İstanbul’un Tarihine Işık Tutan Dikilitaşlar - GeziBilen Dijital Rehber
İstanbul’un Tarihine Işık Tutan Dikilitaşlar

İstanbul’un Tarihine Işık Tutan Dikilitaşlar


Tarih boyunca pek çok medeniyetin göz bebeği olan İstanbul, bugün birbirinden farklı zamanlara ait sayısız eserin yer aldığı tarihi bir başkenttir. Göz dolduran camileri, kiliseleri, sarayları ile günümüze taşıdığı bu zengin tarihinde dikilitaşları da bir sır gibi ayakta tutmaya devam ediyor. İstanbul’daki dikilitaşların bazıları yan yana olup, bazıları ise bambaşka semtlerde karşımıza çıkıyor. Çoğu zaman yanından geçtiğimiz ancak tarihi konusunda çok üzerinde durmadığımız dikilitaşları gelin biraz yakından tanıyalım.


Theodosius Dikilitaşı (Obelisk)

Antik Mısır dikilitaşı olan Theodosius; Bizans döneminde Hipodrom, Osmanlı döneminde ise At Meydanı olarak adlandırılan şimdiki Sultanahmet Meydanı’nda yer alıyor. Yılanlı Sütun ile yan yana olan Theodosius Dikilitaşı, Obelisk olarak da adlandırılıyor. İstanbul’un en çok turist ağırladığı noktada bulunması nedeniyle yıl içerisinde binlerde turistin de ilk duraklarından biri olmaya devam ediyor. Obelisk Dikilitaşı, çevredeki diğer dikilitaşlara göre daha uzun ve daha sağlam şekilde günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Dikilitaşın dört ayrı cephesinde Antik Mısır metinleri yer alıyor. Roma İmparatoru I. Theodosius tarafından M.S. 390 yılında Mısır’dan getirilerek, bulunduğu noktaya dikilmiştir.


Yılanlı Sütun

Bir diğer adı ile Burma Sütun… Tarihi Hipodrom’daki varlığını sürdürmeye devam eden Yılanlı Sütun, İstanbul’un en önemli dokularından biridir. Birbirine dolanan üç yılan tasvirinin yer aldığı sütunda artık yılan kafalarını görmek mümkün değil. Yılan kafalarının ikisi kayıp olup, biri ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor. Sütun, bronzdan yapılmıştır ve bir Antik Yunan anıtıdır. Anıtın çevresi bugün demirler ile çevrelenerek koruma altına alınmıştır. 324 yılında İmparator Konstantin tarafından getirilerek şimdiki konumuna tekrar dikildiği düşünülüyor. Yılanlı Sütun’un şehri böceklerden ve sürüngen hayvanlardan koruyan bir tılsımı olduğuna inanıldığına dair rivayetler de bulunuyor.


Örme Sütun

Tarihi yapımı hakkında kesin bilgi bulunmayan Örme Sütun, İstanbul’un tarihine ortak olan ve olmaya devam eden önemli bir anıttır. Sultanahmet Meydanı’nın güneyin yer alan sütun, 32 metre uzunluğundadır. Hakkında kesin olan en önemli bilgi, VII. Konstantinos tarafından 10. yüzyılda onarılmış olduğudur. Bu sebepten dolayı Konstantinos adı ile de anılır. 


Milyon Taşı

Doğu Roma döneminden günümüze kadar gelmeyi başaran Milyon Taşı, İstanbul’un en özel dikilitaşlarından biri. Yerebatan Sarnıcı’nın girişine yakın bir konumda olan Milion Taşı, Konstantinopolis’e ulaşan tüm Antik Roma yollarının başlangıç noktası olarak kabul edilirdi. Ayrıca dünyadaki diğer şehirlerin Konstantinopolis’e olan uzaklıkları bu taş ile ölçülürdü. Bu iki ana unsurdan dolayı sıfır taşı olarak da adlandırılır. Günümüzde bulunduğu noktadan dolayı pek dikkat çekmese de İstanbul’un tarihine ışık tutan özel yapılardan biridir.


Kıztaşı (Markianos Sütunu)

455 yılına uzanan köklü tarihine rağmen ayakta kalmayı başarmış olan Kıztaşı, bügun Fatih’in zengin geçmişine eşlik ediyor. İstanbul fethedildikten sonra ilk Türk mahallesi olan Kıztaşı Mahallesi’nde yer alıyor. Taş hakkında küçük bir de efsane var. Roma efsanesine göre Ayasofya’nın inşa ettirildiği sırada bu taşı taşıyan tılsımlı bir kızın karşısına bir cin çıkar. Cin, Ayasofya’nın çoktan bitmiş olduğunu söyler ve kız, taşı orada bırakarak Ayasofya’ya bakmaya gider. Ardından bitmediğini görünce cinin onu kandırdığını anlar ve taşın yanına tekrar gider ancak kızın artık sihirli güçleri yoktur. Yolunuz düşerse böylesine ilginç bir hikâyeye eşlik eden Kıztaşı’nı özel olarak ziyaret edebilirsiniz.


Çemberlitaş

Adını, bulunduğu semte veren Çemberlitaş, İstanbul’daki dikilitaşların en iyi örneklerinden biri. Bizans İmparatoru I. Konstantin adına dikilen taşın tarihi 330 yılına kadar dayanıyor. İmparator I. Konstantin tarafından Roma’da yer alan Apollon Tapınağı’ndan getirtildiği biliniyor. İlk dikildiği yıllarda sütunun üzerinde Apollon heykeli bulunuyormuş ancak Konstantin, bu heykelin yerine kendi heykelini koydurmuştur. Bugün bulunduğu konum itibariyle binlerce insanın önünden geçtiği Çemberlitaş’ı daha yakından incelemek için zaman ayırabilirsiniz.

 

Yazan: Habibe Tokgöz

Yorum Yap
GeziBilen

Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerimize ışık tutarak; ülkemizin tanıtımına katkıda bulunmak bizi sizlerle buluşturan temel amacımızdır.

GeziBilen Logo
Google Play Badge
AppStore Badge
AppGallery Badge
İletişim

0 (212) 274 2121

merhaba@gezibilen.com

Balmumcu Mah, Bestekar Şevkibey Sk, No:26 Beşiktaş-İstanbul

  • GeziBilen Gezi Noktaları2.500 gezi noktası

    2.500 noktayı keşfetmeye hazır mısınız?

  • GeziBilen Ülkeler4 Farklı Dil Seçeneği

    Tüm yazılı ve sesli içerikler Türkçe, Almanca, İngilizce ve Rusça

  • GeziBilen Rotalar185 Tematik Rota

    Her şehir için özel hazırlanmış onlarca tematik rota

Diğer İçerikler