin El Hasan Nasır El Devle Bin Abdullah Bin Ham, şehre yüzlerce yıldır hakim bir konuma sahip Mardin Kalesi’ne eklemeler yaparak daha korunaklı bir hale getirir. 14’üncü yüzyılda yaşamış Moğol Komutanı ve Timur İmparatorluğu’nun Kurucusu Timur’un bile kuşattığı ama bir türlü alamadığı kale, Evliya Çelebi’nin hatıratlarında da kendine yer bulur. Oldukça geniş su sarnıçlarına ve ağzına kadar dolu ambarlarıyla düşmeyen kale olarak da bilinen Mardin Kalesi, binlerce yıllık köklü geçmişiyle hala her gün Mezopotamya’yı selamlar.
Galeri




Konum
Yorum Yap