Bursa'da Gezilecek Park ve Açık Alanlar
İçindekiler
Türkiye’nin en kalabalık şehirlerinden dördüncüsü olan Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun payitahtı olduğu yıllardan günümüze gelene dek tarihin dönüm noktası denebilecek birçok hatırasına şahit olmuştur, bazı olaylarına ise doğrudan ev sahipliği yapmıştır. Şehir, bir başkent olmanın geçmiş yıllarda ona kattığı saygınlık ile beraber cumhuriyet Türkiyesi’nin devrimlerine ayak uydurarak kazandığı dinamik yaşam döngüsünü barındırır. Dolayısıyla Bursa, yüzyıllar öncesine dayanan tarihî yapıların, ibadethânelerin, pek çok ziyaretçi alan müzelerin bulunduğu çok yönlü bir ilimizdir.
Tarihi yapıların yanı sıra; Bursa denince akla ilk gelen şey, her ne kadar “iskender” olsa da :), farklı birçok lokasyonda bulunan yeşil alanları da kent ile bütünleşmiş durumda. Bu alanların, şehrin merkezinde veya merkeze oldukça yakın bir konumda olması ise turistlere ve Bursalılara büyük bir fırsat sunuyor. Bu sebeple bol oksijen alabileceğiniz dinlenme ve çeşitli spor alanları ile piknik bölgeleri gibi daha birçok olanağı, bu yeşil kentte bir arada bulabilirsiniz.
Bursa’nın tarihî hanlarından köprülerine, botanik parklarından piknik alanlarına uzanan bu yazımızda, keyifle okuyacağınızı tahmin ettiğimiz birkaç lokasyon hakkındaki bilgileri derledik. Bu kısma geçmeden önce ise “samimiyetin şehri” Bursa hakkında değerli bir bilgiden söz ederek, yazımızı genel kültürle harmanlayıp GeziBilenler’e sunmak istiyoruz.
Keyifli okumalar.
Dünyanın İlk Hayvan Hastanesi: Gurabâhâne-i Laklakan
Osmanlı döneminde Osmangazi/Bursa’da kurulan Gurabâhâne-i Laklakan, bir hayvan bakım ve tedavi noktasıdır. Düşkün leylekler evi anlamına gelen bir isim taşıyan bu yapı, başta göçmen leylekler olmak üzere çeşitli hayvanların tedavilerinin gerçekleştirildiği bir hayır kurumudur.
19. yüzyılda ortaya konulmaya başlanan bu hizmet ile Gurabâhâne-i Laklakan, dünyanın ilk hayvan hastanesi olma özelliğine sahip olur. Yüzyıllar öncesinin dünyasında, henüz insan hakları tartışılırken Osmanlı döneminde hayvan haklarının savunulması ve onlara yönelik bir alan tesis edilmesi, şüphesiz merhamet dolu hayvanseverlik ve insanlık timsali bir tablo çiziyor akıllarda.
Bu tabloya ismini veren, aynı zamanda tablonun içine dâhil edebileceğimiz kişi, Ahmet Haşim’dir. Edebiyatımızda sembolizm akımının öncülerinden olarak tanınan Ahmet Haşim, Bursa’da iken bir konutun bahçesinde beslenen leylekleri görür ve buraya “Gurabâhâne-i Laklakan” (düşkün leylekler evi) ismini verir.
Osmanlı İmparatorluğu tarafından kurulan ve adını, büyük şair Ahmet Haşim’den alan dünyanın ilk hayvan hastanesi, Osmangazi Belediyesi’nin desteğiyle günümüzde tekrar açılarak hizmetlerini, Irgandı Köprüsü’nün batı ayağında belirli günlerde olmak üzere sürdürmeye devam etmekte.
Ek Bilgi: “Gurabâhâne-i Laklakan” isminde bir eseri bulunan Ahmet Haşim, Bursa’ya dair izlenimlerine ve farklı denemelerine bu eserinde yer verir. Ahmet Haşim, aynı zamanda gerçek bir hayvan hakları koruyucusudur. Bu ideolojisini işlediği “Hayvan İntikamı”, halka parayla gösterilen fok balığının sahibine karşı açılan davadan duyduğu memnuniyete yer verdiği “Hayvanlara İşkence” yazıları gibi hayvanseverliğine tanıklık edebileceğimiz daha birçok yazı örneği bulunur.
Bursa’nın şahidi olduğu bu bilgilerin ardından semtin açık alan gezilerine yönelerek oksijen depolayabileceğimiz lokasyonlarını keşfetmeye başlayabiliriz.
Koza Han
2.Bayezid tarafından, Orhan Cami ile Ulu Cami arasında oldukça geniş bir alana 1492’de yaptırılan Koza Han, bir vakıf hanıdır. Osmanlı döneminin mimarîsini taşıyan han, çoğunlukla kesme taş ile oluşturulmasının yanı sıra yer yer tuğlaların da kullanıldığı bir yapı. Koza Han, iki katlı ve önü revak olması sebebiyle hem kapalı hem de açık olarak genişçe bir alana sahip. Üst katında 50, alt katında ise 45 oda olmak üzere hanın toplam 95 odası bulunur. İpek kumaş ve ipek ürünlerinin satışı yapılan hanın üst katı, günümüzde hâlâ aynı işlevinde kullanılır.
“Han-ı Cedid-i Evvel” de denilen Koza Han’ın iç avlusu, günümüzde dinlenme yeri ve çay bahçesi olarak düzenlenmiştir. Ve tabii ki, geçmiş yıllarda olduğu gibi bugün de ipek ve ticaret merkezi olarak aktif bir şekilde çalışmakta. Dolayısıyla Bursa’yı ziyarete giden turistleri ve yerlileri, bu tarihî handa pek çok olanak bekliyor.
Firuze renkli çinilere tanıklık edebileceğiniz Koza Han, aynı zamanda İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ve Edinburgh Dükü olan eşi Philip’i, 2008 yılında ağırlamasıyla da tanınır. Kraliçe ve dük için burada çeşitli gösteriler, zengin bir sofrada sunulan yemekler düzenlenir. Koza Han’ın meşhur ve cezbeden ipek kumaşlarına, Kraliçe 2. Elizabeth’in gösterdiği ilgi, gazetelerin manşetlerini kaplar.
İpek kumaş, şal, başörtüsü, gömlek, kravat, mendil, elbise ve etek, yatak çarşafı, masa örtüsü, halı ve daha birçok tekstil ürünü burada satışa sunuluyor. Ayrıca buradan çeşitli aksesuarlar, sanatsal ürünler, gümüş ve değerli hediyelik eşyalar da satın alarak sevdiklerinize armağan edebilir veya bir gezi hatırası edinebilirsiniz. Siz alışveriş yaparken sıcak çaylarınız, ağaçların gölgeleri ve muhteşem bir manzara, Koza Han’da sizleri bekliyor olacak!
Soğanlı Botanik Parkı
Bitkisel araştırmalar ile bilimsel çalışmalara açık olan Soğanlı Botanik Parkı, Bursa’nın tüm ilçelerinin kesişme noktası olan Osmangazi ilçesinde yer alır. Şehrin zengin oksijen kaynağı, çok çeşitli bitki türlerini barındırmasıyla hem turistler ve yerliler, hem de araştırmacılar için büyük bir değere sahip.
1. derece sit alanı olan Soğanlı Botanik Parkı; Japon Bahçesi, Fransız Bahçesi, İngiliz Bahçesi, kaya bahçesi ile gül, kokulu bitkiler ve şekilli bitkiler bahçesi bölümlerinden oluşur. Park içerisinde 150 türden 8.000 ağaç bulunurken, 27 çeşit gül, 20 tür örtücü bitki ile 76 tür çalı bulunur.
400 dönümlük bir alana sahip olan botanik park, doğal yürüyüş ve koşu alanının yanı sıra soğuk asfalt kaplamalı bisiklet yolu ile harika vakit geçirilebilecek neredeyse tüm imkânları ziyaretçilerine sunuyor. Otel, restoran, spor alanları, çocuk oyun ve otomobil pisti, spor aletleri gibi etkinlik alanları; bu olanaklar arasında bulunuyor.
Soğanlı Botanik Parkı, çeşitli aktiviteleri sayesinde ailenizle ve arkadaşlarınızla birlikte muhteşem bir gün geçirmek için tercih edebileceğiniz yerlerin başında geliyor. Ayrıca park alanında, suni gölet ile 17, 18 ve 19. yüzyıllardan birkaç meşhur, eski Bursa evinin benzerleri bulunur. Türlü doğal güzelliklerin bulunduğu bu park, bu sayede kendi manzarasını keşfetmek isteyenlere büyüleyici bir kapı aralıyor.
Atatürk Kent Ormanı
Adını, Orhan Gazi’nin eşi olan “Nilüfer Hanım”dan alan Nilüfer ilçesi, Atatürk Kent Ormanı ile yerli ve yabancı turistlerin tatillerine, günlük yaşamlarına hareketlilik katıyor. Odunluk Mahallesi’nin arka parselinde bulunan orman, merkeze 12 km uzaklıkta. Merkezî konumu itibarıyla ormanın, yılın hemen hemen her döneminde ziyaretçisi bulunuyor.
Atatürk Kent Ormanı kapsamında piknik masaları, oturma alanları, barbekü, çocuk parkı, mescit ve tuvalet gibi olanaklar mevcut. Bu sayede yalnızca gezi için gelenler, oturma alanlarında zaman geçirerek manzarayı seyretme imkânı bulurken ormanda piknik yapan ziyaretçiler ise ihtiyaç duyabilecekleri tüm olanaklara sahip olabiliyor.
Yürüyüş yollarının bulunmasının yanı sıra Bursa Atatürk Kent Ormanı, daha sağlıklı ve zinde bir gün geçirmek isteyenlere de yeşilliklerle dolu bir spor alanı sağlıyor. Ayrıca ziyaretçiler, kent ormanı gezintisinde karşılaşılan ahşap köprü sayesinde kendilerini büyüleyici bir manzaranın içinde bulabiliyorlar.
Huzur dolu bir tatil planı için Bursa’da gezilecek yerler listesinde yer verebileceğiniz bu üç lokasyonu ziyaret ederek yeşil ve açık alanların zihninizde doğal güzellikleriyle yer edinmesini sağlayabilirsiniz.
Yazan: Tuğçe Arıcan