Şerefiye Sarnıcı

1600 yıllık tarihi ile -Ayasofya’dan 100 yıl daha yaşlı- İstanbul’un bilinen en eski su yapılarından Şerefiye Sarnıcı, Tarihi Yarımada’da bulunan pek çok Bizans Dönemi eserlerinden biridir. 

Yüzlerce yıllık geçmişiyle sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış İstanbul, Roma Döneminden beri su kaynağı sıkıntısı yaşamakta ve inşa edilen isale hatlarıyla su ihtiyacı şehir dışından sağlanmaktaydı. Yapım kitabesi bulunmayan Şerefiye Sarnıcı’nın, 428 ve 443 tarihleri arasında İmparator II. Theodosius tarafından inşa edildiği düşünülüyor. Sarnıç, 4. yüzyılda yapılan Binbirdirek Sarnıcı ve daha sonra 6. yüzyılda yaptırılan Yerebatan Sarnıcı ile birlikte İstanbul’un su ihtiyacını yüzyıllar boyu karşılayan su deposu görevini üstlendi. Fatih ilçe sınırlarında yer alan sarnıcın en göze çarpan özelliği ise tıpkı Yerebatan Sarnıcı gibi bu sarnıcında Binbirdirek Sarnıcı’na bağlanıyor olması.

2018 yılında İBB tarafından restorasyonu tamamlanan sarnıcın dış yapısı özel bir cam ve çelik konstrüksiyon ile kaplanarak korunaklı hale getirilmiş. Yaklaşık olarak 24 metreye 40 metre bir alan üzerine inşa edilen bu sarnıcın içine girdiğimizde aşağıda bizleri 45 adet yelken tonoz ve her biri 9 metre yüksekliğe ulaşan 32 adet sütun karşılıyor. Üzerlerinde impost bloklar taşıyan Korinth üslubundaki başlıkların tümü Sarnıç’a özel olarak Marmara Adası mermerinden yapılmış, başlıklar ise akantus (ayı pençesi) yaprakları ile bezelidir. Duvar kalınlığı yaklaşık 2,5 metre olan yapının iç duvarları su geçirmez sıva ile kaplanmış ve köşeleri su basıncına dayanması için kavislidir. 

Önemli bir turizm destinasyonu olarak dikkati çeken Şerefiye Sarnıcı, kültürel etkinliklere de ev sahipliği yaparak içeride çalan müziklerle misafirlerine büyülü bir atmosfer sunuyor. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken sarnıcı sabah 09.00 ile akşam 18.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.