Cevri Kalfa Camii

İstanbul’un Üsküdar ilçesine bağlı Dr. Fahri Atabey Caddesi üzerinde konumlanan Cevri Kalfa Camii, tamamen kesme taş ile kaplı olmakla birlikte kare plana sahiptir. Dört kemer üzerine oturtulan sağır kubbesi ile göz dolduran caminin her üç cephesinde de yüksek ve büyük pencereler yer alır. Alemi taştan olan Cevri Kalfa Camii’nin hiçbir yerinde kitabesi yoktur. Şekilli külahı ile adeta fark yaratan bu tarihi cami, 1884 senesinde büyük bir onarımdan geçerek günümüzdeki görünümüne kavuşmuştur.

Tek minareli ve tek şerefeli olan Cevri Kalfa Camii’nin halk arasında bilinen bir diğer adı da Nuhkuyusu Camii’dir. Cevri Kalfa Camii’nin olduğu alanda 1770’li yıllarda bir Bektaşi tekkesi bulunuyordu. 1826 yılında yıktırılan tekkenin yerine de bu caminin inşa edildiği düşünülmektedir. Her ne kadar şahideleri yok olsa da on iki dilimli iki Bektaşi sikkesinin halen daha ilk günkü gibi durduğu Cevri Kalfa Camii’nin kesme taş kaplı dış cephesi de kesinlikle fotoğraflanmaya değerdir.

Minberi ahşap olan Cevri Kalfa Camii’nin ufak bir de haziresi bulunmaktadır. Hazirenin en eski tarihli taşı ise Şey İsmail Efendi’ye aittir. Caminin mihrabı önünde duran küçük hazire ve on iki dilimli iki Bektaşi sikkesi kesinlikle görülmeye değerdir. 1770 yıllarında kurulduğu düşünülen Bektaşi tekkesi yıkıldıktan sonra Cevri Kalfa Camii yaptırılmıştır. Yakınlarındaki diğer önemli yerler arasında Şeyhülislam Arif Hikmet Bey Sebili ve Çeşmesi, Kartal Baba Camii, Alaca Minare Çeşmesi, Zeynep Hanım ve Kamil Paşa Türbesi, Alacaminare Tekkesi, Çavuşbaşı Sıbyan Mektebi, Hacı Ahmet Paşa Çeşmesi, Fenai Ali Efendi Camii ve Fenai Ali Efendi Cami Su Kuyusu’dur.