Galatasaray Postanesi

Galatasaray ismi Cumhuriyet sonrası döneme damga vuran pek çok yapı ile beraber anılır. Bunlardan bir tanesi de hiç şüphesiz ki Galatasaray Postanesi’dir. Galatasaray Lisesi etrafında oluşan kitle, bu tarz kültürel ve tarihi yapılara sahip çıkma noktasında kararlı bir tutum sergiler. Bu tarihi postane binası dönemin önemli tüccarlarından biri olan Ermeni Theodor Sıvacıyan tarafından inşa edilir. 1875 senesinde yapılan bina, esasen aile konutu amacıyla oluşturulur. Hüseyin Hasip Efendi 1907 senesinde burayı satın alır ve Beyoğlu Posta Telgraf Merkezi’ne çevirir. Zamanla burası çeşitli restorasyonlardan geçirilir. Günümüzde Galatasaray Üniversitesi Kültür Sanat Merkezi olarak işlevini sürdürür. Bunun yanında Beyoğlu Posta ve Telgraf Merkezi adıyla da faaliyetlerini yürütür.

Müze amacıyla 1998 senesinde içi boşaltılan bina o dönemler yeniden restorasyonla gündeme gelir. Restorasyon aşamasında ortaya çıkan bazı usulsüzlüklerden dolayı adeta kaderine terk edilir. Binanın restorasyonu deyim yerindeyse yılan hikayesine döner. O dönem gelen tepkilerin artmasından dolayı tekrar tarihi postanenin hayat bulması adına çalışmalar yürütülür. Liseliler olarak bilinen grubun bu konuda ağırlığını koyduğu ve olayın takipçisi olduğu görülür. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun verdiği onayla beraber kulüp onarımı gerçekleştirir. Bu onarımlar için kulüp uzun süre devam eden mahkemenin sonuçlanmasını bekler. Postane olarak yoluna tekrar devam etmeye başlayınca burası Galatasaray Spor Kulübü’ne devredilir.

Galatasaray Postanesi bugün “nostaljik postane” etiketiyle hizmet vermeye devam eder. Postane bölümü için bugün binanın ilk katı kullanılır. Diğer katlar kulübe ait müze ve ortak hizmet alanlarından meydana gelir. 1800’lü yılların mimari ruhunu ve estetiğini bünyesinde barındırması bakımından çok kıymetli bir yer olarak görülen Galatasaray Postanesi, yaşadığı restorasyon kabusunu geride bırakmışa benziyor.