Gordion Antik Kenti

Ankara sınırları içerisinde yer alan Gordion Antik Kenti’nin bugün yalnızca küçük bir bölümü gün yüzüne çıkarılır. Bu kısmın yaklaşık olarak yüzde 10’a tekabül ettiği söylenir. Bu özel kent uzunca bir süre Friglere başkentlik eder. Gordion Antik Kenti ile ilgili çalışmalar günümüzde de tüm hızıyla devam eder. Frigya için sembol değerindeki Gordion, Sakarya Nehri ve Porsuk Çayı’nın tam olarak birleştiği yerin üstündedir. Bugün bu kent ve Ankara arasında 90 kilometre civarında bir uzaklık bulunur. Aynı zamanda antik kent, Polatlı içerisine de 29 kilometre uzaklıktadır. Tam olarak Yassıhüyük içerisinde yer alan Gordion Antik Kenti, UNESCO Geçici Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. Antik kent ile ilgili yapılan çalışmalar Anadolu’nun yeniden keşfedilmesini ve yorumlanmasını sağlar. Burası esasen 1800’lü yıllarda bölgede yapılan bir inşaat esnasında tesadüfen keşfedilir. Bu inşaatın demiryolu yapımına ait olduğu söylenir. Gordion Antik Kenti’nde yapılan ilk kazılar ise 1900’lerin başında gerçekleşir. İlk kazı Gustav Körte tarafından gerçekleşir. Bunu takip eden ikinci kazı Pennsylvania Üniversitesi’ne ait Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi’nin kontrolünde gerçekleşir. Bu kazılar toplamda 23 sene devam eder. 1950 ve 1973 senelerinde gerçekleşen kazılara Rodney Young başkanlık eder. Bu heyecan verici antik kentte ilk yerleşmelerin Erken Demir Çağı’na ait olduğu söylenir. Bu dönem milattan önce 1100-900 yıllarını kapsar. Bölgede yapılan kazılar esnasında pek çok çakıl ve mozaik taşına rastlanır. Şu ana kadar yapılan kazılarda toplamda 700’den fazla antik materyal, Gordion Antik Kenti Müzesi’nde teşhir edilir. Dolayısıyla müzeyi ziyaret edenler, Gordion Antik Kenti ile alakalı fikri sahibi olabilir. Burası özellikle Friglerin yaşam tarzını görmek açısından oldukça kıymetlidir. Gordion’un en kıymetli merkezi Midas Höyük Tümülüs’ü olarak kabul görür.