Hatay; Romalılarda Zaferin Sembolü, Başlarındaki Tacın Anlamıdır
Hatay’ı anlatacak birçok sembolik nokta olmasına rağmen sizlere aslında Hatay’ı Hatay yapan mitolojik bir efsane anlatacağız. Hazırsanız başlıyoruz...
Efsane o dur ki Roma krallarının başındaki defne yaprağı tacının gizemi Hatay'dadır! Hazırsanız başlıyoruz.
Mitolojide Zeus’un oğlu; müziğin, sanatın, güneşin, ışığın ve ateşin tanrısı Apollon, ırmak kenarında güzel bir kız görür ve ona yaklaşmak ister. Çünkü bir anda ona çarpılmıştır, içinde kıza karşı tarifi imkansız duygular uyanmıştır. Apollon’un yakınlaşmak istediği nehir perisinin kızı Daphne’nin (Defne) güzelliği ise dillere destandır. Uzun boyu, incecik zarif boynu, uzun saçları ışık tanrısı Apollon’un iyice başını döndürür ve onunla konuşmak ister. Fakat Defne, Apollon’un hislerini anlar ve kaçmaya başlar. Çünkü Defne kendine bir söz vermiştir; asla kimseyle olmayacaktır hele bir tanrıyla asla! Çünkü Defne’nin duyduğu hikayelere göre bir tanrıyla beraber olan tüm kadınların başına hep çok kötü şeyler gelmiştir.
Apollon, Defne’ye doğru yürümeye; Defne ise adım adım uzaklaşmaya başlar. Apollon, bu güzel periyi mutlaka yakalamak ister ve adımlarını hızlandırır, Defne ise korkmaya başladığı için daha fazla uzaklaşmak ister. Irmak boyunca yürüyen Apollon bu sefer Defne’ye doğru koşmaya başlar. Bunu gören Defne de ters yöne koşar. Apollon yaklaştıkça Defne de kaçar ama en sonunda Defne, Apollon’un nefesini saçlarının arasında hisseder. Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayınca Defne durur ve birden toprak anaya dua eder: “Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.” diye haykırmasıyla Defne’nin göğsünü gri bir kabuk kaplar; mis kokan saçları yapraklara, kolları dallara dönüşür. Körpe ayakları kök salar, bir anda defne ağacı oluverir.
Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne’nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder. Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir: “Defne, bundan sonra sen Apollon’un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek.” Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon’u saygı ile selamlar. Bu durum karşısında Apollon ağaçtan kopardığı parlak yapraklarla başına bir taç yapar ve kalbini saran hüzünle mahzunlaşır.
Defne, mitolojide en çok kullanılan simgelerden biridir. Hem barışın hem de zaferin simgesi olarak kullanılan bu sembole dair eski olimpiyatlarda kazananların ve kralların başına defneli taç takılması da zaferin simgesi olduğunun örneğidir. Dört mevsim yeşil olmasından dolayı hayat ağacı olarak da kabul edilen defne ağacı, bazı kaynaklarda ölümsüzlüğün sembolü olarak da gösterilir.
Defne yapraklı tacın öyküsü de işte bugünkü Antakya topraklarında bu efsaneyle doğmuştur. Sizlere anlattığımız efsanenin geçtiği yer de bugünkü Harbiye’nin sınırları içerisindedir. Harbiye’de hala Defne’nin gözyaşları Harbiye’deki şelalelerden dökülür.