Satsuma ve Begonvil Kokuları Eşliğinde Gümüşlük Gezi Rehberi

Bodrum’a 23 kilometre uzaklıkta ve ortalama 45 dakika sürecek bir rota oluşturduğunuzda 3. derece doğal sit alanı bölgesi ve Mavi Bayrak üyesi olan Bodrum’un saklı cennetlerinden biri, Gümüşlük karşılar sizi. Turgutreis’e gelmeden önce rotanızı sağa çevirdiğinizde bir kamp alanının yanından geçen yola doğru ilerleyeceksiniz. Satsumalar ve begonvillerin renkleri eşlik edecek beyaz evlerin hakim olduğu batı yamacındaki manzaraya. Gümüşlük’ün Arnavut kaldırımı sokaklarından sahile doğru uzanan satsuma ve begonvil kokulu kumlu yola bıraktığınızda kendinizi, suyun altında kalmış ve çoğu izi silinmiş bir antik kent selamlayacak.

Myndos Kapısı

Myndos Kapısı’nın bulunduğu alanda yer alan bazı mezarlar, Helenistik ve Roma dönemlerini anımsatıyor bize. Myndos Kapısı’ndan içeri baktığımızda tarihi M.Ö. 5. yüzyıla dayanan antik kenti gözlemlemek mümkün. Antik dünyanın 7 harikasından biri olan Halikarnas Mozolesi’nin mimarlarından biri olan II. Artemis’in eşi Mausolos’un kurucusu olduğu ve Anadolu’nun en eski medeniyetlerin biri olan Lelegler’in yerleşimini sürdürdüğü bu kent; Ptolemaioslar - Helenistik döneme ait olan kalıntılar, Ptolemaioslar tarafından inşaa edilmiş - Lysimakhos Hanedanlığı ve Pergamon Krallığı gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve sonrasında Roma'nın hakimiyeti altına girmiş.

Doğu Limanı ve Tavşan Adası

Karya Bölgesi’nde - Muğla’nın kuzey kesimlerini içeren bölgenin eski çağlardaki ismi - önemli bir konuma sahip olan Myndos Limanı tarih boyunca durmaksızın faaliyet göstermiş. Denizin içinden yürüdüğünüzde Doğu Limanı’nın kalıntılarının üzerinden geçip uzun süredir ziyarete kapalı olan ve Tavşan Adası olarak bilinen Asar Adası’na ulaşmak mümkün. Büyük bir deprem sonucu sular altında kalan bu kentin ayakta kalan parçaları ise hala keşfedilebilir bir özelliğe sahip.

Gümüşlük’te Yapılan Araştırma ve Kazılar

Çoğu hikayede bahsedilen Myndos Stadyumu ve Myndos Tiyatrosu bugün sular altında kalan ve yok olan en önemli parçalardan biri. 400 yıllık bir tarihe dayanan ve Bizans Çağı’ndan kalan Eklisia Kilisesi, bir kısmı sular altında kalmış şehrin eski duvarlarından biri ve yine bir kısmı sular altında kalmış dalgakırandan başka bir kalıntıya ulaşılamamış fakat sahil boyunca yürüdüğümüz kumlu yolların bazı yerlerine detaylıca baktığınızda Myndos’tan kalan sütun parçalarını, desenli mozaikleri ve günlük hayatta kullanılan eşyaların parçalarını görmek mümkün.

Gümüşlük’te Nerede Konaklanır?

Gümüşlük’e giden yol üzerinde konaklama yapabileceğiniz birçok otel mevcut fakat Gümüşlük’ün merkezinde konaklamak isteyenler için birkaç otel var. Arnavut kaldırımı sokaklardan sahile uzanan yolda Oza Butik Hotel karşılıyor bizleri. Gümüşlük Taksi’nin karşısında yer alan Oza’da Gümüşlük’ün manzarasını yukarıdan izlemek mümkün. Oza’dan aşağıya baktığınızda, sahile inen yolun sonunda Otel Gümüşlük yer alıyor. Sahil şeridine ve birçok eğlence mekanına en yakın konumda olan Otel Gümüşlük, Gümüşlük’ün en huzurlu ambiyansına sahip otellerinden biri. Sahile inip yönünüzü sola çevirdiğinizde Paradise Gümüşlük ve Hope Otel’i ziyaret edebilir veya tam tersine çevirip denizin hemen kıyısında yer alan Liman Hotel Gümüşlük’te konaklayabilirsiniz. Tüm bu oteller sezona göre değişiklik gösteren fiyat politikasına sahip olsa da cüzi bir miktar ile tatilinizi planlamanız için uygun fiyatlara sahipler.

Gümüşlük’te Ne Yenir?

Sahil boyunca yürüdüğünüz kumlu yollar sadece geçmişin izlerini içermiyor, bakış açımızı denize doğru çevirdiğinizde iyot kokusuyla harmanlanmış ve ızgarada pişmiş balıkların kokusunu alacağınız restoranları görmek mümkün. Gümüşlük’ün sahil şeridinde birçok balık restoranı bulunuyor fakat Gümüşlük’ü ziyaret eden insanların çoğunlukla tercih ettiği üç restoran var; Karafaki, Melengeç ve Mimoza. Gümüşlük’ün El Sanatları Çarşısı’ndan aşağıya inerken Karafaki karşılıyor sizleri. Sahili bitirip biraz daha ilerlediğinizde beyaz ve pembenin kuşattığı Melengeç ve Mimoza’nın renkli ambiyansına ulaşmanız mümkün. Balık yemek istemeyenler için sizlere çeşitli kırmızı et ürünleri sunan restoranlar da mevcut fakat unutmamak gerekir ki Gümüşlük balık yemek için en iyi sahil kentlerinden biri. Eğer akşam yürüyüşüne çıktıysanız Gümüşlük El Sanatları Çarşısı içerisinde bulunan lokma dükkanlarına uğramadan ve dondurma tatmadan oradan ayrılmayın.

Gümüşlük’te Eğlence

Güneşin batışını izleyip yemeğinizin tadını çıkarırken gün boyunca bize eşlik eden satsuma ve begonvil kokularını daha derinden hissetmek için Limon Gümüşlük’ü ziyaret edebilirsiniz. Gün sonunda enerjinizi tazeledikten sonra sahile inip kendimizi dört bit yanda çalan caz müziklerinin melodisine bırakalım. Gümüşlük Müzik Festivali kapsamında birçok etkinliğe denk gelebilirsiniz fakat bu etkinliklere dahil olmak istemiyorsanız Club Gümüşlük veya Off Gümüşlük’te düzenlenen canlı müzik etkinliklerine katılabilirsiniz. Bizans Çağı’ndan kalma Eklisia ile aynı ismi taşıyan Eklisia Lounge ise çeşitli sanatçılar ve tarihi dokusuyla gecenize eşlik edebilir. Daha sakin bir gece geçirmek isteyenler tüm bu melodileri arka plana alıp Gümüşlük Kültür ve Sanat Evi’ni ziyaret edebilir, Gümüşlük Çarşısı’nı gezebilir ve tamamı ile el yapımı olan ürünlere ve bu ürünlerin üretim süreçlerine göz atarak geceyi sonlandırabilirsiniz.

Gümüşlük’e Veda Ederken

Gümüşlük’ten bize kalan begonvil kokusunun verdiği huzur Gümüşlük’ü tekrar ziyaret etmemiz için bir neden sanki. Gümüşlük’ü ziyaret edip seyahatinizin sonuna geldiğinizde Siz güneşin batışına sırtınızı dönüp beyaz evleri süsleyen begonvil pembesi kokusuna veda ederken biz rotamızı bir başka seyahat noktasına çeviriyoruz.

Yazan: Batın Türk