Uzun Ahmet Tabyası

Tabyalar denince akla ilk gelen şehirlerden Erzurum’un siyasi, kültürel ve sosyal dokusunu, şehrin tarihi yapılarından anlamak mümkün. Palandöken Dağları’nın eteğinde kurulan Erzurum'u savunmak için tahkim edilen ve silahlarla güçlendirilen askeri yapılar yani tabyalar, ilk olarak 18’inci yüzyılda düşünüldü. Şehir savunmasında öne çıkan ve stratejik önem arz eden tabyalar, imparatorluk döneminin savunma kalkanları arasındaydı. Dışarıdan gelebilecek olan saldırılara karşı şehrin savunmasını güçlendirme görevini üstlenen tabyalar, yüreklere dokunan hikayeleri ile günümüzde de manevi varlığını sürdürüyor. 1855 yılında gözlem ve savunma maksadıyla yaptırılan Uzun Ahmet Tabyası, sayısız asker hikayelerinin yaşandığı tarihi tabyalardan. Adını batı kesiminde kaldığı Uzun Ahmet Köyü’nden alan tabya, kuruluş yeri bakımından oldukça stratejik bir öneme sahip. Hamam Deresi mevkiinden gelebilecek saldırıları yukarıdan görebilmek ve müdahale etmek amacıyla yapılan Uzun Ahmet Tabyası, mimari özellikleriyle de diğer tabyalar arasında öne çıkıyor. Pasin Ovası’ndan başlayan Deveboynu Geçidi’ni korumak amacıyla inşa edilen tabya, yüksek güvenlik önlemi göz önünde bulundurularak tasarlanmış. Mazgalları, siper duvarları dikkat çekiyor. Ayrıca iki yanındaki kare plana sahip odalar görülebiliyor. İlginç bir atmosfer vadeden Uzun Ahmet Tabyası, Erzurum’un öne çıkan değerlerinden birisidir.