Kapadokya’nın Mistik Mağara Otelleri
İçindekiler
Kapadokya’nın Sivil Mimarisi
Kapadokya doğası ve tarihi ile ülkemiz için önemli bir bölgedir. Bölgenin tarihi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Bir yandan doğa, lavların rüzgarlar tarafından aşındırılması ile peri bacalarını oluştururken, bölge sakinleri de peri bacalarını kendilerine yerleşim yeri yapmıştır. Bölgenin taş yapısı göz önünde bulundurulduğunda insanlar, bu taşları oyarak mağaralar oluşturmuş ve bu mağaraları evleri ve ibadet yerleri haline getirmişlerdir.
Bölgede yaşayan ilk devlet Hititlerdir. Bu yüzden Kapadokya’da Hititlere ait pek çok ize rastlanır. Daha sonra bölgede Roma, Selçuklular ve Osmanlı hüküm sürmüştür.
Kapadokya’ya hangi devlet yerleşirse yerleşsin, bölgenin coğrafi koşulları yüzünden gündelik yaşam açısından tüm kuralları doğa koymuştur. İnsanlar işlemesi kolay olan tüfleri oyarak evler, yer altı sığınak alanları yaratmıştır. Zamanla bu kayadan oyma mağara evlerin üzerine katlar çıkılmış ve Kapadokya halkı günümüzdeki şehir hayatına yavaşça kavuşmaya başlamıştır.
Bölgede Avanos, Ürgüp, Göreme, Uçhisar, Zelve, Güvercinlik Vadisi, Özkonak Yeraltı Şehirleri gibi belli başlı turistik merkezler bulunmaktadır.
Mağara Oteller
Kapadokya'nın mistik mağara otelleri bir hayli popüler. Son zamanlarda da sosyal medyada yükselen bir trend haline gelen mağara oteller, doğum günleri, nişan, balayı, evlilik teklifi gibi pek çok kutlama için tercih ediliyor. Tüm bunların yanında sadece bölgenin ruhunu hissetmek için bir hafta sonu kaçamağına da gayet uygun olan bu oteller, Kapadokya’nın binlerce yıllık yerleşim şekli olan mağaralardaki yaşamı daha lüks bir şekilde karşınıza çıkarıyor. Taşların oyulması ile yapılmış mağara otellerin tarihi bilgileri de değişiklik gösteriyor. Kimi yüz yıllık bir tarihle karşınıza çıkıyor, kimi elli. Bütçenize göre seçeceğiniz odaların pencereleri, çeşitli doğa manzaralarına açılıyor. Otellerin içinde hamam, sauna, masaj, kapalı havuz bulunuyor. Eğer yaz aylarında giderseniz otellerin büyük çoğunluğunda açık havuz da mevcut. Kapadokya’ya has eğlence geceleri, balon yolculuğu, restoran ve barları ile sosyal etkinlik olarak da geniş bir yelpazesi bulunan bu otellerin ilgi çekici yanlarından biri de sabah erken saatlerde terasta gökyüzünü dolduran rengarenk balonları izleyebilmek. Bütün vaktinizi sıkılmadan otelde geçirebilirsiniz. Eğer şahsi aracınız yoksa veya tur ile gelmediyseniz, civardaki taksilerden otellerle anlaşmalı oldukları için normal tarifeden daha uygun bir fiyata yararlanabilirsiniz. Mağara oteller odaların tasarımı aracılığıyla da size bölgenin ruhunu hissettiriyor.
Geriye Kalan Tek Şey Hayal Gücü
Mağara otellerde kalmanın en güzel tarafı milyonlarca yıllık oluşum sürecinden geçmiş kayaların içinde bulunmak. Dar ve karanlık koridorlarda yürürken elinizi duvara değdirdiğinizde dünyanın oluşum sürecine de dokunmuş olacaksınız. Ellerinizle oyduğunuz bir oyukta yaşamak nasıl bir duygu olurdu, bu oteller size bu hissi tattıracak. Eğer Roma döneminde bir keşiş olsaydınız, o kaya oyuklarda gece gündüz ibadet yapıyor olacaktınız. Ya da Selçuklu döneminde bir köylü olsaydınız, geceleri mağaranızda uyuyacaktınız. Tüm bunlar sizin hayal gücünüze kalmış gibi görünse de mağara otellerin en büyük avantajı binlerce yıllık bir insan topluluğunun yaşamını size sunmasıdır. Bu tıpkı tarihi bir şatoda kalmak gibi bir his. Ve avantaj olarak, hayaletler de yok.
Yazan: Selin Hızarcı