İstanbul Ahmediye Medresesi

Klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Ahmediye Camii’nin avlusunda yer alan Ahmediye Medresesi, İstanbul’un Üsküdar ilçesindeki Ahmediye Mahallesi sınırları içerisinde konumlanıyor. 1721 yılında inşa edilen ve 1722 yılında ibadete açılan Ahmediya Camii’nin avlusundaki Ahmediye Medresesi, dönemin Külliye Tersane Emini Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Gündoğumu Caddesi ile Esvapçı Sokağı’nın tam kesişim noktasında yer alan ve avlu kapıları da bu iki yola çıkacak şekilde tasarlanan Ahmediye Medresesi’nin bulunduğu külliyede sıbyan mektebi, çeşme, medrese, kütüphane, muvakkithane, imaret ve hazire de mevcuttur.

Medresenin bulunduğu bölge 2008 yılına dek Kefçe Dede Mahallesi olarak bilindiği için genellikle Kefçe Dede Külliyesi olarak da adlandırılan Ahmediye Medresesi, Üsküdar’ın en önemli kültürel mirasları arasında bulunur. 1861, 1885 ve 1965 yıllarında geçirdiği kapsamlı restorasyon çalışmalarının sayesinde günümüze dek ulaşmayı başaran medresenin çok yakınında bir diğer önemli dini yapı olan Malatyalı İsmail Ağa Camii yer almaktadır.

Yalın bir dekorasyona ve işçiliğe sahip olan Ahmediye Medresesi’nin odalarında birer ocak ve dolap vardır. Dış cephesinin inşasında sadece taş ve tuğlanın kullanıldığı medrese 1914 yılında büyük hasar görmüş, 1918 yılında da Daarülhilafe kadrosuna dahil edilen muhacir ve askerlere ev sahipliği yapmıştır.

Eminzade Hacı Ahmed Ağa tarafından 1721 yılında inşa ettirilen Ahmediye Medresesi’ndeki avluda bulunan mermerden yapılmış zarif çeşmeler ve sebil de kesinlikle görülmeye değer ve bütünleşik etki yaratan özel yapılardır. II. Mahmud’un ikballerinden biri olan Tiryal Hanım’ın tamir ettirdiği medrese çeşmesinin ve üç yüzlü sebilinin arka kısımlarında bulunan odaları da gezilebilir durumdadır.