Doğa Aşıkları İçin Van’da Gezilecek Yerler Listesi
İçindekiler
Van, Türkiye’de yüzölçümü büyük olan ilk 10 ilden biridir. Doğu Anadolu bölgesinde bulunur ve tarih, kültür, kış turizminin yanı sıra, doğa turizmi açısından da oldukça önemli bir şehirdir. Peki, adını nereden almıştır? Bu soruyu ancak rivayetlerle yanıtlayabiliriz. Evliya Çelebi, ‘’Seyahatname’’ adlı eserinde Büyük İskender’in Van kalesinde bulunan ‘’Vank’’ adındaki mabetten esinlendiğini ve şehre bu adı vermeyi tercih ettiğini söylemiştir. Bilinen bir rivayete göre ise Van isimli bir kişi, şehrin gelişmesi ve güzelleşmesini sağladığı için bu önemli insanın ölümsüzleşmesi istenmiştir. Ancak en mantıklı fikir, bu adın Urartulardan gelmiş olduğudur. Urartular’ın şehirler için ‘’Viane’’ve ‘’Biane’’ kelimelerini kullandığını ve bu kavramların da şehir ve yerleşimle alakalı olduğu biliniyor.
Kısaca bilgilendirme yaptığımıza göre asıl konumuza başlayalım. Hepimizin şehirlerin kargaşasından, yoğun hayatlarımızdan ama en çok da kendi düşüncelerimizden uzaklaşıp rahatlamak istediğimiz zamanlar oluyor. Bu zamanlarda tercih edilecek en faydalı uygulamaysa, şüphesiz, doğayla iç içe olmaktır. Bizler de bu konuda siz okurlarımıza yardımcı olmak istedik ve adeta terapi niteliği taşıyan doğa gezisi için bir liste hazırladık.
Van Gölü
Van Gölü’nün büyük bir kısmı Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunuyor. Suları tuzlu ve sodalıdır. Yüzölçümü açısından Türkiye’nin en büyük gölü, suların çeşidi açısından da dünyanın en büyük sodalı gölü olarak bizlere adını söylerken dahi zaferini hissettiriyor. Görünümünden dolayı ‘’Van Denizi’’ olarak anılıyor. Gölün, daha sonra ayrı olarak bahsedeceğimiz, 4 tane adası mevcuttur. Bunlar: Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş Adası’dır.
Doğada sakinliğini bozmak istemeyenler, gölün çevresinde bulunan yeşil alanlarda dağ yürüyüşü veya piknik yapabilirler. Gölün üzerindeyse kano veya kürek gibi aktivitelere dahil olabilirsiniz. Alana giriş ücretsizdir. Önemli olan geliş diyor ve Ankara, Kayseri, Sivas, Malatya veya Elazığ illerinde yaşıyorsanız Van Gölü Ekspresi’ni deneyebilirsiniz. Genellikle yaz mevsiminde tercih edildiği için bilet almak istediğinizde öncelikli davranmanızı tavsiye ediyoruz.
Söz konusu Van Gölü olunca canavarından bahsetmemek olur mu hiç? Hepimizin, bir kez de olsa, mutlaka duymuş olduğu efsanevi varlık olan Van Gölü canavarı… Söylentiler 19.yy’a kadar dayanıyor. Hikaye, arkadaşlarıyla birlikte yoldan geçen bir kişinin namaz kılmak için abdest almak istemesiyle başlıyor. Ancak nasıl büyük bir talihsizliktir ki, gölün içine girdiği anda daha önce hiç görmediği bir canlı, adamın bacağını kaptığı gibi sürüklemek istemiştir. Bunu gören arkadaşları ise derhal adamı gölden çıkarmaya çalışmışlardır. Ancak yaptıkları hiçbir işe yaramayınca bu ilginç canlıyı yakmaya karar vermişler. Ancak ana karakterimiz hızlı davranıp, tek isteği namaz kılmak olan zavallı adamla birlikte havaya yükselmiş ve ardından gölün içine girmiştir. Adam da bu şekilde kaybolmuştur.
Erçek Gölü
Van Gölü’nün doğusunda bulunan Erçek Gölü, birçok kuş türünün uğrak noktasıdır. Bu nedenle ‘’Kuş Cenneti’’ olarak da biliniyor. Kılıçgaga, flamingo, dikkuyruk gibi göçmen kuşların konaklayıp üredikleri doğal bir ortamdır. Nesli tükenmekte olan hayvanlara ev sahipliği yapmasıyla ‘’B’’ sınıfı sulak alanlar arasında yer alıyor. Suları tuzlu ve sodalı olduğu için gölde balık bulunmuyor.
Eğer bir kuş gözlemcisiyseniz veya olmak istiyorsanız, sizin için uygun yerlerden birini buldunuz demektir. İlla kuş gözlemcisi olmanız gerekmez elbette. Fotoğraf çekmek için de ziyaret edebilirsiniz. Çadır veya karavanla ücretsiz bir şekilde kamp yapabilir, yürüyüş parkurlarında doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Kamp alanında ihtiyacınızı gidermek için tuvalet vardır. Pandemiden önce her yıl burada Flamingo Festivali düzenlenmiş olduğunu da belirtelim.
Kanispi Şelalesi
Van Çatak yolunun üzerinde bulunan Kanispi şelalesi akarken bembeyaz bir renk oluşuyor. Bu nedenle buraya beyaz şelale anlamına gelen ‘’Kanispi’’ adının verildiği biliniyor. Genellikle Nisan aylarının sonunda oldukça şiddetli akışa sahip olup Ağustos ayında azalmaya başlar. Sürekli mavi ve yeşilliğini deneyimlediğimiz doğanın beyazlığını da görmek isterseniz yaz aylarında ziyaret edebilirsiniz. Özellikle su korkunuz yoksa! Restorasyonlar sonucunda rahatça vakit geçirebileceğiniz banklar, çardaklar ve hatta çocuk parkı da mevcut.
Muradiye Şelalesi
Adını Osmanlı padişahı IV. Murat’tan alan Muradiye Şelalesi, Van’da sakin bir gün geçirmek için ideal bir yer olabilir. Farklı yüksekliklerden akan sularla oluşan doğanın melodisini dinleyerek yürüyüş veya piknik yapabilirsiniz. Yakınında restoran da bulunuyor. Yaz mevsiminde serinlemek için burayı tercih edebilirsiniz. Kış mevsiminde şelalenin suları donarak adeta cennetteymiş gibi hissettiren beyaz bir manzara sunuyor. Bu zamanlarda ziyaret edecekseniz dikkatli olmanızı öneririz. Donmuş suların aldığı şekil, Pamukkale travertenlerini özlemenize neden olabilir!
Müküs Çayı
Müküs Çayı, doğal güzellikleriyle bilinen bir ilçe olan Bahçesaray’da yer alıyor. Bahçesaray’ın eski adı da Müküs’tür. Doğayla uyum içinde varlığını sürdüren Müküs Çayı’nın suları temizdir ve alabalıkların yaşam alanıdır. Van’da son birkaç yıldır rafting için tercih edilen yerlerden biridir. Hatta ilçede rafting takımı dahi oluşturulmuştur. Bunun yanı sıra, isterseniz piknik yapabilir, balık tutabilirsiniz. Alanın içinde olmasa da çevresinde kamp yapmak için uygun alanlar bulabilirsiniz.
Erek Dağı
Erek Dağı, doğa içinde macerayı seven kişilerin mutlaka gitmesi gereken yerlerden biridir diyebiliriz. Van, Erek Dağı’nın eteklerinde bulunuyor. Bu nedenle kolayca ulaşım sağlamak mümkündür. Tırmanış yapmayı seven maceraperestler özellikle yaz mevsiminde ziyaret edebilirler. Zira zirveye ulaştığınızda Van Gölü, Süphan ve Artos dağlarının oluşturduğu manzara, yolculuğu katlanılır kılacaktır. Yılın büyük bir bölümünde yağan karlar neticesinde buzlaşma oluşuyor. Bu dönemde sınırlarını zorlamayı sevenler buzul tırmanışı da gerçekleştirebilirler. Hem yaz hem de kış mevsimi için güzel deneyimler kazanacağınız Erek Dağı’nı Van’da gezilecek yerler listenize eklemenizi tavsiye ederiz.
Süphan Dağı
Efsaneye göre ismini Siyabend ve Hace adlı iki aşıktan aldığı bilinen Süphan Dağı, Van Gölü’nün kıyısında olan Adilcevaz ilçesinin sınırları içinde yer alıyor. Sönmüş bir volkanik dağdır ve en son milattan önce 9.yy’da patladığı biliniyor. Aynı zamanda Türkiye’nin en yüksek üçüncü dağıdır. Bu nedenle tırmanış için tercih edilen keyifli destinasyonlardan biridir. Bu aktivite için genellikle dağın doğu kısmının tercih edildiğini de belirtelim. Eğer yazın yapacaksanız Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını tercih edebilirsiniz. Kendini göstermeyi seven Van Gölü, yukarılara çıktıkça sizleri selamlayacaktır. Yalnızca tırmanış için değil, doğa yürüyüşü, kamp gibi dağcılık faaliyetleri için uygun bir alana sahiptir. Süphan yaylasında kamp kurabilirsiniz. Dağın yüksek kısımları yılın büyük çoğunluğunda karla kaplıdır. Burada buzul göllerine de tanıklık edeceksiniz. Süphan Dağı’nda bulunan su kaynakları, etrafta bulunan yerleşimlerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Dağın güneyinde bulunan ve bir volkanik set gölü olan Aygır Gölü de bu kaynaklardan besleniyor. Buraya kadar gelmişken Aygır Gölü’nde piknik yapabilir, doğanın dinginliğinde huzur bulabilirsiniz.
Artos Dağı
Artos Dağı, Van’ın Gevaş ilçesinde yer alıyor. Uzaktan bakıldığında çadır gibi göründüğü için ‘’Çadır Dağı’’ olarak da biliniyor. Alanda kükürt madeni vardır ve şiddetli esen rüzgar, enerji üretimine olanak sağlıyor. Artos Dağı, Birçok kelebek türüne ev sahipliği yapan, nadir ama bir o kadar da önemli yerlerden biridir. Botanikle ilgilenen kişiler tarafından tercih edilir. Dağcılık faaliyetlerinin açısından uygun alana sahiptir. Özellikle trekking yapmak isteyenler için yeni ve keyifli bir adres olabilir.
Adır Adası
Adır Adası, Van Gölü’nde bulunan dört adadan en büyüğüdür. Ada içinde Lim Manastırı, St. Georges Kilisesi, St. Sion Şapeli ve toplantı yeri ve cenazelerin kaldırıldığı yer olan jamatun bulunuyor. Kilise ve manastır artık eskimiş ve yorgun düşmüştür. Ancak doğanın içinde yıllara meydan okuyan şapel ve jamatun hâlâ ayaktadır.
Akdamar Adası
Van’ın Gevaş ilçesinde bulunan Akdamar Adası, Van’da bulunan en büyük ikinci adadır. Kargaşaya ara verip huzurlu vakit geçirmek amacıyla yapılan doğa gezileri için iyi bir seçenek olabilir. Ancak size istediğinizden daha fazlasını da verebilir. Çünkü adanın tarihi önemi de ön plana çıkıyor. Bölge içinde Orta Çağ Ermeni mimarisini gözlemleyebileceğiniz Akdamar Kilisesi bulunuyor. Kilise, Ermenilerden kalmıştır ve daha içeri girmeden misafirleri selamlayan bitki ve hayvan figürleri dikkatleri toplamayı başarıyor. İbadet için kullanılmasa da müze olarak hizmet verdiği için ziyaret edebilirsiniz. Adaya girişler ücretlidir. Ancak müze kartınızla ek bir ücret ödemeden giriş yapabilirsiniz.
Çarpanak Adası
Unutun gördüğünüz bütün adaları… Çünkü yeşil ve mavinin muhteşem uyumuyla harika bir yolculuğa çıkacaksınız. Van’da yapılacak doğa gezilerine mutlaka eklenmesi gereken bir adrestir Çarpanak Adası. Ada, Tuşba ilçesinde bulunur. Martılar için önemli bir üreme merkezi olduğu biliniyor. Bölgede gezinize tuz-biber misali ekleyeceğiniz tarihi bir kalıntı vardır. Bu da Aziz Yuhanna’ya adanmış olan Ktuts Manastırı’dır. Manastırın kütüphane, şapel, yemek ve yatma odaları, vaaz salonları gibi bölümleri olsa da günümüze kadar ulaşamamıştır. Ancak gün geçtikçe daha fazla yıpransa da, kilise bölümü şimdilik ayaktadır.
Kuş Adası
Kuş Adası, bahsetmiş olduğumuz dört adadan en küçüğüdür. Van’ın Gevaş ilçesinde bulunan doğa harikalarından biridir. Arter veya Kuzu Adası olarak da bilinir. Elbette ki, burada da tarihin kalıntılarına rastlıyoruz. Bölgede oldukça yıpranmış olan bir şapel bulunuyor. Alan küçük olsa da pek bilinmediği veya öncelikli olarak tercih edilmediği için daha rahat vakit geçirebilirsiniz. Doğa eşliğinde meditasyon yapabilir, kitap dahi okuyabilirsiniz. Ada, 2019 yılında ‘’Kesin korunacak hassas alan’’ olarak ilan edildi.
Yazan: Berfin Aktaş