Muğla’nın Tarihî Camileri
İçindekiler
Muğla denince akla ilk gelen şeyler deniz ve tatil oluyor. Ancak Muğla, İslamiyet açısından da son derece önemli şehirlerimizden bir tanesidir. Bölgede tarihî ibadethaneler bulunmaktadır.
Antik Karya Bölgesi’nin adı, İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte Muğla olmuştur. Bu bilgi Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de yer almaktadır. Şehrin ismiyle ilgili bir başka rivayette ise Antik Karya Bölgesi’nin, bir zamanlar Rumların elinde olduğu söylenmektedir. O dönemlerde Hristiyan olan Muğlı Bey rüyasında Hz. Muhammed'i görür ve hemen ardından Müslüman olur. Ardından Muğla kalesini fetheder ve bölgeyi Rumlardan alır. Şehir de onun ismiyle anılmaya başlar.
GeziBilen olarak bu yazımızda, Muğla’daki bu mukaddes yapıları hem gezeceğiz hem de camilerin geçmişini gün yüzüne çıkaracağız.
Firuzbey Camii
Muğla’nın Milas ilçesi Firuz Paşa Mahallesi’nde yer alan Firuzbey Camii, Osmanlıların Menteşe Beyliği topraklarını ele geçirmesinden hemen sonra 1394 yılında inşa edilmiştir. Caminin mimarı Hasan bin Abdullah’tır. Kubbesinin kurşun kaplı olması nedeniyle Kurşunlu Camii, duvarlarında kullanılan mermerin renginden dolayı ise Gök Camii olarak da bilinmektedir. Caminin büyük avlusuna güney, kuzey ve doğu yönlerinden üç farklı giriş kapısından girilebilmektedir.
Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan cami ters “T” şeklindedir. Haziresinde yer alan mezarlıkta birkaç mezar taşından başka bir iz kalmamıştır. Caminin batı tarafında ise harap durumda olan medrese odaları, kuzeyinde ise şadırvan vardır.
Belen Camii
Muğla Milas Hisarbaşı Tepesi’nde bulunan caminin yapım tarihi bilinmemektedir. Mimari yapısından dolayı 14. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Bir rivayete göre camii Hoca Mukbil isminde birisi tarafından kiliseden camiye çevrilmiştir.
Caminin tavan bölümü ahşaptır. Duvarları ise taş ve tuğla karışımından yapılmıştır. Dışı sıvasız bırakılmıştır. Caminin ana giriş kapısı kuzeyde yer almaktır. Batıda ise küçük bir giriş kapısı vardır. İbadet yerleri üçer sütun ile birbirinden ayrılmıştır. Bu sütunlar sivrimsi kemerlerle birbirine bağlanmıştır.
Belen Camii’nin ilk ciddi onarımı 1750 yılında Abdülaziz Ağa’nın oğlu Mehmet Sait Ağa tarafından yapılmıştır. Minaresi ise 1811 yılında Ömer Ağa tarafından yaptırılmıştır.
İlçede artan nüfustan dolayı tarihî camiye ek bir bina inşa edilmiştir. İçinde mihrabın yer aldığı ek bina oldukça sade bir şekilde tasarlanmıştır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü 2010 yılında caminin avlusunu, aslına uygun bir biçimde restore etmiştir.
Milas Ulu Camii
Milas’ın Hocabedrettin Mahallesi’nde bulunan cami, ilçenin en büyük camisidir. Cami 1378 yılında Ahmet Gazi tarafından yaptırılmıştır.
Duvarları payandalar ile desteklenen caminin duvarlarında antik malzemeler kullanıldığı görülmektedir. 1987 yılında yapılan restorasyon sırasında, caminin doğu cephesinde yer alan pencerenin aslında kapı olduğu anlaşılmıştır ve bu pencere aslına uygun olarak kemerli bir kapıya dönüştürülmüştür. Caminin kuzeyinde sonradan eklenmiş 33 basamaklı bir merdiven ile çıkılan minare yer almaktadır. Böylesine büyük ve tarihî caminin bir şadırvanı bulunmamaktadır. Ancak buna karşılık olarak camide bir kuyu yer almaktadır. Milas Ulu Camii’nin planı ve üst örtüsü Selçuklu döneminin geleneksel mimarisini devam ettirir niteliktedir.
Kurbanzade Camii
Kurbanzade Camii’nin yapım yılı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak kayıtlara göre 1875 yılından eski olduğu bilinmektedir. Camiyi Kurbanzade Hacı Süleyman Efendi yaptırmıştır. Aynı zamanda burayı bir Nakşibendi dergahı haline getirmiştir.
Bazı kaynaklarda caminin bahçesinde bir medrese olduğu yazmaktadır. Medresenin önünde Kabasakalzade Hafız Efendi tarafından yaptırılmış bir şadırvan da bulunmaktadır. Ayrıca daha sonradan camiye kesme taştan bir minare yaptırılmıştır. Kurbanzade Camii’ni yaptıran Kurbanzade Hacı Süleyman Efendi’nin mezarlığı caminin önünde bulunmaktadır. Kurbanzade Camii’nin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğündedir. Cami, tarihî eser olarak kayıtlıdır.
Kurşunlu Camii
Muğla’nın Menteşe ilçesi Balıbey Mahallesi’nde bulunan camii, 1493 yılında Menteşe beyi Şucaeddin Bey tarafından yaptırılmıştır. Kubbesinin kurşun plakalarla kaplı olması nedeniyle Kurşun Camii adını almıştır. Evliya Çelebi Seyahatname isimli eserinde camiden çokça söz etmiştir.
Kurşunlu Camii, Osmanlı mimarisi özelliklerini taşımaktadır. Bahçesinde ise 2 adet şadırvan bulunmaktadır. İlk inşa edildiği zaman caminin bahçesinde 30 derslikli bir medrese yer almaktaydı. 510 senelik bir geçmişe sahip cami defalarca kez restorasyondan geçmiştir. Ancak her restorasyon caminin orijinal dokusuna uygun olarak yapılmıştır.
Tarihî eser olarak nitelendirilen caminin içinde Kabe’den yelkenlilere kadar birçok resim yer almaktadır. Bu resimler ve caminin içindeki süslemeler Rodos Adası’ndan özel olarak getirilmiş kök boyalarla yapılmıştır. Günümüzde ise cami ibadete açık durumdadır.
Yazan: Berkay Yenidünya