Keşfetmeye Doyamayanlar

Kadim bir şehir burası. Onlarca görülmesi gereken yer, keşfetmeye doyulamayacak güzelliklerle dolu oldukça ihtişamlı ve bir o kadar da göz kamaştırıcı… Van’ın az bilinen güzelliklerinden en göz önünde olup da “Acaba nasıl bir güzergah çizip her bir yerine gidip gezebilirim?” denilen eserlerine kadar inanılmaz bir rota hazırladık. 

Öncelikle tarihin puslu ve içine çeken atmosferine karşı koyamadığınızı düşünüyor ve bolca da vaktiniz olduğunu tahmin ediyoruz. Zira bu rotamız için en az iki gününüzü ayırmanız gerekecek. 

Peki tam olarak neler var bu rotada? Van’ın binlerce yıllık tarihe dayanan eserleriyle, uçan balıklarıyla, deniz bile denen devasa gölüyle, peri bacalarıyla, travertenleriyle en doyumsuz keşif insanlarını bile kaşife çevirecek bir rota hazırladık. Pekiii, önce birazcık Van’ı tanımaya ne dersiniz?

İlk önce şehrin konumunu anlamak lazım. Şehir, Murat Nehri’nin kuzeyinde (Yukarı Murat), Van Gölü kapalı havzası içerisinde yer alır. Bol suya sahip oluşu ve Mezopotamya’nın Anadolu’ya açılan kapısı olarak görülmesi, sayısız medeniyete ev sahipliği yapmasına neden olur. O kadar güçlü bir jeopolitik konumu vardır ki Van’ın devletler birbirleriyle burada olmak için yarışmıştır.

İlk önce Hurriler bu topraklara gelir. Milattan önce 3000 yılından 2000 yılındaki yıkılışlarına kadar Van’da hüküm sürerler. Ardından şehirde beylikler ortaya çıkar. Milattan önce 13’üncü yüzyıla kadar Urartu ve Nairi beylikleri şehrin verimli topraklarına kültürlerini serpiştirir. Ancak Asurlular şehre hakim olmak ister ve Nairi ile Urartu beyliklerine büyük bir baskı uygularlar. Yıkılmaktansa birleşip tek bir güç olmak isteyen iki beylik, milattan önce 9’uncu yüzyıla gelindiğinde birleşir ve bugün ‘Antik Van’ diye de bilinen Tuşba’da Urartu Devleti’ni kurar. Tuşba ve çevresi de asıl olarak bu tarihten sonra kültürel, siyasi ve ticari zenginliğinin en üst noktalarına ulaşmaya başlar. Urartu Kralı Sarduri'nin oğlu Ispir tarafından su yolları, kanallar, barajlar yaptırılır. Hatta bugün bile sapasağlam ayakta duran Van Kalesi’nin temelleri de işte tam o yıllarda atılır. ‘Yıkılmamak için birleşmek’ politikası medeniyetleri kurtarırken bizlere de ihtişamlı bir kültür ve tarih hikayesi bırakır. 

Şehrin tarihine daha yakın bir çerçeveden bakmak isteyenleri rotamızdan önce “Geçmişten Günümüze Van-Van’daki Büyüleyici Kültür Zenginliği Nasıl Oluştu?” isimli blog yazımızda daha detaylı anlattığımızı belirtelim. Sonrasında da ilk noktamızla gezimize başlayalım.

İlk durağımız tabi ki bu şehrin dillere destan 40 çeşitli kahvaltısı. Hadi gidelim.