İbrahim Paşa Sarayı
24.09.2024 12:03
Sultan sarayları dışında günümüze ulaşabilen tek özel saraydır, İbrahim Paşa Sarayı. Daha önce ‘At Meydanı Sarayı’ olarak bilinen ve günümüzde Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan saray, adını Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hatice Sultan ile evlenen Pargalı Damat İbrahim Paşa’dan almıştır.
Geleneksel Osmanlı saraylarını yansıtan saray, dört avlu etrafına yerleştirilmiştir. 16. yüzyıl Osmanlı sivil mimari örneklerinin en önemlilerinden biri olan İbrahim Paşa Sarayı, Roma döneminden kalan tarihi hipodromun kalıntıları üzerinde yükselmektedir. II. Bayezid döneminde yani 1481-1512 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen sarayı Evliya Çelebi, İstanbul’daki vezir saraylarının en büyüğü olduğunu kaydetmektedir. Bir zamanlar Topkapı Sarayı’ndan sonra gelen İbrahim Paşa Sarayı, pek çok düğün, şenlik ve kutlamanın yanı sıra, karışık dönemler ve isyanlara da ev sahipliği yapmıştır.
İbrâhim Paşa, Budin seferi ganimeti olarak getirdiği heykelleri 1526’da binanın önüne diktirmiş ve düşmanlarının eleştrilerini üzerine çekmiştir. Hatta çağın şairlerinden Figānî, Hz. İbrâhim’in putları kaldırdığını, adaşı olan Pargalı İbrahim Paşa’nın ise şehrin ortasına putlar diktirdiğini söyleyerek paşayı hicvetmiş ve bu da hayatına mal olmuştur. Paşa'nın sarayının önüne diktirdiği heykeller 17. yüzyılda çizilen bazı gravürlerde farkedilmektedir.
İbrâhim Paşa’nın 1536’da idamı üzerine sarayına devletçe el konulmuş, bir kısmı iç oğlanlarına ayrılmış, bir kısmı sadrazamlara ve diğer ileri gelenlere tahsis edilmeye başlanmıştır. Bugün sarayı ziyaret ettiğinizde Roma döneminden kalan At Meydanı’na ait kalıntıları da görebilirsiniz.
Yorumlar